Cem Solo ft Patron - Dönmem Artık
3. UMUTSUZ YARINLAR
Yatağımdan kalkmamla kafamda 2 gündür Emre abinin kurduğu cümle yankılanıp duruyordu. 'Senin Ceren'den hiçbir farkın yok'. Bu söylediklerinden sonra ümitlenmeyi kesmiştim. Zaten bu söylenenlerden sonra nasıl ümitlenebilirdim ki? Onunla olacağından o kadar emindim ki, artık biz oluruz diye bir heves bile kalmamıştı.
Annemin odama girmesiyle bakışlarım ona döndü. "Hadi kalk gidiyoruz. Yeliz teyzen kahveye çağırmıştı," demesiyle ofladım. 2 Gündür ondan kaçıyordum ve şuan onunla karşılaşmak istemiyordum. "Sen git. Karnım ağrıyor benim," dememle kaşları çatıldı.
"Kız sabah turp gibiydin. Nasıl oluyor da şimdi karnın ağrıyor senin?" dedi annem. Göz devirdim.
Emre abi ile bizi yakıştırıyordu. Aslında sadece annem de değildi. Yeliz teyze ve Mahmut amca da yakıştırıyordu. Ama Emre abi onların ağzını susturmuş böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söylemişti. Herkes de az da olsa ümit vardı ama olacağımıza ben bile inanamıyordum.
"Anne ağrıyor işte. Sen git diyorum işte," dedim.
"Anneni tek gönderiyorsun yani?" dedi.
Bende diyordum ki annem ne zaman bana vicdan azabı çektirecek.. "Anne yalnız değilsin ya! Yeliz teyze var orada ne güzel. Oh mis!" dedim ve yatağıma geri uzandım. Onunla karşılaşmak hiç istemiyordum. Bugün hafta sonuydu ve eminim evdeydi. "Ay Beyza ne kadar üşengeçsin!" dedi. Göz devirdim.
"He anne öyleyim. Hadi size iyi günler," dememle odamdan çıkmıştı. Tuttuğum nefesi salmamla yorganı iyice üstüme attım. Çok üşüyordum ve bu durumdan nefret ediyordum.
Annemin gitmesi ardından yarım saat geçmişti ve ben deli gibi acıkmıştım. Yerimden kalkmamla mutfağa geçtim. Kendime yemek hazırladıktan sonra sofraya oturmamla, kapı çalmıştı. Kaşlarım çatıldı. Koşarak kapıyı açmamla Emre abi ile karşılaştım. "Buyur?" dedim sinirlenmemeye dikkat ederek.
"Buyur mu?!" dedi şaşkınlıkla.
"Evet. Gelme sebebini öğrenebilir miyim?" dememle beni şaşırtarak içeri geçti. Kaşlarım çatılırken kapıyı kapatarak ona döndüm. "Bu şekilde konuşsak daha iyi olacak." dedi ve mutfağa gitti. Şaşkınlığım on kata çıkarken onu takip ettim. "Of be kızım ya. Çok açım bende biliyor musun?" dedi ve sofraya oturdu.
"Git evinde ye o zaman." dedim ve karşısına oturdum.
"Ben ne yaptım sana? Neden bu kadar soğuk ve terssin?" diye sordu. Kaşlarım çatıldı. "Sen kafayı üşüttün galiba. Ne soğuk yapacağım be ben sana!?" dedim. Yemeği yemeye başlamasıyla avuç içimi alnıma vurdum.
"Allah'ım bol sabır!" dedim. Güldü. "Sen abimle buluşmayacak mısın? Gitsene yanına." dedim.
"Çok zeki abin manitasıyla görüşecekmiş. Köşeye attı beni." dedi. Gülmemek için yanak içlerimi ısırdım. "Gülme, ye." dedi ve ekmeği ağzıma soktu. Ekmeği çiğnemeye başladığımda aramızdaki sessizliği bozan onun çalan telefonu olmuştu. Hande arıyordu. Dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Tabi ben onu unutmuştum bir anlığına. Gözleri beni bulmasıyla çayımdan bir yudum almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI | Ara Verildi
Roman d'amour"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık. "Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...