Gözlerimi aralamamla odama giren anneme göz devirdim. Perdeyi çekerken güneş gözüme çarpıyordu. Anneme ters bakışlar attıktan sonra yüzümü yastığa gömdüm. Telefonumu elime almamla ekranı açtım.
Yazmamıştı bile.
Sinirle yataktan kalktıktan sonra yatağımı topladım ve banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım. Gözlerim hafif şişmişlerdi. Nasıl benimle oynamıştı ama. Histerik bir gülüş kaçtı dudaklarımdan.
Odamdan telefonumu da alıp çıkmamla salona geçip koltuğa attım kendimi. Annemle babam birazdan çıkarlardı ve abimle tek kalıyorduk evde. O da odasında camış gibi yatıyordu.
"Kuzum abin uyanınca yemek hazırlarsın ona." Demesiyle omuz silktim. Eşek kadardı yine de kendisi hazırlayamıyor muydu? Ah ah şu annelerin oğullarına olan zaafı..
Yastığı kucağıma alarak gözlerimi kapatıyordum ki abimin sesi doldu kulaklarıma. "Şşş," diyerek dürttü beni. "Kalk kahvaltı hazırla bana çok açım." Demesiyle içimden abime sövdüm.
"Zıkkım ye." Dedikten sonra yerimden kalktım. Mutfağa doğru ilerlerken söylediği şeyle adımlarım duraksadı. "Emre kahvaltıya geliyor ona göre." Demesiyle adımlarım kaskatı kesildi.
"Ne demek kahvaltıya geliyor?" Dedim. Hangi yüzle? Bunu tabi ki abime söylemedim. "Kızım sana mı soracak ne zaman gelip gelmeyeceğini. Sen git hazırla yeter." Demesiyle tırnaklarımı avuç içime bastırdım.
Ben ondan uzaklaşmaya çalıştıkça gelip burnumun dibinde bitiyordu. Allahın belası. Mutfağa geçip kulaklığımı taktım ve müzik açarak kahvaltı hazırlamaya başladım. Müzikle yaptığım işler daha eğlenceli geliyordu bana. Kapı sesi gelmesiyle yerimde doğruldum.
Emre'nin sesi doldu kulaklarıma. Abimle salondaydılar domates doğrarken, sanki Emre'yi doğruyor gibi hissederek sinirimi domatesten çıkardım. Omlet de yaptıktan sonra kahvaltım hazırdı.
"Ben tam da evlenilecek kadınmışım." Dedim gülerek ve çaylarını doldurduktan sonra masaya oturdum ve onlara seslendim. Yemezlerse kendileri bilirdi ana ben çok acıkmıştım.
Abimle Emre abi masaya gelirken aldırmadan zeytin attım ağzıma. Açıkçası çok gergin hissediyordum. Karşıma oturmasıyla içimden sövdüm kendime. Ne diye başka yere oturmamıştım ki?
Çayımdan bir yudum almamla telefonum titredi. Elime alıp gelen mesaja baktım: Ceren.
Ceren= abimle nasıl gidiyor?
Beyza= sorma benimle oynadı falan harika.
Ceren= neeeee
Beyza= öyle işte
Ceren= inanmam.
Beyza= bende inanmazdım dün söylediklerinden sonra
Beyza= bana ikinci defa senden farkım olmadığını hatırlattı.
Ceren= YA HAYIR KARISI OLUCAKSIN NE KARDEŞİ
Beyza= bu saatten sonra zorlasak bişey olmaz bizden. Görüşürüz.
Telefonu masaya bırakmamla abimle göz göze geldik. "Yemekteyiz Beyza, telefonla oynaman hoş mu oldu güzelim?" Demesiyle omuz silktim. "Önemli bir şeydi." Dememle Emre abi boğazını temizleyerek yerinde kıpırdandı.
"Ne mesela örneğin?" Demesiyle göz devirdim. "Seni ilgilendirmez abi." Dememle bakış açısı değişti. "Beyza terbiyesizleşme." Diyen abime göz devirip masadan kalktım. Odama geçmemle yatağıma uzanıp yaylandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI | Ara Verildi
Romance"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık. "Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...