10- Her Şey Açığa Kavuştu

75 12 158
                                    

Karşıma geçti ve bana tüm ciddiyeti ile bakmaya başladı. Demek o uzun uzun konuşma yapacağımız gün, bugünmüş...

"Birbirimize sahip olduğumuzdan beridir, seni çok önemsiyordum. O zamanlar Ochako yoktu. Sadece ikimiz vardık..." Konuya birden girmesi afallamama neden olsa da tamamen ona odaklanmaya çalıştım.

Dedikleri önemliydi ve tek bir kelimesini bile kaçıramazdım. Böyle bir olasılık yoktu... Dinlediğimi belli edercesine kafamı salladım.

"Annemin sana yaptıklarından haberim yoktu. Senin o günkü çığlıkların ile haberim oldu. Hizmetliden zorla öğrendim. O zaman çok çok üzülmüştüm sana yemin ederim. Elimden gelen bir şey de yoktu çok özür dilerim. Küçüktüm ve korkuyordum, aynı senin gibi."

Sustum. Devam etmesini bekledim usulca. Konuşacak çok konum vardı, bahsetmek istediğim çok geçmiş ve anılarım da vardı ama ben sustum.

Tepkimi görünce devam etti:

"Sana bir şey olduğunda canımdan can gidiyordu. Seni çok seviyordum.. hâlâ da seviyorum o ayrı konu..." Gözlerini kaçırdı.

"Annem, çocuk kalbinin işleyişini asla çözemedi, Izuku'm.." derken saçlarımı okşamaya başladı.

"Ben çok korkak davrandım. Ama ben seni o hâlde gördüğüm gün başladım kılıç çalışmaya. Yanından gittiğim zaman aldım elime kılıcı, başladım öylesine savurmaya."

Gözümden bir damla yaş aktı o an. Baş parmağı yanağımdan süzülen yaşı okşayınca gözlerimi yumdum. Kirpiğime değiyordu parmağının ucu. Eli bana değdikçe daha çok sıkıyordum gözümü, daha fazla yumuyordum...

Kısık sesle devam etti anlatmaya:

"Senin için bir şeyler yapmak istedim, biliyor musun? Senin canın yanarken benim öylece etrafta gezinmem çok sinirimi bozuyordu. Beni daha da üzen şey; ne zaman, nasıl, nerede canının yandığını bilmememdi. Her yerde yanabilirdi canın!.. Ben istemiyordum. Seni önemsiyordum ve sanki annem beni sınıyormuş gibi hep seni hedef alıyordu."

Derin bir nefes aldı. Dudakları büzüldü. Dişlerini sıktığını görebiliyordum görüntüm ne kadar bulanık olsa da.

"Anneme söyledim ben de, istediği her şeyi yapacağımı. Ama tek bir şartım vardı: Seni rahat bırakması."

Şokla ona baktım. Nasıl? Nasıl?!

"Seni rahat bırakıyor sanıyordum. Onun dediği her şeyi yapıyordum, bir dediğini iki etmiyordum. Sırf senin için... Ama sen bana soğuk davranmakta ısrarcıydın. Elimden gelenin en iyisini yapıyordum. Çok çalışıyordum, az uyuyordum. Benim pes etmeme sebebim de sendin."

Suskun kaldı bir süre. Sıkı sıkı sarılmak istedim ona. İyice dolan gözlerim artık içinde tutamadı o birikmiş damlaları. Uzun süre sonra ilk defa böyle ağlıyordum.

O susunca ben konuştum:

"Sen uyuyorken ben dövülüyordum Kacchan..."

Sonra o da ağladı:

"Özür dilerim, Deku..."

Sesi titriyordu.

Annem yasaklamıştı bu lakapları bize. En son ne zaman kullandığımı hatırlamıyorum... Sanki o gün bitmişti bizim tüm çocukluğumuz.

"Ben senin için nişanlandım bile. Karşı çıkmadım çünkü merkezinde sen olan bir sözüm vardı anneme..."

Kollarımı ona uzattım ve sıkı sıkı sarıldım... Kafasını boynuma gömüp ağlamaya başladı.

"Hiçbir şey diyemiyordum sana, Izuku!.. Annemin ayarladığı canlı kameralar vardı evde. O hizmetliler ne işe yarıyor sanıyorsun? Evin içinde olan biten her şeyi anneme rapor ediyorlar."

"Anlıyorum, Katsuki... Üzülme ben artık yanındayım. Nasıl olsa kuralları çiğnedin hm, benim gibi?"

Kafasını boynumdan kaldırıp bana baktı.

Üstümü çıkarıp ona omzumdaki izi gösterdim. Sırtımdaki, kolumdaki ve diğer uzuvlarımdaki...

"Şu yara izlerini görüyor musun?"

"Evet?.."

"Onlar gidene kadar hırsızlık yapacağım dedim kendime, bir gün."

Şok içinde bana baktı. İkimiz de aynı duyguyu bugün, bu odada çok yaşadık.

"Izuku, ne?"

"Duyduğun gibi... Ben tutunacak bir dal arıyordum ve bunu istedim."

"Ah, tamam... Sorgulamak istemiyorum. Önemli olan bu değil. Senden sadece özür dilemek istiyorum ama bil ki Izuku, sen her zaman özeldin ve bir yerin vardı kalbimde. Sadece bunu göremedin. Gözünün önünde olsam da beni hissedemedin. Olasılıkları düşünemedin... Beni üzen buydu."

Yanaklarından tutup dudaklarına yapıştım. Gözyaşlarım ikimizin yanağında birleşiyor ve çenemizden akıyordu. Dudaklarımız birbirine değiyor, aynı zamanda onun gözyaşları da benimkilerle karışıyordu. Kendini bıraktı ve yatakta geriye düştü, ben de akışına bırakıp üstüne çıktım.

Bana karşılık veriyordu. Ben bu zamanı eskiden çok hayal ediyordum... Onu kullanmak istemiyorum.

Aklıma gelen bir düşünceyle birden ayrıldım. Dağılmıştı, beklemiyordu.

"Sen nişanlın ile bir şeyler yapmadın, değil mi?.."

"Hayır.. o çok istedi. Her fırsatta beni cezbetmeye çalıştı ama hayır. Yapmadım çünkü ben..." Gözlerini kaçırdı.

Cümlesini bitirmesini beklerken o da atılgan davranıp yakamdan tuttu, dudaklarımızı tekrardan birleştirdi. Beni gerçekten seviyor mu? Bu kadar çabuk güvenebiliyor mu?

Belki o da bana aşıktı bir zamanlar?

Ah, Izuku. Şu an düşünmenin sırası değil. Ayrıldık tekrar. İkimizi de toparladım.

"Bu kadar fazla kalma odamda. O hizmetliler ispiyonlar seni."

Gülümsedi.

"Aslında konuşmak istiyordum..."

"Öpüşme çok ani oldu."

"Öyle mi? Başlatan sendin."

"Beni seviyor musun?"

"Evet, seviyorum. Küçükken bir şekilde başlamıştı sana olan hislerim."

"Ah, anladım... Çarşamba günü benimle buluş, tamam mı? Sana nerede olduğunu söylerim ya da yeri sen belirle. Biraz daha konuşmak istiyorum da~"

Omzuma vurdu dalgasına.

"Azgın seni."

"Her iki anlamda da konuşmak istiyorum. Ben de sana bir şeyler anlatayım. Sen de anlatamadıklarını bitir.."

"Tamam."

"Gerçi ben senin söylediklerinden söyleyemediklerini anladım ama..."

"Gerçek sevgi dediğin bu değil mi zaten?"

Gülümsedim, o da öyle. Bir müddet sonra ayaklandı tabii öncesinde gözlerimiz uzunca birbirine kilitliydi.

Kapıyı örtüp gittiği zaman çok uzun zamanlardan sonra ilk defa gönül rahatlığıyla uyuyabildim.

Kacchan, beni seviyor...

~~~

[790kelime.]

Degerlilerim, yoruldum.
Hoscakalin...

Siz, nasılsınız?
Peki bolum?..
Sıkmıyor değil mi, sarıyor?

"Merkezinde sen olan bir sözüm
vardı anneme."

"Ben senin söylediklerinden söyleyemediklerini anlıyorum."

Hırsız | DekuBakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin