13. İlk öpüşme hatıram boşa gitti

34 2 0
                                    

Galip: Akşam buluşalım mı yavrum? İş çıkışı seni alırım.

Ben: Olur tabi. Yine kulübe mi geçeriz. Ona göre giyineyim?

Galip: Bana.

Hay Allah ne diye orada buluşmak istiyor şimdi. Ya anladıysa?

Ben: Olur gelirim.

"Alo. Asım Abi. Galip beni evine çağırıyor mesaj göndermiş. Ben de şüphelenmesin diye gelirim dedim ama korkuyorum da. Anlamış mıdır?"

"Şimal önce bi sakin ol. Anladığını sanmam. Ama onun evine gitmek zorunda değilsin. Nasılsa istediğimizi aldık. Sadece senden şüphelenmesin diye bekliyoruz."

"Yani gideyim mi?"

"Gitme. Atakan seni alsın buraya getirsin. "

"Asım abi bu seferlik gideceğim tamam mı?"

"Bir şartla. Telefonun açık olacak. Atakan seni dışarıda bekleyecek. Telefondan seni duyacak. Birşey olursa da müdahale edecek."

"Peki Asım abi. Böyle olur o zaman." Hem Atakan'ı görecek bahanem de hazır.

Saat 5'de telefonum çaldı.

Arayan Atakan. Beni alacağını unutmuştum.

"Efendim."

"İn aşağı bekliyorum. Seni kendim götüreceğim."

Üzerimi değiştirmeden doğruca aşağı indim. Sabah giydiğim gri takımım üzerimdeydi.

"Sayende ağaç oldum."

"Gelmeseydin! Ben mi çağırdım seni."

"O zaman babama dert yanmasaydın!"

"Allah Allah suçlusu ben mi oldum şimdi?"

Araçtayken Galip aradı.

"Atakan sessiz ol. O arıyor."

Atakan kafasıyla tamam işareti yaptı.

"Efendim." ses tonuma biraz melodi getirerek.

"Yavrum!"

"Daha da cilveli bir şekilde "Efendiiiim"

"Hadi nerde kaldın? Çıkmadıysan henüz, araba göndereyim diye aradım."

"Aaa yok yok çıktım bile. Taksideyim. Birazdan orada olurum."

"İyi hadi sabırsızlıkla bekliyorum. Öptüm."

"Bende öptüm."

Telefonu kapattıktan sonra araya Atakan girdi.

"Sen bu cilveyle..."

"Sözünün devamını getir!"

"Birşey yok. Niye bu kadar cilve yaptığını anlamadım sadece."

"Korkuyorum çünkü. Benden şüphelenmesin istiyorum."

"Korkma. Türk polisi seni korur. Ben de yanındayım."

Gel de anlat şimdi, o adamı kuyuya attığını... Kendi kendimi ihber edesim yok şuanda. Sessiz kaldım. Neyse geldik zaten. Telefonumla Atakan'ı aradım. Telefonu çantama attım. Artık beni dinleyebilir.

"Ben buradayım. Birşey olursa, çekinme. Hemen gelirim."

"Hı hı."

Atakan ben arabadan inecekken kolumu tuttu. "İstersen gitme. O adamın çevresinde olmak tehlikeli."

Beni kızdırdığı için hiçbir şey söylemeden kapıyı kapatıp gidecektim ama benim için endişelenmesi beni mutlu etti galiba. Ona dikkatlice baktım. O da benden hoşlanıyor mu ki acaba? Belki de kaderin ikimiz hakkında ortak bir planı var. Yoksa, o kadar kişinin içinde sen kalk, Atakan'ı bul. Cinci hoca meselesinde tanışıp kaza yaparak karşılaştık. Şimdi ise onunla birlikte reenkarnasyon mesepesinin daha da içine giriyoruz üstelik mafyayla... Daha neler göreceğiz bakalım.

Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin