32. Bölüm

744 101 27
                                    

Merhaba💌
Bana ulaşmak istersen Instagram hesabımdan takip edebilirsin. Yeni bölüm haberleri, yeni bölümden alıntılar vs orada paylaşıyor olacağım. Ama takip isteği atarken lütfen bana Katarsis'ten geldiğine dair mesaj at ki, isteği kabul edeyim🦋
Instagram kullanıcı adım: _eelcin

Keyifli okumalar.
Oy sayılarımız çok düşük. Bölümü okurken oy vermeyi atlamazsan çok mutlu edersin beni🤍







Bazı insanlarla iki kere tanışırsın.

Felaket öncesi, felaket sonrası.

İyi günün içinde, kötü günün ardından.

Ben de her ne kadar insan olmasam da kendimle ikinci kez tanıştığım o evrede kulaç atıyordum. Ben ben miydim aslında veya hiç var olmuş muydum? Veya var oluşumun içinde kaybolurken aslında asırlardır süren o döngünün içinde hapsolmuş muydum?

Attığım kulaçlar beni yukarıya çıkaramadığı gibi boğazıma da suları durmaksızın kaçırıp beni dibe itiyordu. Boşa mıydı nefes almak için çırpınışlarım? Sahiden bu kadar yaşamak istiyor muydum? Can mı atıyordum? Hayır, tabii ki hayır. Sevdiklerim olmasa bir an için bile durmazdım. Ama... Yine hayır. Milyarlarca insanın ölümüne sebep olamazdım. Tutunmak, devam etmek zorundaydım.

'Kanı kontrol etmekte ustalaş ve anahtarı yanından ayırma.'

Evet, böyle demişti. Nasıl ustalaşayım ablacığım? Milletin kanını mı ayağımda sektireyim top gibi? Ne yapmam gerekiyor? Hem bu savaş nasıl başlayacak ki? Biri düdük mü çalacak? Nasıl gelişiyor bu olaylar? Biri de çıkıp açıklamıyor ki.

'En hazır olmadığın anda seni avlayacaklar.'

Bu sefer konuşan hangi atamdı acaba? Sağ olsunlar kafamın içinden asla çıkmıyorlardı. Fakat kesin cevaplar vermek yerine her zaman en dolambaçlı yoldan en net olmayan cevapla karşıma çıkıyorlardı.

Burnumu buruşturdum burun direğimi kaşındıran kokuyla. Yanağımda hissettiğim dokunuşa karşılık kafamı aksi yöne çevirdim. Dokunuş ısrarla devam ediyordu. Elimi kaldırıp yanağıma uzanan dokunuşun sahibinin elini itekledim.

"Bak bak. Ben Erin olsaydım böyle mi tepki verirdi? 'Şükürler olsun' diyip elime sarılırdı."

"Saçmalama Koray!"

"Ne saçmalığı? Şu Erin'i çağırsana, bi' dokunsun kıza. Tepkisini tespit edelim."

"Sus artık Allah aşkına!" Birkaç hışırtının ardından bu sefer yanağıma daha naif bir temas geldi. "Bebeğim, hadi uyan."

"'Bebeğim' deme, 'storm' de Erin gibi. Bak nasıl kanatlanıp uçacak."

"Ya bi' sus artık. Seren, uyan güzelim."

Başımı sesin sahibine doğru çevirsem de gözlerimi aralayamadım. Başımdaki feci ağırlık gözlerimin üzerine de oturmuş, hareketlerimi dahi kısıtlıyordu. Kirpiklerimi oynatmaya çalıştım. Göz kapaklarım titrerken, "Uyanıyor," demişti yanımdaki ses.

Gözlerim aralandı. Hiçbir şey göremiyor, sadece buğuları dağıtmak için çokça kez gözlerimi kırpıştırıyordum. Yüzümü çevirdiğim yerde bir kapı aralanma sesi duydum, ardından kokusunu algıladım. Lakin hala göremiyordum.

"Bak bak, Erin içeri girince hemen gözlerini kırpıştırıp naz yapmaya başladı."

Artık görebiliyor, sadece onu görüyordum.

Benim odamdaydık. Buraya nasıl gelmiştik? Gözlerimi daha da netleştirmek adına birkaç kez kırpıp başımda dikilen iki bedene çevirdim bu sefer. Su'nun endişeli gözlerine kıyasla Koray'ın kalkıp inen muzip kaşlarına denk gelmiştim. Beynim bir bulutun içinde hapsolmuş uçarcasına bir yakınlaşıp bir uzaklaşırken ağzımı açacak hali kendimde bulamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KATARSİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin