7. Mafya ile tanışmam

41 5 0
                                    

Son gördüğüm yaşamım diğerinden daha iyiydi. Onurlu, gururlu bir askerdim. Hatta amazondum. Tek günahım kibirdi. Bu sefer korkacağım başka bir şey yoktu. Zaten kokusuz biriydim ben. Yine de diğer hayatımdaki Okşan'ı merak ediyordum. Birden fabrikada yumruk yerken gördüğüm amblem aklıma geldi. "Altınok Fabrikası"

Doğru ya! Asistanim Emel'den Arnavutköy'de olduğunu hatırladığım Altınok Fabrikası'nın kimin olduğunu bulmasını istedim.

"Emel günaydın. Ben işe gelene kadar Arnavutköy'de eskiden bir Altınok Fabrikası vardı. Onu araştırır mısın? Gerekirse tapudan destek al. 80den bu yana olan tüm kayıtları ben işe gelmeden önce bul getir lütfen!

"Tabi Şimal Hanım!"

Kıyafetlerimi giyerek işe gittim. Emel beni gördüğünde önüme bir kaç sayfadan oluşan bir dosya bıraktı.

"Günaydın Şimal Hanım. İstediğiniz bilgiler burada."

Emel hızlıydı.

Fabrikanın sahibi Galip Esenler. Bunların sebebi bu adam mı acaba?

Arama motoruna adını yazınca iş adamı olduğunu öğrendim bir de hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve azmettirme gibi suçlardan dolayı haberleri bulunuyordu. İnternetteki forumlara baktım adı mafya ile birlikte anılıyordu. Özellikle 80'lerde babası Ferhat'ın kurduğu bir örgütten bahsediliyordu. Esenler Çetesi adı takılmış kendilerine. Forumlarda adam öldürme, kara para aklama, adaleti engelleme, fuhuş, fuhuşa zorlama gibi suçlardan şüphe edildiği ama kanıtlanamadığı söyleniyor. Hakkında Osmanlı'ya uzanan bir kadın ticareti ve şantaj dedikodusu bile var. Gördüğüm kadarıyla eğlence sektöründe. Birkaç gece kulübü var. İstanbul'un en ünlü gece kulüpleri...

Yine girdiğim forumlardan öğrendiğim bilgiye göre, rekabette olduğu başka bir çete varmış. Güreller... Güreller ise kimya sektörünün önde gelen firmalarından biri. Onun da uyuşturucu ticareti ile adı anılıyor. Ayrıca şantaj, kara para aklama gibi suçlarla da anılıyordu. Bu ikisi 80'lerden bu yana rekabette olan iki çete. Sanırım ben Okşan iken, Esenler'e çalışmıştım. O zamanlar zengin ve siyasi erkeklerle yatıp bunu videoya alarak şantaj amaçlı kullanıyordum ve Güreller bunu farkettiğinde, daha doğrusu onların adamlarından birine denk geldim belki de, benden kayıtları istediler. O günkü olay buydu sanırım.

Şimdi herşey tam yerine oturdu.

Esenler'in patronu Galip Esenler'di. Babası birkaç yıl önce suikaste kurban gittiğinden beri genç yaşında bu işleri ele almak zorunda kalmış demekki. Ondan hesap sormak istiyordum. Babalarının dedelerinin suçlarını ondan sormak istiyordum. Aslında hepsinden...

Bu hikayedeki tüm erkeklerden... O kadar çoklardı ki. Müşterisi mi çetecisi mi yoksa liderleri mi hangi birinden hesap sorayım?

O gece rüyamda yine Okşan'dım. Allah kahretsin! Yine neden geldim bu lanet yere?

Rüyamda yattığım yüzlerce adamı gördüm. Her birinin yüz ifadesi. Her birinin adı, mesleği. Bana anlattığı her cümle. Bana dokunuşları. Bazılarının beni öpüşü... Onlarla geçirdiğim tüm dakikalar... Rüyamda kendimden çok tiksindim. Kendimden nefret ettim. Kahretsin!

Rüyamda yattığım adamların listesini de hatırladım. Liste, rüyayı ilk gördüğüm gece aklıma gelmemişti. Gelseydi hemen söylerdim o adamlara, hem belki de ölmezdim böylelikle. Belki de tecavüze uğramadan başka bir ülkede başka bir hayat kurardım.

Neyse kendime bir de zula yapmıştım. Bu adamların isimlerinin olduğu bir zula... Saçmalama bu zamana kadar zula mı kalır? O ev kentsel dönüşüme çoktan girmiştir. Ev, Esenler mafyasına ait bir yerdeydi. Sarıyer'de. Arsada bir kuyu vardı. O kuyunun içinde poşete sarılıydı liste. Ara ara güncelliyordum.

Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin