"Dede dede öyle değil. Ben onunla evlenmeyeceğim. Yanlış anladı o adam beni."
"Tarık sözümüzü attı Şimal. Şimdi umarım mutlusundur. Tek istediğim bir torundu. Çok gördün bana, kursağımda bıraktın kızım."
Ağlıyordum. "Dede gerçekten öyle değil. O adam beni seviyor. Ben onu istemesem de o kendince sevmiş beni. Evlenmek istiyor, kurmuş kafasında."
"Sus Şimal!"
Kolundan tutarak "Dede seni böyle bırakmak istemiyorum. Dinle beni."
"Madem böyle birşey vardı neden umut verdin Tarık'a." Dedem arkasını dönüp yürüdü.
"Yarın gelsin istesin!"
"Dede hayır onu sevmiyorum."
"Sevmiyorsan neden beni rezil ediyorsun?"
"Dede n'olur beni dinle." Dedemin kafası karışmıştı. Kolundan tutup koltuğa oturttum.
"Dede ben hiç kulübe, bara gitmem biliyorsun. Geçen akşam bir kutlama için gittim. Orada karşılaştım, o günden beri benden hoşlandığını söylüyor. Kendi kendine birşeyler kuruyor. Dün akşam da oraya artık gorüşmeyelim demek için gittim o da beni kapıya kadar geçirirken beni oyuna getirdi. Evlenmek istiyormuş. Dede ben onunla evlenmem. Kendime koruma tutmak istiyorum hatta. "
Bir çırpıda aklıma gelen bir çok yalanı söyleyip günlük, hatta aylık yalan kotamı doldurmuştum. Belki böyle bir konuda yalan söylemek yanlıştı ama nasıl soyleyebilirdim ki reenkarnemi araştırırken polisiyeye bağladım diye!
"Tamam kızım sana bir hatta üç tane koruma tutalım."
"Dedeciğim!" diyerek boynuna atladım.
"Gerçekten Tarık ile artık görüşmeyecek miyim?"
"Onu da mı istemiyorsun Şimal?"
"Dede onu da istemiyorum. Ben kendim bizzat sana düzgün bir damat bulacağım."
Belki Atakan ile bu hayatta bir şansımız olur.
"En kısa sürede sözünü tut küçük hanım"
Kıkırdayarak dedeme yine sarıldım.
Sabah sabah beni Atakan arıyordu, dedemin yanında açamadım. Dedem de pek kalmadı neyseki gitti hemen. Dedem gider gitmez giyinip Asım Abi'ye gittim. Giderken de pastaneye uğrayıp poğaça, simit filan aldım. Kapıyı Atakan açtı. Gözleri uykuluydu.
"Aaa nöbetten çıktın değil mi? Kusura bakma zili basmak yerine Asım Abi'yi aramalıydım.
"Gel gel uyandım zaten."
Elimdeki poğaçayı mutfaktaki masaya bıraktım. Kahvaltı yapmış mıydınız?"
"Ben yapmadım ama babam zaten evde yok. Kuzenim gelecek onu havaalanına almaya gitti. Dur hemen çay koyayım birlikte yeriz."
"Baban yoksa ben gideyim sen de rahat rahat uyu." diyerek az önce masaya bıraktığım çantayı elime havaalanınaaldım.
Atakan elimden çantayı alarak, "Otur hadi. Uyandım dedim ya!"
"Ama uykunu alamayacaksın."
"Yok birdaha pazartesi 9'da gideceğim işe. Sorun yok. Sorun sende zaten. Yine neler karıştırdın anlat bakalım!"
O arada çayı ocağa koymuştu bile. Merakla bekleyen bir polis edasıyla ellerini göğsünde birleştirip "Dinliyorum."
"Dün gece kulüpte buluştuk. Önümüze gazeteciler çıkınca bu saçmaladı işte. Bir anda aşıkmış gibi davranmalar, evlilik lafi; yok aileler tanışsın. Falan filan işte..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reenkarnasyon
SpiritualBazı ruhlar özel ruhlardır. 7 günah ile sınanıp her seferinde farklı hayat yaşarlar. Şimal'in Asral olarak Göbekli Tepe'de başlayan hayatı; Julia, Celine, Elay, Jülide ve Okşan olarak devam etmiştir. Son hayatında ise Şimal olarak ya ödülünü alacak...