"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık.
"Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu.
Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...
Bol sinir krizi gecirmelik bir bölüm onun için sövmek için kendinizi zor tutmaya çalışın.Tabi araya ufak güzel şeyler koydum sizi düşünüyorum kıymetimi bilin :)
Hadi bölüme geçelim.
***
"Beyza," diye omzundan sarsan birinin sesini duymamla kafamı kaldırıp baktım: Ceren. "Noluyor be?" dedim uykulu sesle. "Kızım kalksana pikniğe gidiyormuşuz." dedi ve gözlüğünü saçlarının arasından kurtararak gözüne taktı.
"Abinle konuştuk. Zar zor ikna ettim ya!" demesiyle gözlerimi kısarak ona baktım. Ne dediğinin farkındaymış gibi sırıttı. "Ne konuştunuz abimle?" diye sordum. "Ay bak abim yolladı git Beyza'yı uyandır hazırlanıp, aşağı inin diye. Çabuk kalk hazırlan çıkalım." Demesiyle başımı sallayarak yataktan kalktım.
Ceren yatağımı toparlarken, ben kıyafet seçmek için dolabıma yöneldim. Beyaz bir çiçekli elbisemi almamla Ceren gözleri kamaştırıp bana baktı. "Yusuf falan da olacakmış. Bir de Hande." Demesiyle göz devirdim.
"Asla hiçbir şeyden eksik kalmaz." Diye mırıldandım. Üzerimi giyinmemle Ceren sırıttı. "Çok güzelsin çok." Dedi. Ona öpücük atmamla aynadan elbiseye baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Elbise böyle, beğenmeyen olursa siz bilirsiniz ama bunu giymiş olacak.)
"Çok güzel harbi. Abimi düşünemiyorum." Demesiyle göz devirip makyaj masama oturdum ve çekmeceden düzleştiriciyi çıkardım. "Ben yapayım? Az dedikodu yaparız hem." Demesiyle başımı salladım ve saçlarımı ona teslim ettim.
Önce taradı ve düzleştiricinin ısınmasını bekledik. "Ee Ceren?" Dedim aynadan ona bakarak. "Ee gelecekteki yengem?" Dedi. Göz devirdim. "Deme şöyle. Abimin yanına gittin neler oldu?" Diye sordum.
"Öyle kremi benim sürmemi istedi. Sürdüm falan.." diye mırıldandı ağzının içinde. "Sen sürdün?" Diye sordum şaşkınlıkla. "Sonra tişörtü giyeceği yoktu ben giydirdim.." diye mırıldandı.
"NE?" Diye bağırmamla ensemi yakmıştı. "Ah!" Diye inledim. "Ya Beyza korkuttun ondan yaktım! Birden öyle bağırılır mı?" Dedi ve enseme baktı.
"Ay fena yakmışım!" Dedi telaşla. "Tamam Ceren sorun yok. Ben giydirdim derken? Kremi ver diye yolladım kızım, iş pişirin diye değil!" Dememle gözleri kocaman açıldı.
"Lan mal! Yanlış anladın gerizekalı. Normal üst giydirdim o kadar. Bir bok yapmadık." Dedi. Rahatladım. Bir on dakika ardından saçlarım düzleşti. Takı çekmeceyi çıkardım ve yüzük taktım bir iki tane.
Emre'nin bana verdiği kolyeye gözüm çarptı. Takıp takmamak arasında kalırken, onu alıp çantama attım. Başka bir kolye çıkarıp takmamla evden ayrılmıştık.
Rahat edebilmek için spor ayakkabı giymiştim. Kapıya inmemizle Hande ve Emre abi sohbet ediyorlardı. Emre abiyi inceledim. Bir tane beyaz tişört giymişti ve altına da siyah bi pantolon giymişti. Arabanın kapısına yaslanmış sigara içiyordu.
