51. Bölüm Kıskanç Bir Abi

495 35 0
                                    

Araf'ın yönlendirmesi ile babamı aldıkları odaya doğru ilerledim. Biz Semih ile ilgili mevzuyu konuşurken , babamı odaya almışlardı  ve aşkım olan adam Arafım da bana bunu söylemesi ile , kendisine olan sevgim artmıştı.

- içeri de Yavuz var sadece
Dedi Korhan  odanın kapısında dikildiğimi görünce , halbuki Yavuzun içeride olduğunu zaten biliyordum ama yine de tereddüt ediyordum

-İstersen bekle
- gerek yok , babam anlarsa anlasın
Dedim kavga etmiştik ve biz eğer Yavuz ile kavga edersek ortamdaki hava bile değişirdi.

Kapıyı tıklattım ve yavaşça içeri girdim .
Dağ komandosu Albay Doğu karşımda beyaz bir örtünün altında ve kalbine bağladıkları makine ile öyle çaresiz  duruyordu ki , o an karşımda bir çocuk olduğunu düşündüm. Annesine babasına babasını kaybetmiş bir çocuk gibi.

Geçmişte bizi kurtaran ,dağ komutan.
Şu an karşımda çaresizce uzanıyordu, aklıma Turan timinin efsanesi düştü, yoksa eski Turan timinde ölümcül bir  hastalık kapan asker, babam mıydı yoksa Turan timinin kurucusu ,dedem Turan komutan mıydı.

-Babam
Dedim yanına hızlı adımlarla ilerleyip , dikkatlice sarılarak.
-kızım ben iyiyim sen sakin ol .
Dedi ama çoktan sarılışıma karşılık vermişti .

-Ben çıkıyorum baba , özel konuşacaklarınız vardır .
Dedi Yavuz ve tekerlekli sandalyesini kendi sürerek çıkmaya çalıştı.
Benim hain ile fazla yakınlığımdan dolayı , sakatlandığını söylemişti.

Ben artık kendimi , bu sefer acaba ne  yaptım ,diye sorgulamayı bırakmıştım.
Nasıl olsa insanlar , hep anlamak istediği yerden anlıyorlardı.

-Abine yardımcı olsana
Dedi babam güçsüzce elini kaldırıp Yavuz'u göstererek.
- Gerek yok koca adam , ben kendim giderim .
Dedi Yavuz  şakaya vurarak ama

Reis şüphelendi
Reis anladı

-noldu size dökülün çabuk  ve bu bir emirdir .
Dedi

-Ne yazık ki emrine Yavuz uyamaz çünkü artık benim askerim değilmiş babacım .
Dedim içimde halen akmayı bekleyen bir volkan ile konuşarak .

-Ne demek bu Yavuz , bir gazi oldun diye hemen askerlikten elini ayağını kestin mi , kardeşinin senin için girdiği çabaları duysan , tekrardan yürümeye başlardın.

-Ya baba bırak ne çabası , az önce o bizim yanımıza sızan ve beni sakat bırakan hainin abisi ile kol kola geldiler , seni görmek için , napıcaksa artık .

-Semih mi geldi hemde
Dedi babam umutla bakarak
- Öyle baba hemde bizden biri olarak
-Siz ve sizin herkese koşulsuz olan bu güvenleriniz.

-Yavuz ergen misin sen , ne dinlemeden tepki veriyon lan herşeye .
Dedim sinirle bağırarak .
Şuan babama hadsizlik yapıyordu.

-Ergenim Mehir , mağlum zamanın da ergen olamadım , hep anlayış gösterdim ya .
-Sen mi anlayış gösterdin , babam var bir şey söylemiyorum , sen mi anlayış gösterdin . Lan sırf bir tane geziye gidiceğim için hasta numarası yapıp, kendine zorla baktırmadın mı .

-Bu ergenlik mi  aptal
-Ergenlik hatta kıskançlık .
-Ben mi seni kıskanıcam
Dedi Yavuz beni göstererek

-Yavuz kırıcı oluyorsun , neden böyle yapıyorsun , neden dinlemeden lafımı kesiyorsun . Canımın acıyacağını bile bile sakatlanmandan nasıl beni sorumlu tutuyorsun , sırf gazi oldun diye emrinin altında bir asker değilim diye biliyorsun . Senin için seçtiğim harp okulundan , senin yüzünden sakatlanarak gazi oldum diye biliyorsun , hiç mi hatrım yok lan sende .

-Mehir bak canım yanıyor, ne dediğimi bilmiyorum ve her seferinde etrafımda sen oluyorsun . Sana patlamak zorunda kalıyorum
Dedi oda yüksek bir tını ile.

-Bana yalnızken patla , insanların içinde niye parlıyorsun it .
Dedim sinirle
-Bilerek olmuyor.

-Tamam susun , ölüm döşeğindeyim halen kavganızı dinliyorum.
-Kusura bakma baba
-  Özür dileriz baba
Dedi Yavuz da kafasını aşağı eğerek.

- Çıkın dışarı uycam ben , odaya Semihi gönderin .
-Tamam baba
Dedim
-Yavuz, Mehir sana anlatsın Semih konusunu .
-Tamam baba
Dedi Yavuz ama halen kafası yerdeydi.

Yavuz ile ikimiz odadan suç işlemiş çocuklar gibi kafamız yerde çıktık .
Semih tam karşımda duruyordu yanında da biyolojik polis köpeği .
-Komutanım
Dedi Semih bir şey açıklamamı bekler gibi.

-Babam yanına çağırıyor seni .
-Emredersiniz komutanım da , dayım aradı az önce ,açmadım o puştun sesini bile duymak istemiyorum.
-Tamam sen telefonu bana ver ben halledicem

Dedim elimi uzatarak ama halen dalgındım , babam bize kırılmıştı , bunu çok güzel anlamıştım ve halen daha Yavuz da kafasını kaldırmadığına göre o da bunu anlamıştı ve bu yük bize ağır gelmişti .

Elime bırakılan telefonla aklım başıma geldi .
-Furkan al kardeşim bunu , şu lavuk ne istiyor öğren bakalım.
-Emredersiniz komutanım.
Dedi ve elimden telefonu aldı .

-Yavuz sende git yemeğini ye , hapını at artık .
-Emredersiniz komutanım.
Dedi , sesinde biraz pişmanlık yüklüydü .

-Lal , İkra gelin bakalım
-Buyrun komuatnım
-Burdaki herkese bir yemek söyleyin , bu iş sizde ne hastaneyi kokutcak , hastaların canını çektircek, ne de eli çok batırıcak şeyler söylemeyin.
Dedim ve cebimden kartımı çıkardım .

-Just kart ,Jıst kart
Dedi İkra sinir bozucu bir şekilde .
-ikra
Dedi Lal sadece ve ikisi de anlaşmış bir şekilde, uygun adımlarla geriye dönüp merdivenlere ilerlediler.

- cuma namazini kılmayu unutim da
Dedi Dursun abi ve bir anda ayaklandı , Arafta Dursun abinin yanına geldi .
-Abi izninle birlikte kılsak sorun olur mu
-Ne soruni uşağım, bereketlu olir hemide.
Dedi Dursun abi ve Arafın omzuna , helal olsun anlamında vurdu amaaaaa  benim Arafım biraz öne doğru gitti .
E neticede asker adam bir vurdumu oturturdu .

Hayır onu bunu bırakın da , ben ne sevap işledim hem sadık , hem imanlı  hemde yaklaşıklı birini kaptım.
Salak biz dağdan doğru dürüst inmedik ki bu zamana kadar .
Evet de bu zamana kadar nerdeydi .
O da  doğru ozaman şöyle diyorum , kocan olay , oturup bol bol  tadını çıkarrr.

-Mehir önüne dön istersen yengecim
Dedi Karsu yengem öksürükleri arasında.
O diyesiye kadar fark etmemiştim bile , ben samıt gibi giden Arafın arkasından baka kalmıştım.

-Bence de
Dedi Aysima valla sesini duyasıya kadar burda olduğunu bile fark etmemiştim.
-Aaa Aysima hoş geldin güzelim .
Dedim U dönüşü edasıyla.
- çok hoş buldum abla
Dedi imayla
-Abim nerde
-Baran mı
-Evet ya az önce buradaydı , gel arayalım hadi .
Dedi

Aha kurtuluş anahtarı
-olur tabi
Dedim hızlıca onaylayarak , şuan arkamda beni öldürmek ister gibi bakan bir ordu vardı ,bundan emindim ama Baran  abimi görmemiştim bence bu güzel bir bahane olabilirdi .

-Mehir abicim dön bakıyim bir arkana .
Dedi sakince Turan abim .
-Yok abi Baran abimi arıycaz biz
-Kimi
Dedi Baran abim eğlendiğini belli eden bir sesle .
-Aaa abi hoş geldin , nerelerdesin ya
- Aslında  birlikte gelmiştik , ya güzelim , yoksa unuttun mu . Gel ben bir hatırlatıyim.
Dedi ve beni kolunun altına alarak asansöre doğru yürüttü.

-Eğer bu Araf denen zibidiyi dağ evinde bana anlatmamış olsaydın , Korhan abimin elinden bırak beni Karsu yengem bile alamazdı seni .
-abim olduğunu yeni mi hatırlardı,
-Yeni hatırlamazdı , geri hatırlardı Gülhanı unuttun heralde ,

Ona nasıl davranıyordu ki . İster istemez merak ettim

-Erkeği bırak , kızlardan bile kıskanıyordu . Ne alaka diye sorunca , kızların sağı solu belli olmuyor ki derdi .
-Ben yıkarım bunu
-Yok yıkamazsın
-Allah Allah dağ ayısı mı bu , hem benim yıkamadığım bir tane dağ ayısı bile yok .
-Dağ ayısı değil , daha tehlikelisi .
-Neymiş o
- Kıskanç bir abi .

Güvenli Bölge  /Mehir Belgin Doğu'danHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin