Kalben - Fırtınalar
"Sevmez demek ki," diye mırıldandım kendi kendime. Yemeği yemiş, Cerenle kahve alarak balkonda oturuyorduk. "Beyza sen hâlâ orada mısın?" diye sordu. Başımı salladım. "Abim seni her şekilde seviyor, bunu biliyorsun." dedi.
"Evet. Ama yine de soruma da öyle cevap verebilirdi." diye konuştum. Başını sallayarak kahvesinden bir yudum aldı ve telefonuna gömüldü. Telefonum titremesiyle, masadan alıp ekranı açtım.
Emre abi= Mutfağa gelsene
Beyza= Fare olsa bile sevdiğin kişi gelir.
Emre abi= Beyzaaa öxşaçxpsmdşaçs
Beyza= Ben gülüyor muyum?
Emre abi= Sustum.
Emre abi= Geliyor musun?
Beyza= Geliyorum.
"Ben biraz cips alıp geliyorum." deyip kalktım ve odamdan çıktım. Adımlarımı mutfağa yönlendirirken, kapıyı açmamla Emre'yi görememiştim. Kapıyı kapatıp balkona girdim. Sigara içerken yakalamıştım onu.
Sigaradan bir nefes daha almasıyla bakışları beni buldu. Gülümsedi. Gülümsemesine erisem de çaktırmadan ilerledim ve salıncağa oturdum. Bacaklarımı uzatıp salıncağın sallanmasına izin verdim.
"Oturayım mı?" diye izin aldı. Kendini biraz sıkıyordu gülmemek için. "Oturabilirsin Emre abi." dememle bakışları değişti. "Te Allah'ım yine Emre abi oldum!" dedi ve elini bacağına vurdu. Yanıma oturmasıyla omzumdan itekleyip beni göğsüne çekti.
"Sorduğun soruyu garipsediğim için pek cevap alamadın benden. Seni her şeyden çok seviyorum. Ama sen olduğun için fare ya da başka bir şey olduğun için değil." dedi ve kahkaha attı. Kafamı kaldırıp ona yazıklar olsun der gibi baktım. "Şuan dalga geçiyorsun benimle." dedim ağlamaklı sesle.
"Yok gülüm aşk olsun." dedi ve gülümseyip yanağımdan öptü. "Severdin yani?" dedim tereddütle. "Güzelim niye onca şey varken, fare?" dedi.
"Korkuyorsun çünkü." dememle bakışları değişti. "Kim? Ben mi korkuyorum? Hah!" dedi ve arkasına yaslandı. Güldüm. "Emre herkes biliyor korktuğunu. Kandırma beni." dedim.
"Hiç tanımamışsın beni." dedi. Göz devirdim. "Şuan fare olsa, korkmadan ondan kaçmadan burada oturmaya devam mı edeceksin gerçekten de?" dedim.
Başını salladı. Başımı he he der gibi sallarken sırtımda hareketlilik hissettim. Arkamı dönüp balkonun kapısına bakarken Ceren'i gördüm. Oyuncak fare fırlatmıştı sırtıma. Güldüm. Çaktırmadan yere attım.
Fare hareket ederken, garipsedim. Ceren çeker gibi yapmasıyla, ip bağladığını anlamak zor olmamıştı. İçimden bir, iki, üç diye saydıktan sonra çığlık atıp Emre'den uzaklaştım.
"Yavrum ne oluyor?" dedi. Salıncağa zıplayıp yeri gösterdim. "FARE!" Diye bağırmamla Emre yerinden sıçrayıp hemen balkondan kaçtı. "Çüş abi!" diyen Ceren'in varlığını yeni fark ediyordu.
Beni sahte fareyle bi başıma bırakıp kendini kurtarıp, kaçmış mıydı?
"Ceren?" dedi şaşkınlıkla. Ben balkonda kalırken, gerçekten de ağlamamak için kendimi zor tutacaktım. "Bıraktın beni." dedim ve salıncağa çökerek ona sırtımı döndüm. "Hak ettin bu sefer. Kızı orada bırakıp kaçmak ne ya!?" dedi ve gülerek oyuncak fareyi iyice kendine çekip Emre'ye gösterdi.
"Test ettik seni. Maşallah sende," dedi. Emre fareyi ondan alıp yere fırlattı ve bana doğru gelmeye başladı. "Gelme pis satıcı!" dedim. Gülerek yanıma oturmasıyla beni kucağına aldı, bacaklarının üstüne yatırıp kafamı göğsüne yasladı. "Özür dilerim." dedi saçlarımın arasında dudaklarını hissetmemle, kollarımı boynuna doladım. "Emre," dedim. "Söyle," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI | Ara Verildi
Storie d'amore"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık. "Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...