Güvenli Bölge /Mehir Belgin Doğu'dan

25. Bölüm Mimoza Çiçeği

Turan timi olarak karargaha gitmiştik bir kaç antreman yapıp  bize gelicek görevi beklemeye başlamıştık ,hepimiz ortak oturma odasında sohbet ediyorduk

Bülent abi anlattı şeye devam ediyordu, İkra elindeki telefondan birşeylere bakıyordu , çaylak bize çay getirmeye gitmişti , Hakan abi Bülent abinin anlattıklarına tepki veriyordu ama pekte dinliyor gibi değildi , Lal sandalyede kendi etrafında dönüyordu , Agah abi ise elindeki  fotoğrafa bakıyordu ,galiba çocuğunun fotoğrafıydı .

Ben mi  ne yapıyorum ,oturmuş silah temizliyordum . Dünya da en zevk aldığım şey silahlarımın yani evlatlarımın bakımını yapmaktı .

Odanın kapısı açıldı içeriye çaylak elinde çay tepsisi ile girdi
-buyrun komutanım şekersiz
diyip önüme çayı bıraktı
-eywallah Genco
Dedim

Bülent abi konuşmasını bitirmiş olucak ki
-Mehir abicim senin cimcime napıyo
Dedi
Tabi ki benim öz kızım olmadığını biliyorlar ama bunu hiç yüzüme vurmamışlardı.
-iyi abi biraz korkmuş ama son gördüğümde iyiydi ,bundan sonra babasının yanından ayrılmaz artık .
Dedim

Agah abi fotoğrafı iç cebine koyup çayı eline aldı
-Arada getir ufaklığıda ,Tomris Alâ ile vakit geçirsinler .
-Getiririm abi , benim ailevi durumlar biraz karışık olunca Asena da biraz boğuldu zaten ,ona da iyi olur .
Agah abi gülüp kafa salladı

İkra başını telefondan kaldırdı galiba konu dikkatini çekti
-ay abla sorucak oluyorum unutuyorum, senin bu Zemherioğlu ailesi ile ilişkin nasıl gidiyor ,değişik değişik davranmıyorlar demi .
-Tam olarak değişik değişik davranıyorlar. Beni bırakalım da senin işler nasıl . Alışabildin mi Şırnağa

İkra oflayıp başını geriye doğru sandalyeye bıraktı
-Biliyorsun abla asker dediğin her yere, her ana ayak uydurmalı evel allah ben de alıştım ama çevre köylerdeki gariban çocukları görmek insanı tüketiyor.O kadar tatlılar ki kadere bir kez daha sövüyorum onları bu hale getirdiği için.

-Haklısın valla Şanlıurfada da var sınır yakınlarında gariban çocukları, harabe evlerde halen  umutlarını devam ettirmeye çalışan , etrafı kirli ama kalbi temiz bir sürü bala var .
Dedi Hakan.

Hepimizin iki ortak noktası var Turan komutanın öğrencileri olmamız ve asker olmamız ,onun dışında aynı yerlerde bile görev yapmıyorduk .

İkra Şırnak'ta
Hakan Şanlıurfa da
Agah abi burda benimle Mardin'de
Çaylağın ilk görev yeri Batman
Bülent abi de Şırnak
Lal tehlikeli bölgelerden biri olan Hakkari'de
Hepimiz Vatanımızın farklı yerlerinden geldik ama buradaki herkezin ortak hedefi şahadete ermek .

Biz bu şekilde ,konu konuyu aça aça konuşuyorduk . Lal bir anda ayaklandı, hepimizin bakışları ona dönünce telaşlandığı için gözlerini bizden kaçırdı

-Mehir abla konuşalım mı , eskisi gibi
Dedi evet herkeze lal olan dili bana her daim açıktı .

-Tabi ablam
Dedim gülümseyerek
Küçük bir çocuk gibiydi Lal , yaralı bir çocuk .
Kendisi de sınırda yaşıyormuş ,annesi ve babası teröristler tarafından öldürülmüş . O zamandan bu zamana çok konuşmaz olmuş.

Ondan aldıkları neşeyi ve sesi o da itlerden almaya başlamış ,nefes borusunu keserek yavaşça ölüme terk ediyormuş teröristleri ,bu yüzden teröristler tarafından dilsiz şeytan diye bilinir .

Lal ile birlikte dışarıya çıktık ve bir banka oturduk
-Anlat ablasının Mimoza çiçeği
-Yine niye Mimoza çiçeği oldum
Dedi gülerek benim yanımda kendisini hiç tutmadan davranıyordu, bu halini çok seviyordum .