Birkaç saat önce..
Emre'den
Binadan çıkmamla birlikte eve doğru gitmeye başladım. Hava oldukca soğuktu ve Beyza aklımdan asla çıkmıyordu. Çok fena aşık etmişti beni kendine. Bir daha onu üzmeyeceğime söz vermiştim kendime. Artık onunla mutlu olmak istiyordum.
Telefonumun çalmasıyla Fikret amcanın aradığını gördüm. "Efendim Fikret amca?" Diye açtım telefonu.
"Bir saate aşağıdaki sahile gel. Konuşmamız lazım." Demesiyle olduğum yerde kalakaldım. "İşle ilgiliyse ben yarın geldiğimde hallederiz." Dedim.
"Yok Emre. İşle ilgili değil. Bir sıkıntı var da onu çözmemiz lazım." Demesiyle kaşlarım çatıldı. "Ne oldu Fikret amca?" Diye sordum korkuyla. "Konuşuruz evlat." Dedi ve kapattı.
İçimi büyük korku kaplarken çaktırmadan eve girdim ve yarım saati oyunla geçirdim. Fikret amcayla buluşmaya az kalmıştı.
Ne konuşabilirdi ki benimle?
Odadan çıkmamla Cerenin yanına gittim. "Naber?" Diye sordum. Başını kaldırıp bana bakmasıyla çerez yiyordu. Önündeki tabaktan bende alıp yemeye başladım.
"Ya abi hepsini yemesene!" Diye sinirle çemkirdi. "Fikret amca benimle konuşmak istedi." Diye daldım konuya.
"Ne? Niye?" Diye sordu panikle. "Abi, sizi öğrenmiş olamaz değil mi?" Diye sordu. "Sanmıyorum. Yani inşallah." Diye düzelttim. İçime kurt düşürmüştü.
"Of Ceren içime kurt düşürdün yavrum." Dedim ve iç çekerek çerez yemeye devam ettim. "Abi, Fikret amca senle ne konuşabilir ki? İş olsa Ali abiyle birlikte konuşursunuz. İş değil demek ki." Dedi.
"Başka konuşacak neyimiz var bizim?" Dedim kaşlarımı çatarak. "Net siz yakalandınız! Allah belanızı!" Diye konuşmasıyla gözlerim kocaman açıldı. "Bi boku da düzgün yapın." Dedi.
"Ceren uzun zamandır benden dayak yemedin abicim özlemişsindir." Dedim.
"Sustum." Dedi. Ardından bana bakarak, "Konu siz değilseniz benimde adım Ceren değil." Dedi omuz silkerek. "Bugün buluştunuz mu Beyza'yla?" Diye sordu.
Başımı sallamamla gözleri kısıldı. "Nerede? Saat?" Demesiyle gözlerimi devirdim. "Kapının önünde buluştuk binanın içinde. Onların katında." Dememle gözleri kocaman açıldı. "Abi salak mısınız siz? Yakalanma tehlikeniz çok yüksek!" Diye bağırarak konuştu.
"Farkındayım. Ama kimse yoktu görmedi işte." Dedim.
"Sen öyle zannediyorsun. Fikret amcanın gördüğüne yemin edebilirim." Demesiyle içimi bi huzursuzluk kapladı. Benimle konuşmak istemesinin nedeni bu olabilir miydi?
"Beyza'ya bişey dediğini görmeyeyim sakın! Boş boş korkutma benim güzelimi." Dedim aklıma gelmişti bı anda. "Ben ondan bişey gizlemem!" Dedi.
"Gizle o zaman abicim." Dedim ve bir çerez ağzıma attım. "Onun için gizle." Dememle sessiz kaldı ve önüne dönerek rujunu sürmeye başladı.
"Sen nereye?" Diye sordum. "Beyza'ya giderim. Akşam da ordayız gerçi ama yine de şimdiden gideceğim." Dedi.
"Orada kal akşam geliriz biz." Dedim.
"Yok evde eşyalarım var onları bırakamam. Giderim bir saate yine gelirim, birlikte çıkarız." Dedi. Omuz silktim. Kendi bilirdi bişey diyemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI | Ara Verildi
Roman d'amour"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık. "Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...