Todoroki sağ olsun bizi şehirden uzak bir yerde sahip olduğu evi verdi. Aslında biz çok ısrar ettik bunu yapmaması için. Nasıl olsa gerek yoktu. Ama o tüm yaptıkları karşısında en azından bunu yapabileceğini ve bir şeye ihtiyacımız olursa da anında haber göndermemizi söyledi. O iyi bir insan. Belki değişti, belki de hep böyleydi... Bilemem.
Tek endişelendiğim konu Ochako fakat bu sorun değil. Her iki günde bir mektup yazıyoruz birbirimize. Bütün olanları değil de çoğu şeyi anlatıyorum ona. Onun anlattıklarına göre de her şey yolunda, o da mutlu tıpkı bizim gibi.
Todoroki'yi biliyordum. Beni seviyordu büyük ihtimalle.
Ama o bana ve fikirlerime saygı duyup Katsuki ile yaşamam için bir ev verdi. Bana ihanet etmedi veya onu seçmediğim için herhangi bir kin de beslemedi. Minnettarım.
Annemin evine gelirsek... Yeni bir ev inşa etmek istedik. Yeni bir yaşam, yeni bir sayfa. Bu seferki yazılar altın kalemle yazılacak ama.
Katsuki ile buraya geldik çünkü para kazanmak istiyoruz ve burası da uygun. Şehirden uzak olması sakin bir ortam oluşturuyor bizim için.
Aslında uzun zamandır ihtiyacımız olan şey de buydu: Sessizlik ve huzur. Sadece birbirimiz hakkında endişe etmek, beraber yaşamak; kimseleri umursamamak, birilerine hesap vermemek... Güzeldi.
Üniversitemden ayrıldığımda birnevi profesör idim. Zekam ve çalışmalarımla bir yerlere elbette geldim. Son bir, iki aydır işler ters gitse de hocalarıma minnettarım ki benim ailevi sorunlarıma saygı gösterdiler ve bana diplomamı önceden verebildiler. Çok arkadaşım olmadığı için sıkıntı olmadı, arkadaşım olanlara da veda ettim. İşimde uzman olduğum için direkt olarak öğretmenlik yapabiliyordum. Ben de bu yolu seçtim çünkü labaratuvar gibi bir imkân burada yok. Biraz uzakta bir okul var, orada sayısal dersler vermeye başlayacağım. Katsuki de kılıç ustası olduğu için savaş eğitimi verecek çocuklara.
Kısacası her şey yolundaydı.
Şu an ise Katsuki ile aynı ortamdaydım. Uzun süreden sonra ilk defa böylesine huzurluyduk ve ne yapmamız gerektiğini açıkçası bilmiyorduk. Bizi izleyen yoktu, gizlice dinleyen, nefret besleyen, karşı çıkmak isteyen, öldürmeye çalışan...
Yoktu.
Bitmişti.İnanması ve alışması zordu ama öyleydi.
"Buradayız, ha?" dedi kısık sesiyle.
"Evet.." aynı ses tonuyla cevap verdim.
"Yalnızız.. burada. Sadece ikimiz, herkesten çok uzaklarda..."
"Beraberiz sonunda.."
Gözlerimiz birbirine değince bizi birbirimize çeken bir etkileşim oldu aramızda. Gözleri bambaşka bakıyordu bana. Heyecanlanıyorum.
Koltukta oturmuş dururken birden üzerime gelmeye başladı. Böyle durumlarda çok bulunmadığım için ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum ama onun da benden bir farkı yoktu. Ben arkama yaslanmışken geldi yanıma, kucağıma yerleşti. Kollarını boynuma doladı ve kafasını boynuma yasladı.
"Izuku, çok boşlukta hissediyorum ama bu boşluk hissettiğim en iyi boşluk."
"Bir de bana sor. Hayatım boyunca düşünsem aklıma gelmez seninle böyle bir ortamda kucak kucağa olacağım."
Böyle direkt yüzüne vurduğum için kızardı. Düzenli nefes alışverişleri boynuma nüfuz ediyordu.
"Katsuki, nefesin..." gibisinden inliyormuşcasına bir ses çıkardım.
"Ne olmuş?.."
Nefesinin değdiği yerler yanıyormuş gibi hissetmeye başladım. Her şey iyiydi, hava da kararmak üzereydi. Gerçekten seks için güzel bir zaman mı? İstiyor gibi haller takınıyor.
Bacaklarımdaki kalçasına ellerimi attım. İstemsizce kendini bana bastırdı o an. Sanırım vücudu tepki gösterdi. Titrek bir nefes verip boynuma daha çok sığındı.
Düşündüm ki ona söylemeliyim hem o da istiyorsa içinde kalmasın isteği:
"Katsuki, yapmak istiyorum."
"B-ben de..." Kekelemesi tatlı.
Sıcak bir ortam vardı. Hem de çok.
Belki o an ilk defa soğuğun ne olduğu aklımdan uçup gidivermişti.Katsuki'nin ince dudaklarını boynumda hissedince kalbim göklere çıkmıştı. Kondurduğu öpücükler hoş hissettirse de yükseltiyordu beni. Ellerimle onu kalçasını sıktım. Sanki ben onu sıkınca o daha da sert öpüyormuş gibiydi. İkimiz de birbirimizi gazlıyorduk sanki daha fazlası için.
Boynuma bir ıslaklık geldiğinde ürperdim, sıcak bir ıslaklıktı ve anladım. Katsuki'nin güzelim dili boynumu çevreliyordu! "Hareketlerin beni fena azdırıyor Katsuki." dedim hararetli sesimle.
Koltuktan kalkıp bizi yatağa götürdüm.
..
Bir tur yaptıktan sonra ikimiz de oldukça yorulmuştuk. Seksin verdiği yorgunluk ile yatakta uyuyakaldık. Benim aklım hâlâ onun güzel vücudundaydı...
...
[607kelime]
Kısa ve geçiş olduğu için üzgünüm..
Smut yazamıyorum şu sıralar
(Smut yazma modum yok)
Yazmak da istemiyorum smut.Hikayenin tatlılığıyla yetinin ve eğer smut istiyorsanız Izuku_Bakugouuww hesabının kitaplarını okuyun (cok guzeller)
Yeniden kusura bakmayın
Azgın olmadan nasi smut yazayim?
Beni de anlayın lutfen
İyi yazamam öyle
Ve ben bir şeyi kötü yapmaktan nefret ederim arkadaşlarSayonara, degerlilerim.
"Çok boşlukta hissediyorum ama bu boşluk hissettiğim en iyi boşluk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız | DekuBaku
RandomSoğuktu. Ama çoktan donmuş bir zihniyeti hangi kış titretebilirdi, hapsolmuş bir kalbin zincirini hangi soğuk kırabilirdi ki? Titremek için illa soğuk mu gerek insana? Tek bir ağız, dizlerinin bağını çözemez mi? Mesafe için illa şehirler mi girmeli...