Hırsız | DekuBaku

15- Küvet

Todoroki'den duyduklarımdan sonra bayağı afalladım. Annem onca şeyi ben evlatlığım diye mi yaptı? Diğer herkes bunu biliyor muydu?

Oturduğum yatakta Katsuki de vardı. Öylece yanımda otururken beni gözlemliyordu, bunu hissediyordum ama önemsemeyecek kadar da üzerimde birikmişlik oluşmuştu. İçimde fırtınalar kopsa bile dıştan baktığınızda anlaşılamayacak derecede bir soğukluk vardır yüzümde. Katsuki gördüklerinden bir şey anlamıyor fakat içimdeki cam kırıkları benim yüreğime batıyordu.

Küçük yaşta öğrenmiştim duygularımı saklayarak yaşamayı.

Omzuma dokundu ve bana biraz daha yaklaştı yatakta. Ona doğru döndüm. Gözleri gözlerimdeydi.

"Izuku'm..."

Üzgünüm Katsuki, Izuku'n çok üzgün. Bana öğretilen duygularımı saklamaktı, duygusuz olmak değil.

"Katsuki.."

Bana sarıldı, beni biraz geriye ittirdi ve sırtım soğuk duvarla buluştu. Ben duvara yaslanınca ona yer açıldı ve kucağıma çıktı. Yanımızdaki gece lambası dışında odada bir ışık kaynağı yoktu, perdeler çekilmiş ve camlar kapanmıştı. Şimdi de karşımdaki bu sarışın çocuk dudaklarıma doğru yaklaşıyordu.

"Mutlu olman için elimden gelen her şeyi yapacağım, Izuku."

"Senden isteyecek çok şeyim var, sana verebileceğim de çok şeyim var..." Sustum bir süre ardından devam ettim, "Ama sen beni sever misin?" dedim alçak bir ses tonuyla.

"Seni zaten seviyorum Izuku."

"O zaman öp beni." dediğimde dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.

"Beni sevdiğini söyle..."

"Seni seviyorum, Izuku."

"Bir daha."

"Seni seviyorum."

"Bir daha."

"Seni seviyorum."

"Bir daha.."

"Seni seviyorum."

"Bir daha..."

"Seni çok seviyorum, Deku."

Durduk. Ben atağa geçtim ve onun elinden tutup lavaboya götürdüm. Bir karşımızdaki küvete bakıyordu bir de bana. Gözleri tamamen bana odaklandığında:

"Soyun." dedim arsızca.

"H-ha?"

Bir daha söylemedim. Gözlerini kaçırıp üzerindekini çıkarttığında gördüm ki utanıyor. Alt kısmına sıra geldiğinde acımasız olmak istemedim ve:

"Baksırın kalsın istersen," deyiverdim. Anlamayarak baktı "Banyo yapmayacak mıyız?" diye sorduğunda evet anlamında başımı salladım. "O zaman sen bakma ben hemen çıkarırım.." cevap vermeden arkamı döndüm. Tamam anlamında ses çıkardığında ben de üzerini çıkarttım, bir taraftan onu izliyordum ama onun gözleri hiç benim vücuduma kaymıyordu. Küvete girdim ve sıcak suyu açtım. Dizlerini kendine çekmiş oturuyordu. Özel yerlerini göstermiyordu hiç.

"Utanma." Küvet tamamen dolduğunda daha rahatlamış görünüyordu. Emekleyerek onun yanına gittim hemen sonrasında dudaklarına gömüldüm. Dilimle onun dudaklarını zorlarken o hafif mırıltılar çıkarıyordu. Beni omuzlarımdan ittirdi ve geriye düştüm.

"Hey."

"A-ah, üzgünüm o kadar sert ittirmek istememiştim."

"Ne oldu?" Vazgeçmedi değil mi benden?