13. Bölüm

19.3K 2.4K 1.4K
                                    

HEDEF: 945 OY

Instagram: gecelcin

Sorularınız varsa mutlaka instagramdan ulaşın bana canlarım :)

Keyifli okumalar. Bol bol yorum bekliyorum. Seviliyorsunuz..

İnsanın en kirli uzuvlarından birinin ağız olduğunu düşünürdüm hep. Çünkü nefes alan bu varlıklar dualar eder, Allah'a şükreder, tövbe eder, sözler verir, sevgi sözcükleri fısıldar iki dudağının arasından çıkan titrek sızıntıyla. Ve tüm bu şeylerin ardı yalan çatısı altında kurdukları kendi hükümdarlıkları olur. Nefes aldıkları sürece yalanlarının cezalarını çekmeyeceklerini düşünürler. 'Yalandan kimse ölmez' gibi saçma bir düşünce yapısına sahiplerdir. Ve bu rahatlığın en temel sebebinin altında ise vicdansızlık yatar.

Kalbi yerine bir çukur açmış, her yemininin ardına sinsi gözler dikmiş bu insanlar bilmezlerdir ki yalanlarıyla kandırmaya çalıştığı insanların arkasında duaların saflığını anlayan Allah'ları vardır. Bundandır ki insan nefes aldığı sürece yaşattığını yaşar mıydı bilmem ama ölümün ardı tüm yalanlarıyla birlikte yanacakları bir cehennemdi. İnsanların sorunu bunu unutmaktı işte. 'Anı yaşa' felsefesi bu yüzden yanlıştı. Aslında yanlış değil, eksikti bence. 'Anı doğru yaşa' hakedilecek mesajı verebilecek türden olurdu.

Ve ben de şimdi... Beni insanlık dışı hale getirenin Allah olduğunu düşünsem de onun kurallarına uyarak dudaklarımdan bugüne kadar çıkmış olan yalanların hepsini defetmeye çalışıyordum. Sarışına her söylediğim yalan dudaklarımı sızlatmıştı bugüne kadar. Doğru hissettirmiyor, vicdanım ara sıra vurgunlarını yapıyordu kalbime doğru. Öyledir ki birkaç yudum alkolün ardından açılma nedenim içimde gezinmeye başlayan sersemlik değil de vicdanımın sesiydi.

"Film çekiyoruz sanki anasını satayım," diye konuştu. Başı öne eğik, turuncu beresinin altından sarı saçları alnından hafifçe gözüküyordu. Kafasının karışıklığını ardı ardına bitirdiği viskisiyle dağıtmaya çalışıyor, benimle göz teması kurmamaya devam ediyordu. "Herif ateş çıkarıyor, yanındaki puşt ne yapıyor?"

Kaşlarım havalandı. "Yanındaki derken?"

Yeşillerini saran sarılık büyüdüğünde irisleri bana sabitlenmişti. "Seninle aynı evde yaşayan puşt."

"Koray..," diye konuştum kendi kendime. "O nefes almaktan başka bir işe yaramaz genellikle," dediğimde ise yüzümde yarı gülümser bir ifade vardı. Lakin sarışın bu ifademe anlamsız bir bakış atıp önüne dönmüştü. Onun için gayet ciddi olan bu konuyu böylesine geçiştiriyor olmam sinirine dokunuyordu belki de.

Önündeki viskiyi parmaklarının arasından aldığımda kısa bir yudum içecektim ki sorusu öksürük krizine yakalanmama neden olmuştu. "Hamile olan kız süper bebek mi doğuracak?"

"Sü-süper bebek mi?"

Ellerini kaldırıp havaya bir-iki hayali yumruk sıraladı. "Ebeveynlerini dövebilen, bir aylıkken bir anda bir yaşına geçebilen, puşt babasının kıçını tekmeleyebilen bir süper bebek."

Kıkırdadım. "Sen fazla film izlemişsin."

"Veya.." dedi gözlerini çevirerek. "Dün gördüklerimden sonra hayal gücüm tıkırında."

Haklıydı. Benim görünce gülüp geçebileceğim yaşamımın içinde olan olağan olay onun için üzerine bin kat fazla düşünülecek bir durumdu. "Haklısın. Açıklamak istiyorum ama ger-"

"Storm," sözümü kesti yeşillerini diktiği kelimeleri. "Açıklamaya kendinden başla. Sikmişim ateş saçan hergeleyi." Parmaklarımın arasından sıkı sıkıya tuttuğum bardağı uzun parmaklarıyla sardığında temasından tenimde yakılan ateş gözlerimi parlatmıştı. Bunun farkındaymışçasına gözlerimdeki parıltıları yakalamak adına bir uçurum açtı harelerinde. Temasının parlaklığı harelerindeki uçuruma kayarken yutkundum. "Belli ki ellerini sürekli üzerimde isteme sebebin beni taciz etme isteğin değil."

KATARSİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin