22. Bölüm

10.4K 800 331
                                    


Tatlı okumalar :)

🍁🍁🍁

Üzerime vuran ışıkla gözlerimi aralamaya çalıştım. Üstünde önlük olan bir adam koluma iğne vuruyordu, sesler vardı ama işitemiyordum. Tepede ki ışık gözümü alırken sallantıdan dolayı arabada olduğumu anlamıştım. Bedenim uyuşurken tekrar uyumam kısa sürmüştü.

"Panzehirini verdik"

"Uyanmasın! "

Gözlerim tekrar aralanırken ışığa alışmasını bekledim. Gözlerim acı ve uzun süredir uyutulmamdan dolayı acıyordu bu da açmamda sorun yaşatıyordu. Işıklardan çekip kafamı etrafı kontrol ettim.

Bir ambulansın içindeydim, kumral kısa saçlı, hemşire kıyafetli bir kadın oturuyordu. onun yanında ambulans görevlilerinin giydiği kıyafetler olan ela gözlü kumral bir adam vardı. Diğer kenarda doktor önlüklü ellilerinde saçlarına beyazlık düşmüş bir adam vardı.

Elimi hafif haraket ettirdiğimde metalin çıkardığı sesle bana döndüler. Bileklerime kayan gözlerim elime bağlı kelepçelerle karşılaştı. Doktor ayağa kalktığında kumral adam durdurdu "Gerek yok geldik" dediğinde doktor olduğunu düşündüğüm adam yerine geri geçti.

Başım ağrırken en son neler olduğunu düşünmeye çalıştım. Zehirlenmişim ve hasteneye götürülmüştüm. Arada uyansamda hep geri uyutulduğum için zaman algım gitmişti.

Bedenimi esareti altına alan ağrı bedenimi terk etmişti sadece haraketsizlikten dolayı oluşan uyuşukluklar baş gösteriyordu.

Neler olduğunu bilmiyordum ama bu adamların benim için iyi bir fikrinin olmadığını kumral adamda ki ve kızdaki silahlardan anlamam zor değildi.

"Depoya ne kadar kaldı Atakan" kumralın adı atakandı, kız sayesinde öğrenmiştim "En geç on beş dakika içinde orada oluruz" diyerek cevap verdi.

Üstümde hâlâ hastane önlüğü varken "Benden ne istiyorsunuz?" dedim gücümü toplamaya çalışarak. Kız ayağa kalkıp yanıma geldiğinde bakışları alaycıydı. Ellerini sedyeye koydu "Yakında öğreniceksin. Yıllar önce aldığın canın bedelini ödeme vakti komiser" dedi sert tonlamayla.

"O sürtükle konuşarak kendini oyalama Tansu. Abi ne yapıcağını bilir sakin kal." Abi dedikleri kimdi? Aldığım candan ne kastetdiklerini anlamak güçlüktü. Atakan'ın sözüyle tekrar yerine geçmişti. Konuşmak bile beni yoruyordu ama önceki halime göre daha iyiydim.

Benim ellerinden kurtulmam gerekiyordu. Belli ki beni ambulans aracıyla hastaneden çıkarmışlardı, öyleyse kamera kayıtları görmüştü eğer ortadan kaldırılmadıysa. Bu kadar titizlikle yaptıklarına göre kamera kaydı bırakmamış olmalıydılar.

Aşağıdan bağlı uzun saçlarıma ulaşmaya çalıştım, avucuma gelen saçlarımı sıkıca tuttum. Diğerlerine baktığım da bana odaklı değillerdi. Onlar sol tarafdayken ben sağ tarafdaydım. Sağ elimle saçımı çektiğimde parmaklarıma kopan saçlarım kalmıştı.

Sedyenin dış tarafına kelepçenin el verdiği kadarıyla kopardığım saçımı bıraktım. Saçlarım kenara dağılırken dikkat çekmemek için gözlerimi oradan ayırdım.

Kurtulamıyorsan kanıt Bırak. Kaçamıyor olabilirsin ama bulunabilirsin.

Küçük deliller büyük cinayetleri çözerdi. Büyük etkiler küçük şeylerden ortaya çıkmıştı bugüne kadar.

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin