23. Bölüm

469 18 3
                                    

Çağan Şengül & emre aydın - Yansın

***
Ceren'den

Dün abimle eve dönecektik fakat Beyza fazlasıyla ısrar edip burada kalmamı istemişti. Abim eve giderken, biz Beyza ile mutfağa gidip atıştırmalık bir şeyler çıkardık. Alacaklarımızı alıp odaya gitmemizle kapıyı kapatıp yatağa oturdum. Cipsten bir tane alıp, boğazımın kuruduğunu fark edip mutfağa gittim. Dolabı açıp kola çıkardıktan sonra iki tane bardak çıkarıp doldurdum. Bu sırada Ali abi mutfağa girmişti.

Bakışları bende dolandı. "Sen gitmemiş miydin?" diye sordu.

"Beyza kal dedi." dedim kısaca. Başını sallamakla yetindi. Ondan zaten bir şey bekleyen de kabahatti. Kolaları alıp mutfaktan çıkmamla beni durdurmamış, birkaç saat önceki yaptığım şey için tek kelime etmemişti. Ne bekliyordum ki zaten? Abim gibi sevgisinin arkasında durmasını mı? Asla! Tabi ortada sevgi varsa.

Odaya girmemle bardağı Beyza'ya uzattım. Laptopu kapatıp bana odaklandı. "Dökül." dedi bir anda. Kaşlarım çatıldı. "Ne?" dedim. "Sabahtan beri suratın sirke satıyor. Neden? Abimle ne oldu? Dökül derhal!" dedi. Göz devirdim. "Bir şey olmadı." diye mırıldandım ve bakışlarımı ondan çekip cips tabağına yönlendirdim.

"Sen beni salak mı sanıyorsun? Bir şey olmuş!" dedi.

Bir anda kendimi ona olanları anlatırken, bulmamla hiç bakışlarını benden ayırmadan beni dinledi. "Oha! Abim asla korkak biri değil bu arada." dedi.

"Desene sevmiyor o yüzden böyle." dedim.

"Kastettiğim o değil aslında. Abim sevince kimseyi dinlemez. Çıkar herkese söyler hatta. Bir şeyler var. Senin sevginden şüphelidir belki?" dedi. Güldüm. "Salak değilse ona aşık olduğumu anlamalı." dedim.

Omuz silkti. "Abim salak. Pek de anlamasını bekleme." dedi.

Göz devirdim. "Sen abimle kendine imkansız diyordun." dedim bir anda. "Sen daha imkansız görmemişsin Beyza." diye bitirdim cümlemi. "Abim belki hislerinden emin değildir?" dedi. Hala savunacak bir şey arıyordu. "Abin emin değilse niye gelip öpüyor?" dedim.

"ÖPTÜ MÜ?" diye bağırdı. "Sussana, ne bağırıyorsun?" dedim.

"Öptü mü? Nerden?" diye art arda sordu. İşaret etmemle kaşları havalandı. "Abim arkadaş olarak görse, ya yanaktan, ya da alnından veya saçlarından falan öper. Oradan öpmesi şüpheli." dedi.

"Beyza beni umutlandırma." dedim ve yatağa attım kendimi. Gülerek  elimi tuttu. "Boş ver abimin mallığını. Severim ben seni." dedi ve öpücük attı. Gülerek başımı salladım. "O da sevse fena olmazdı." diye mırıldandım. Göz devirdi ve laptopu önüme bıraktı. "Aç film ben geliyorum." dedi. Başımı sallamamla, yerinden kalkıp balkona gitti. Abimi arayacağını anlamak zor olmamıştı.

"Efendim Emre?" dedi.

Biliyordum. Birkaç dakika ardından yanıma gelmesiyle, bakışlarım onu buldu. "Şeyi biliyor musun?" dedi. Kaşlarım çatıldı. "Neyi?" dedim.

"Şu bizim dükkanın yanına, bir dükkan açılmış." dedi. 

"Kim?" dedim.

"Serkan." demesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. "Şaka yapıyorum demene ihtiyacım var şuan!" dedim. Başını iki yana salladı. "Şaka değil maalesef. Çok ciddiyim. Geri zekalı! Kesin bilerek yaptı." dedi ve cipsten yemeye başladı. "Biterim ben Beyza." dedim ağlamaklı sesle.

"Ay ne bitmesi kızım. Burada ben varım." dedi göz kırparak. Güldüm. "Abim Serkan'dan ölesiye nefret ediyor. Sen sakinleştirebileceğine emin misin?" dedim. Haklıydım.

KALP AĞRISI | Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin