Tatlı okumalar :)
🍁🍁🍁
Aras Karakılıç
Arabayı virajda çevirdiğimde arkada ki polis araçlarının ışığı kısa süre arabamdan çekilmişti. Sol dirseğim cama dayalıyken yola devam ediyorduk. Üzerimde ki gözlerin farkında olduğum için artık dayanamayarak "Ne?" dedim.
"Biraz sakin mi olsanız başkomiserim?" dedi Asır. Normalde sakin olan taraf hep ben olurdum ama bu sefer beni sakinleştirmeye çalışan Asır'dı.
Arabayı girdiğimiz hurdalığın içinde durdurdum. Diğer araçlarda durduğunda Asır'a döndüm "Çağla'yı sağ salim bulduğumda senin için dünyanın en sakin insanı olucağım Asır" arabadan inerken Kuzey'de kendi arabasından inmişti.
Çağla hastaneden kaçırıldığında kamera kayıtlarıyla oynandığı için bizi yavaşlatmıştı ama hastaneye bütün ambulansları arattığımızda Çağla'yı kaçırmak için kullanılan ambulansın yerini tespit etmiştik.
Kuzey en başından beri yanımızdan ayrılmazken şimdi yanında Bige'de vardı.
Ellerimle etrafı gösterdim "Heryeri arayın aracı bulun!" adımlarım hurdaya dönmüş arabaların arasında ilerlerken Kuzey hızlı adımlarla yanıma ulaşmıştı "Burda ne işimiz var, Çağla burada değil" sesi haddinden fazla çıkarken tedirgin olmasına verdiğim için bir şey söylemedim.
"Çağla'yı bulmak için onu kaçırırken kullandıkları araçı bulmalıyız" yanıma gelen memurla bakışlarımı ona çevirdim "Araç ileriye parkedilmiş başkomiserim" hemen ardından ilerlediğimizde olay yeri araçın etrafındaydı.
Ambulansın arkasında, içine bakarken iki kişi incelemeye başlamışlardı bile. Miraç yanıma geldiğinde "Ambulansta çok fazla parmak izi var tespit etmemiz çok uzun sürer" dedi.
Ambulansın içine girdiğimde etrafa bakmaya devam ettim. Hiçbir şey kaçırmak istemiyordum. Sedyeyi kenera çektiğimde yerde ki saçlar ilk gözüme çarpan şey oldu.
"Miraç" dediğimde elinde ki paketin içine saç örneklerini koydu ayağa doğrulduğunda elinde ki saydam paketi aldım. Bir tutam diyecek kadar çok değildi ama uzun oldukları için kabarık duruyordu saçlar.
Kumral karamel saçlardan gözlerimi ayırmazken Çağla'ya ait saçlardan gözlerimi çekmedim. Uzunluğu bile ona ait olduğunu gösteriyordu.
Paketi Miraç'a uzatıp ambulanstan indim "Bütün kameralar incelensin bu ambulansın nerelere gittiğini öğreniceğiz" kendi aracıma ilerlerken "Tamam" dedi Asır başka araça ilerlerken ben arabaya bindim.
Burada görebileceğimiz pek bir şey yoktu. Telefonu kulağıma yaklaştırdığımda sakinleşmek isteyerek derin nefes aldım "Takip cihazına erişebildiniz mi?" sesim aceleci çıkarken Doruk "Başkomiserim takip kırıcı yüzünden şuan nerede olduğunu tespit edemiyoruz" arabayı çalıştırdım "Sinyalin en son nereden geldiğini bul" telefonu kapattım.
Emniyete geldiğimde kimseyle muhattap olmadan odaya geçtim. Bakışlarım Çağla'nın boş masasına istemsizce kayarken elimdeki kalemi kaçıncı kez çevirdiğimi bilmeden tekrar çevirdim. Odada ki tek ses kalemin ucunun masaya vurdukça çıkan tok sesti.
"Başkomiserim" Asır'a döndüğümde onunda gözleri bir anlığına masaya çevrilmişti. "Görüntülerde ambulans Silivri'de görünüyor ama uzun durmadan oradan uzaklaşmış" dediğinde dikkatim onun üzerindeydi.
Konuşmak için dudaklarım aralandığında Asır'ın arkasından odaya giren amirle sustum. Saygıyla ayağa kalktığımda amirin yanında ki adamın kahverengi keskin gözler bizim üzerimizdeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
Teen FictionKomiser Çağla çalışmak için İstanbul'a gider, cinayet büroda komiserlik yapan Çağla birçok cinayet görür ve bu katilleri bulma yolunda yanında... Başkomiser Aras Karakılıç Komiser Asır Atay Klimanalog Zehra Yalçın Adli tıp uzmanı Merve Ayman Olay y...