32. Bölüm

446 54 23
                                    


Karşımda ki eve baktım. Önceden alt katımda Aras vardı ama şimdi hapisteydi. Saat gecenin biri, hava soğuk, rüzgar sertti. Üstümde ki montum beni ısıtmıyordu. Islak parkeden ilerledim öylece.

Aras'ın kapısının önünde bir süre durdum. Şuan evde olsaydı ben onun yanına gitseydim. Bana yemek yapardı yada beraber yapardık çoğunluğunu o yapsada. Açtım ama bir şey yemek istemiyordum. Aras'ın kapısına es geçip üst katın merdivenlerini çıktım. Bir süredir  eve gelmiyordum sadece Kuzey gelip Bulut'un yemeğini suyunu veriyordu.

Anahtarı geçirip kapıyı açtım. İçeri girdiğimde karanlığın içinde Bulut'un miyavlama sesi geldi kulağıma. Kapıyı ardımdan kapattığımda içeri yürüdüm. Işıkları yakmadan televizyon karşısında ki koltuğuma oturdum. Karanlıkta kalmak daha cazip geliyordu. Üstümde ki montdan kurtulup kenara bıraktım.

Ayağa kalktığımda çekmeceleri karıştırdım, istediğimi bulmuştum mum. Mumları ve çakmağı aldım birini yakıp çekmecenin üzerine bırakırken diğer ikisini alıp koltuğa geri oturdum. İkisinide yakıp önümde ki sahpanın üzerine aralarında belli bir mesafa bırakarak koydum.

Bulut koltuğa atlayıp bana sırnaştığında beyaz tüğlerini okşadım "Sen karanlıkta görüyor olabilirsin ama ben göremiyorum" dedim. Onu okşamamdan memnun bir şekilde bana daha çok sırnaştı onu sevmemi istiyordu. Onu da çok ihmal ettiğimin farkındaydım.

Bulut'u biraz sevdikten sonra arkama yaslanıp boş boş etrafa baktım. Bulut ise yanıma sırnaşmıştı. Uykucu ve tembel bir kedim vardı.

Aras'ı kurtarıcaktım çünkü onun yaptığına inanmıyordum aksi tarafta video kaydı ve başka kanıtlarında olduğu aşikardı. Ama nasıl oluyordu? Aras katil değilse o videoda izlediğim adam kimdi? Kafam allak bullaktı ve bu şekilde onu kurtaramazdım.

Ayağa kalktım kendi odama girdiğimde kartlarımdan birini alıp çıktım. Kuzey'i aradım neyseki açmıştı hemen "Kuzey bana Aras'ın dosyası hakkında bulduğun bütün şeyleri gönder. Dağınık ve hiçbir şey bilmeden çalışamam. Diğer cinayetleri nasıl çözüyorsam bunuda öyle çözüceğim" dedim.

"Önceki cinayetlerde bir ekibin vardı" dediğinde omuz silktim "Şimdide sen varsın" gülüşünü duydum "Tamam" dedikten sonra telefonu kapatmıştım. Balkon kapısına ilerlediğimde evden çıkar çıkmaz soğuk rüzgar esir almıştı etrafımı. Hava çok soğuktu.

Aşağı kata indiğimde Aras'ın kapısına ilerledim. Kartla açmam zor olmamıştı. Eve girdiğimde benimkinden bildiğim ışığın yerini bulup tüm ışıkları açtım. Etrafa baktığımda Aras'ın bıraktığı gibi heryer temiz ve düzenliydi. İleride raflarda ki fotoğraflara kaydı bakışlarım. Önceden fotoğrafları incelemiştim ama yeni fotoğraflar eklenmişti.

Fotoğrafların önünde durduğumda baktım. Ordu'ya gittiğimizden kalma fotoğraflar vardı. Hepimizin içinde olduğu fotoğraf ve sadece Aras ile olduğum fotoğraf. Başka bir çerçeveye baktığımda bu beni şaşırtmıştı. Aras ile ringin içinde karşılıklı dururken fotoğrafımız vardı. İkimizin yaptığı maçlardan birine ait olmalıydı.

Arkamı dönüp etrafa baktım, burada ne işim olduğunu bilmiyordum ama gelmiştim işte. Mutfağa girdiğimde burasıda temizdi benim evimin aksine daima düzenliydi evi.

Mutfaktan çıktığımda yemek masasında kaldı bakışlarım yine kartla girip Kuzey beni sattığında masanın altına saklanmıştım evde ise Asır ve Aras vardı sadece. Duraklarken aralarında ki konuşma aklımı kurcaladı. Asır bir psikologa gitmesini söylerken Aras gerek olmadığını söylüyordu. Asır, Aras ile uzun zamandır çalıştığı için benden daha çok şey biliyordu. Aras onun için kardeşim gibi demişti. Aras'ın neden tedavi görmesini istemişti?

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin