9. İşbirliği

42 4 0
                                    

İşte şimdi işler karıştı. Şuan hem sözlüm hem de flörtüm vardı. Ayrıca hoşlandığım bir komiser de vardı. Hayatımda sıfır erkek varken, şuan üçgenin içindeki ağırlık merkezi gibiydim.

"Tarık oğlum, Şimal'i al da bir pastanede muhallebi yiyin."

"Dede muhallebi mi kaldı ya!"

"Aman ne bileyim bizim zamanımızda birbirimizi muhallebi yiyerek tanırdık."

"Şimal ben buranın yabancısıyım hem bana buraları gezdirirsin hem de birşeyler yeriz."

Onu yakınlardaki nezih bir kafeye götürdüm. Biraz oradan buradan kendimizden lafladıktan sonra birden lafa atıldı.

"Bak açık konuşacağım. Aslında buraya gelirken nasıl yapayım da bu işi bozarım diye düşünüyordum. Seni biraz çekingen, pek konuşmayan bir kız olarak anlattılar. Halbuki görüyorum ki, sen daha cana yakın, konuşkan birisin."

Okşan'ın parmağı değdi diyelim.

"Yani?"

"Yanisi seni görünce kafam karıştı."

"Tarık kafan karışmasın. Beşik kertmesi eskide kaldı. Seninle evlenirsek, bu gerçek bir evlilik olmayacak sende farkındasın. Sadece dedelerimiz istediği için evleneceğiz. Onlar söz verdiği için."

"İstemiyor musun?"

"Sen de istemiyordun beni görene kadar. Neden şaşırdın?"

"Beni beğenirsin sanmıştım."

"Bu öyle birşey değil. Sen de biliyorsun."

"Ben reddetmeye çalışmayacağım. Kariyerim, işim söz konusu. Evlenirsem dedem şirketin yönetimini bana verecek. Bu yüzden bu evliliği bozmanın bir yolunu sen bul yolunu."

Bana dikkatli dikkatli baktı ve "Ya da evlenelim. Sahte evlilik..."

"Nereye kadar?"

"Bir süre sonra onlar da anlar evliligin kötü gittiğini, onları ikna edene kadar."

"Düşünmem lazım. Kaç gün buradasın?"

"Birkaç gün. İşleri buraya taşıyacağım da ofis seçeneklerini görmeye geldim."

"Kalkalım mı? Bu arada sen İstanbul'dayken görüşmezsek çok sevinirim."

"Yanlış anlama Şimal. Seni gördüğümde karararımda ufak bir kıpırdama olmuş olabilir ama ben de sana bayılmıyorum."

Hahh kurban ol sen bana. Haspam!

Tarık yakışıklı, hoş sohbet biriydi. Aslında evlensem sıkılmazdım. belki de. Lakin önceliğim karmamı temizlemek. Söz verdiği gibi beni görmedi ve birkaç gün sonra yaşadığı şehire döndü.

Bense, son bir haftada gerek teknede gerek kulüpte Galip ile buluşmuştum. Beni ne kadar öpmeye kalksa da onu öpmedim. Fakat bu bir yere kadardı. İllaki o öpücük olacaktı aramızda.

İnternetten yaptığım araştırmalarda Galip hakkında çıkan çoğu haberin çoğu zaman aynı kişi tarafından çıktığını gördüm. Asım Yıldırım. Hatta aralarında dava bile devam ediyordu. Devam eden davasını gördüğümde ikna oldum. Asistanım Emel'den adamı araştırmasını istedim ve sonra Asım Bey'in Şişli'deki evine gittim. Belki de güçlerimizi birleştirebilirdik.

"Buyrun kimsiniz?"

"Ortak bir tanıdığı olan biri diyelim."

"Diyelim ama kim bu ortak tanıdık?"

"İçeri girebilir miyim? Ulu orta konuşamayacağım kadar önemli bir konu."

"Peki." diyerek beni içeri davet edip bir de kahve yaptı bana.

Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin