"Sen bu çirkin dünya'nın pencere önü çiçeğisin..."
Perde'nin arasından sızan güneş ışınlarıyla gözlerimi açtığımda Rüzgar'ın yanımda olmadığını farkettim.Bir kaç kere seslendiğimde hiç bir ses,tepki alamadım.Yataktan doğruca kalkıp mutfağa doğru gittiğimde,kapı açıldı.Rüzgar ellerindeki poşetlerle içeriye doğru adım attı.
"Günaydın sevgilim,uyanmışsın.Bende bize simit ve börek almaya gitmiştim."Sesi çok enerji dolu geliyordu.
"Günaydınn.Neden aldın yapardık bir şeyler sevgilim."
"Sana artık bir şey yapmak yok,ama ben akşam bize öyle bir makarna yapacağım ki parmaklarını yiyeceksin!"
"O kadar diyorsun yanii?"
"Tabi vitaminim ne sandın!"dediği an gülmemek için zor tutmuştum kendimi.
"Vitamin mi?"
"Evet,sen benim vitaminimsin."
Vitamin, vitaminimsin...
Aslında kulağa çok hoş geliyordu.Vitaminimsin.Şimdi tutup öpücüklere boğacaktım.Nasıl böyle olmayı başarıyordu?Nasıl beni bu kadar sevebiliyordu?"Bakın Rüzgar bey,ben makarnayı çok merak ettim.Şimdi mi yapsanız?"
"Aaa olmaz öyle şey Ahu hanım."dediği sırada yüzümü üzgün hale getirdim.
"Yapma ama şunu kıyamıyorum!"acındırıcı bakışlarla Rüzgar'a doğru bakıyordum.
"Tamam tamam yapayım şimdi.Bakma ama öyle bir daha kıyamıyorum sana."
"Makarna tarifinizi de alırız Rüzgar bey!"
"Bakarız Ahu hanım!"Tekrar acındırıcı bakışlarımı Rüzgar'a doğru gösterdiğimde yine kıyamamıştı.Makarna tarifini verecekti bize!!
"Hadi Rüzgar bey,alalım tarifi."
Makarnayı,tüpe koyduğumuz suyun içine atarken konuşmaya başladı."Makarnamızı suyun içinde güzelce pişiriyoruz.Piştikten sonra,bir miktar suyundan alıp süzüyoruz.Burası çok ilginç karıcığım.Ketçap ve mayonez!"
"Nasıl yani,sosu için ketçap ve mayonez mi?"
"Evet,bak dinle şimdi."
"Ketçap ve mayonezi kazanımıza alıyoruz.Üstüne ayırdığımız suyumuzdan ekliyoruz.Güzelce mayonez ve ketçapı erittikten sonra,kekik ekliyoruz.Biraz kaynadıktan sonra makarnamızı da ekleyip,güzelce karıştırıyoruz."
"Baya profesyonelim diyorsunuz yani beyefendi?"
"Tabiki hanımefendi,ne sandınız!"dediği anda kahkahalarımızı istesek de durduramadık.Makarna piştikten sonra,güzelce masamızı hazırladık.Makarnaları da tabaklara koyduğumuzda,makarnanın gövdesine bir çatal batırdım.Ağzıma götürdüğümde tadına inanamadım.
Mükemmeldi!
Fevkaladeydi!
Ketçap ve mayonez'den nasıl bu kadar güzel bir makarna tadı olabilirdi.
"Şu anda ağzımın tadına inanamıyorum!"
"Beğendin mi karıcığım?"
"Hayatımda yediğim en iyi makarna olabilir."
"Aaa öyle deme karıcığım,mayonez ve ketçaptan hiç makarna sosu mu olur?"dediği sırada kahkahalarımız devam ediyordu.Kahkahalı bir yemeğin ardından,film gecesi yapmaya karar verdik.Rüzgar market'e atıştırmalık bir şeyler almaya gitmişti.Marketten gelene kadar bende evde olan meyvelerle güzel bir meyve tabağı hazırlamıştım.Yaklaşık on beş dakika sonra Rüzgar anahtarı ile kapıyı açtı.Mutfağa poşetleri yerleştirdiğinde,bir şey olmuşa benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'IN DOĞUŞU
Teen FictionEllerim hala kalbimdeydi.Bu ev benim evimdi.Bu adam benim evim olacaktı.Ve o yanımda olduğu sürece ben hep iyileşecektim,hep iyi olarak kalacaktım.Ben Ahu,bu benim Rüzgar'ıma kavuşma hikayem..."