52. Bölüm Hanımcılık

644 61 6
                                    

-affediyim mi abi ,Korhan abiyi sence. Ne yapacağımı bilmiyorum, canım8 çok yaktı başta , ne yaptığımı bile bilmeden üzerime saldırdılar, çok değişik ithamlarda bulundular benim hakkımda ama biliyorum daha önceki kız, az çektirmemiş bu aileye belli ama ben bir şey yapmadım. Bunlar Asena'yı yetiştirmeme bile laf etmişlerdi, mesleğimi sormadan yargıladılar , bilmiyorum abi ne yapacağımı.

dedim Baran abimin omzundan kafamı kaldırarak, az önceki gerilimli ortamdan beni Baran abim hastanenin bahçesine kadar çıkardı ve eskiden Gülhan ablama çektirdikleri zorbalıklardan bahsettiler, çok şey yaşamış vallahi . Ben Yavuz'la yaşadım, daha büyük ne yaşayabilirim diye düşünürken. Yavuz gibi birçok erkeğin etrafımda, bana abilik tasladığını düşündüm ve galiba küçük çaplı bir tansiyon artması yaşadım.

Sıkıntı o ergen bile ,Gülhan ablaya abilik taslıyormuş ,O yıllar geçmiş gitmiş. E tabi şimdi sorarsanız Gülhan ablan evli mi  diye değil, demek ki çok da geçememiş. Kızı ne  kadar çok  korkuttularsa, 'seviyorum ulan' deyip bir tane erkeğe peşinden getirmemiş

Belki de mesleğine aşık bir kadın, yani Baran abim öyle söyledi . Zaten Gülhan da ,çok fazla erkek muhabbetlerini sevmezdi .İlk baş derslerine daha sonra mesleğine atıldı ama güzel kız çünkü anneme çekmiş .Sen de çok güzelsin çünkü teyzeme çekmişsin ama birine çekmeden de ikiniz de dünyada gördüğüm en güzel kızlarsınız tabii. Gülhan birazcık bayatladı ama olsun demişti  şakaya vurarak.

Şimdi ise abime Korhanı affetme fikrinden bahsediyordum.
-Güzel kızım ver elini bana
Dedi öne doğru elini uzatarak .
Dediğini yaptım ve sağ elimi uzattım.

-bak bakalım buran ne diyor
Dedi ve elimi kalbimin üzerine koydu .
-Ne anlatıyor acaba kalbin , affetmeni mi istiyor , yoksa affetmeyip onu silmeni mi

-yok silmem de
Diye sözüme devam edicekken.
-sen sus kalbini dinle güzelim
Dedi sen dersinde ben susmaz mıyım be gamzelim .

Sustum ve sessizce elimin altında ki kalbin ,ritmine kulak verdim.
Belki uyduruyorumdur ama kalbim affetmemi istiyor gibiydi .

-Bence cevabı aldın
Dedi Baran abim yüzüme dikkatlice bakarak . Şuan askerlik iç güdülerimi kenara bıraktım  ve sanki gerçekten kalbim beni yönlendirebilirmiş gibi cevap verdim .
-Aldım abi cevabı Korhan'ı affet dedi .

Kurmaca bir inanca anca böyle kurmaca bir insan inanırdı . Hayatı bir karışıklıktan ibaret olan bir asker.

-Abi sana bir şey söylüycem ama kimseye söyleme
-söylemem abim , bir şey mi oldu.
-Abi yakın bir zamanda görevlere geri dönücem.
-Ne kadar yakın bir zaman bu .
- Yarından sonra
Dedim .

-Ne ne ne ne
-Bunu bize yeni mi söylüyorsun.
-Biz Turan timi olarak geçici bir süreliğine birleşir , sonra tekrardan görev bitince herkes kendi karargahına giderdi ama bu sefer öyle olmadı, dağıldık çünkü şehit verdik , hemde bomba imhacımızı . Bu yüzden yeni bir imhacı bulmalıyız , tabi bu okadar kolay değil .

-Eee Mehir taksit taksit anlatma .
-Turan komutanın en önemli kuralı , uyumlu olmaktır ve bunun için 1 ay kampa gideriz , kayıtlara görevde olarak geçeriz . Bu uyum haftası 1 ay da hayatta kalma değil . Bir ayda ne kadar avlanabilirsen , o kadar uyumlusun testi . Bu testi yapmak için köylere sızmamız gerek ve bize inanmaları gerek . Serbest görev bu ,en az 1 ay en fazlası ise bize kalmıştır .

-Turan komuatn mektubu Agâh abiye vermiş , biri varmış ekibe uyumlu ve kendi askeri olan , yani bu da demek oluyor ki uyum haftasına gidicez .

-Hepsini anladım da adı neden uyum haftası
-Bizim çaylak ilk geldiğinde de  yapmıştık  bunu ,daha önce diğerlerinde de olduğu gibi  . Bu yaptığımız alıştırmaların adının ne olduğunu sormuştu . Agâh abi de sinirle uyum haftası amk çünkü biz anaokul bebesiyiz ya demişti o zamandan beri uyum haftasıdır ismi.
Dedim  aklıma gelen anılarla gülüşüm yarıda kaldı .

O gün sırf bunu dediği için Agah abi üşenmeden elinde tüfekle kovalamıştı bizim çaylağı . Hakan abi ayırmıştı ikisini de ama bunu çaylağın iyiliği için değil . Onun canlı mankeni olmasını istediği içindi .

Hakan abi bu zaman kadar , hep canlı manken üzerinde bomba imhası yapmış.
Ve bizim bütün timde onun canlı mankeni olmuştuk . Kesinlikle seve seve .
Bi ara son saniye kala kurtarmıştı Agâh abiyi, Agâh abi ise o ara yaratıcı küfürler etmekle meşguldü.

Bu anılar çok güzel anılardı ama geçmiş anılardı . Keşke geri gelebilseydi .

-Abi bunları bil ve eğer benden haber alamazsanız , telaş etmeyin . Bir de şeyi kabullenin ,
-Neyi Mehir
Dedi şüphe ile tek kaşını kaldırarak.
- Şehit
-Sus lütfen Mehir şehitlik mertebesini biliriz ama senin rütbenin önüne  Şehit lakabı yakışmaz be güzelim
-Abim onun kadar güzel bir lakap olabilir mi ya

Ellerini kollarımın iki yanına koyarak .
-Sus kızım lütfen bize bu kelimeyi alıştırma , alıştırtma yavrum lütfen .
-Tamam ama  bir asker  için en önemli  ve en yüksek mertebe şehitliktir.

- Tamam Mehir hadi kalk ayağa, bir kahve iç kendine gel .
- Tamam abi biraz kendime geliyim .
- Peki diğerlerine söyliycek misin görevi
- Şuanlık değil , birazcık bekleyelim .
-Biraz bekleyelim dediğin görev bugün değil yarın değil ama hemen ertesi günü. Sen yine de bir şeyler söylememekte kararlısın demek .
- Şimdilik aramızda
Dedim kolunun altın girerek
-Tamam öyle olsun bakalım.

Abim ile birlikte hastanenin kafeteryasına doğru ilerledik .
Abim beni bir masaya oturtup, kendisi kahveleri söylemeye gitti .

Tam o sırada Araf ,yanında bir kızla içeriye girdi , baya da güzel bir kızdı .
Ne dedim , ne dedim bir kızla mı .
Şaşkınlıkla baka kaldım , lan bu sadık dediğim adam değil miydi .

O sırada Araf beni gördü ve hiç telaşlanmadan yanında ki hanımefendiye, 1 dakika işareti yapıp .
Yanıma doğru geldi .
-Güzelim aklında ki o soru işaretlerini sil.
Dedi ve sonra hanımefendiye gelmesi için bir hareket yaptı.
Kadın yavaşça yanımıza doğru geldi .

-buyrun Araf Bey
Dedi ama Türkçesi biraz şeyi andırıyordu
- Azerbaycanlı Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahı Türkan Sultan , Yavuzun durumu hakkında benden rica etmiştin ya , bugün uçağı indi Türkan hanımın bende vakit kaybetmeden, seninle tanıştırmak istedim .
Dedi

Herşeyi dümdüz anlatarak.
Hadi beee , kocammm benimmm nasıl da anlattı baştan sona , adeta bana nikah bas der gibi .

-merhabalar Türkan hanım , tanıştığıma memnun oldum ve o kadar yolu bizim için gelmişsiniz. Buyrun oturun bir kahve içelim , tabi burda karşılamak biraz kötü oldu ama
-Bizim çalışma alanlarımız burası , yani aslında burası benim için iyi bir yer.
-Ay doğru haklısınız .

Kadına çalıştığı yerleri kötüledim .
Bugün de başkası yerine utandık
Sus lütfen.

-Durumundan bahsetti biraz Araf bey ama ben bu konuyu Yavuz bey ile konuşmak istiyorum izninizle .
-Tabi ki de doktor hanım izin siziniz .
Peki siz kalıcak yer falan ayarlamadınız demi çünkü benim misafirimsiniz , bırakmam sizi otel köşelerine.

-Araf bey güzel bir otel ayarladı hem burda geçici süreliğine , bir üniversite de olucam oraya da yakın , yoksa bu teklifinizi geri cevirmezdim . Türk aile yapısı da , bizim oraların ki gibi .
- Doğrudur neticede gardaşız
Dedim elimle Bozkurt işareti yaparak .
Oda aynı şekilde karşılık verdi
- Öyle ya gardaşız

-Yavuzu getirip geliyim mi ben
Dedi kocam yani inşallah tez zamanda
-Olur ama dikkat et saldırabilir , tasması sıkı mı diye bak ,bir de fazla muhabbet etme , kafa sik-
Devam edicekken Araf öksürükleri arasında
-Tamam Mehir ben anladım
Dedi Türkan hanımı göstererek.
Ha doğru Yavuzun hayvan olduğundan şüphelenicekti şimdi .

Bu sırada abim elinde bir tepsi ile geldi .
İki tane kahve vardı .E tabi sadece ikimiz vardık az önce ama şuan abim kahveyi ikimizin ortasına koyup , centilmenliğini konuşturdu .
-Buyrun lütfen
Dedi eliyle kahveleri işaret ederek .

-Bende bir Aysima ya bakıyim .
Dedi ve daha sonra kulağıma eğildi.
-Eğer Aysima beni tanımadığı biri ile aynı masada görürse keser beni .
Dedi daha sonra gülerek devam etti
- Gerçi tanıdığı bir kız olsa da, keser onun için farketmez de .
Dedi ve çıkışa doğru ilerledi .

Hanımcılık her zaman kazanacaktır kardeş , bakın en büyük örneği

Güvenli Bölge  /Mehir Belgin Doğu'danHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin