Bölüm 13:ÇOCUK ADAM.

85 34 23
                                    

Rüzgar kapıdan görünmeye başlamıştı.

"Hayatımm getirdim herşeyi.Hadi bakalım nereden başlayalım?"

"Önce mama kaplarını bir daha yıkayayım ben sende tuvalet kabının içine kumunu yerleştir bitanem."

"Tamam karıcığımm."

Banyomuzda mama kaplarını yıkadıktan sonra tekrar odaya doğru ilerledim.Rüzgar ben gelene kadar herşeyi ayarlanmıştı bile.O kadar güzel görünüyordu ki.Herşey o kadar düzen içindeydi ki.

"Ooo çocuk adamm."

"Efendim çocuk adamın karısııı."

"Herşey o kadar mükemmel olmuş ki benim dokunmama gerek bile kalmamış."

"Eh karımı yormak istemedim."

Karım,karım,karım demek bir adama bu kadar yakışabilir miydi?

Git gide hayatımız o kadar düzen almaya başlıyordu ki, herşey çok güzel ilerliyordu.Çok büyük bir acı yaşamıştım ben.Annemi kaybetmiştim,annemi kaybetmiştim ama Rüzgar'ımı kazanmıştım.Üstelik onu öyle bir kazanmıştım ki,bir daha gitmeyeceğinden çok emindim.Konuşmamızın sonunda Rüzgar'ın telefonu titremeye başladı.

"Canım telefonun titriyor."

"Mesaj gelmiş bitanem."

"Kimmiş?"

"Alıp bakabilirsin karıcığımm henüz bakmadım kim olduğuna senden gizlim saklım yok."

Beni kendine aşık etmeyi o kadar başarıyordu ki,bunu nasıl yapıyordu hiç bilmiyordum tek bildiğim bir şey vardı...

Rüzgarıdan beni koparmaya kimsenin gücü yetmeyecekti.Kimse bizi ayıramayacaktı.Rüzgar eskiden çok tanınan bir isimdi gerçi hala öyle ama artık evliydi.Biz evlenmiştik ve Rüzgar'ın tanıdığı tek isim ve en güzel şey bu olabilirdi.Karısı olmuştum.Milyonlarca insan içinden karısı ben olmuştum.

AHU KAYA.
RÜZGAR KAYA'NIN EŞİ AHU KAYA...

Rüzgar'ın telefonundaki mesaja girdiğimde.Mesajda;

"Selam kardeşim nasılsın.Görüşmeyeli baya uzun zaman oldu.Numaramı değiştirdiğim için şu an beni tanımamış olabilirsin.Mert ben.Evlenmişsin büyük tebrik ederim.Bir ara görüşelim diyorum ne dersin?"

"Hayatım Mert diye birisi.Bir ara görüşelim diyor."

"Ahh Mert.Kardeşim benim."

"Kim o?"

"En yakın arkadaşımdı bitanem.Uzun zamandır birbirimizle görüşmüyorduk."

"Al istersen cevap ver bitanem benim görüldü olmasın."

"Sağol hayatım."

"Ben mutfağa geçiyorum birşeyler yapayım birtanem."

"Tamam canım benim."

Mutfağa doğru ilerledim.Waffle yapacaktım.Önce hamurunu hazırladım.Sonrasında waffle makinesinde wafflelerimizi yaptım.Çikolatayı sürüp meyveleri doğramaya başladım.Meyveleri de dizip güzel bir sunum tabağı hazırladım.Wafflelerimizi tam tezgahtan alacakken Rüzgar kapıdan girip belime sarıldı.Dünya'nın en güzel ikinci hissi olabilirdi bu.Birincisi zaten Rüzgar'ımı tanımaktı.Rüzgar kulağıma doğru eğilip;

"Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim."

Devam ettirdim...

"Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep,hep yeniden başlamak isterim."

Sözümü bitirir bitirmez göz göze geldik.Yavaşça dudaklarımız 15 saniyeliğine birbirini buldu.Rüzgar tabakları alıp içeriye doğru ilerledi.

"Bir film izler miyiz canım?"

"Tabiki hayatım sen seç filmi bende bir kaç birşey daha hazırlayıp geliyorum yanına."

Tabaklara cips,jelibon gibi şeyler koyduktan sonra içeriye doğru ilerledim.Rüzgarın koltuğunun altına sığınıp filmi izlemeye başladım.Korku filmi seçmişti.Film başlayalı bir saat olmadan Rüzgara sarılarak uyuyakalmışım.Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu bile.Rüzgarda yanımda uyuyakalmıştı.Birlikte sabaha kadar sarılarak uyuyakalmışız.Kedinin sabaha kadar sesi hiç çıkmamıştı.Rüzgarı uyandırmadan kedinin odasına doğru ilerledim.Kedi uyuyordu yanına doğru korkuyla yaklaştım.Dokunduğumda hiç hareket etmedi.Elime aldığım anda hala hareket etmiyordu.Ne olmuş olabilirdi ki?

Bir anda elimden sıçradı.

"Ohhhh.Eşşek öldün sandımmm."

Elime alıp onu öyle bir sevdim ki.Çok korkmuştum.Birşey oldu sanmıştım,en kötüsü de öldü sanmıştım.Sabaha kadar çok acıkmış olmalıydı.

"Hadi gel pisi pisi süt tozunu hazırlayalımm."

Mutfakta kedinin süt tozunu hazırladıktan sonra yedirmeye başladım.Aynı zamanda da çaydanlığa su koymuştum.Rüzgara mükemmel bir kahvaltı hazırlayacaktım.Ah tabiki yine yarım kalmıştı.Rüzgar uyanmıştı bile.

"Bitanem günaydınn ne yapıyorsun?"

"Günaydın canım ama bak sen süprizlerimi bozmaya başladın.Süpriz kahvaltı hazırlayacaktım sana."

"Sence ben seni yorar mıyım?Sen bu evin hanımısın sen oturacaksın ben çalışacağım."

"Ahahah işe başlayınca ne olacak beyefendi?"

"Onu da o zaman görelim hanımefendi."dedi.Burnumda tek parmağını hissettim.

"Cimcime seni."

"Cimcimen sana çok aşık."

Rüzgar'a güzel iltifatlar ettiğim zaman gözlerinin içi o kadar gülümsüyordu ki.Daha önce çok hayranı,seveni olmuştu belki ama güzel sözleri ilk defa hissettiği,iliklerine kadar hissettiği güzel sözleri kimse söylememişti Rüzgar'a.Ben hayatında var olduğum sürece onun kalbine sahte sözler giremeyecekti.Onu hiç sevilmediği kadar sevgiye boğacaktım.

AŞK'IN DOĞUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin