Tatlı okumalar :)🍁🍁🍁
Arabaya kalçamı dayarken karşımda ki binada dolaştı gözlerim. Kolumda ki saate baktım. Bu kız bu kadar saat ne yapmıştı.
Kapıdan çıkan Bige'yi görmemle derin bir nefes verdim. Gelebilmişti, sağ elinde küçük bir çanta varken solunda örümcek dövmeli çocuk vardı. Doğum günümde de görmüştüm onu. Bige'nin çevresinde sıkça dolaşması can sıkıcıydı çünkü normal biri olduğunu sanmıyorum. Normal olsa kardeşimin onunla işi ne? Bige anormal seviyor.
Kapının birkaç adım ilerisinde ikiside durdu. Bige bana yan bir bakışla baktı. Karşılıklı durduklarında bir şey konuşuyorlardı. Bige'nin yüzünde rahatsız olduğunu gösteren bir ifade olmadığı için sessizce bekledim.
Bige'nin tedavisi bitmişti. Tabiki de ilaç tedavisi hâlâ görücekti. Zaten Bige'yi burada uzun süre tutmamın en büyük sebebi hayatımızda ki karmaşaydı. Hayatımız düzene girmeye başlarken ailemizde ki sorunlarıda atlatıyorduk. Bige artık çiftlikte kalıcaktı. Babam emekli olduğu için o da çiftlikteydi.
Ordu tatilimizin üzerinden iki gün geçmişti. Babam emekli olmuştu, parama geri kavuşmuştum, arkadaşlarımla güzel bir tatil geçirmiştim. Bige ve babam arasında ki soğukluk gittikçe azalıyordu, Aras'la aramız çok iyi. Bu hayatta ki en güzel günlerimi filan yaşıyor olmalıydım.
Bu yüzden içimde garip bir his vardı. Uzun zamana sonra kafama taktığım sorun, yaşadığım bir sıkıntı yoktu ve mutluydum. Şuanlık tek sıkıntım babam ve Aras'ın tanışmasıydı. Ama ekip arkadaşım olarak değilde sevgilim olarak.
Defne bir süredir yurt dışındayken benim onu aramam üzerine gelmişti. Aslında onun gelmesini Aras ve babamın olaysız tanışması için istemiştim. Ona anlatmıştım ve babamı tanıdığı için bana yardım edicekti. Şuan o da çiftlikte kalıyordu.
Bige o çocuktan ayrılıp bana doğru gelirken siyah gözler hâlâ onun üzerindeydi. Bige karşımda durduğunda ona döndü bakışlarım "O çocuk kim?" dediğimde arkasına bile dönmeden "O çocuk değil" dedi. "Pekala o adam kim?" dedim cümlede ufak bir değişikliğe giderek "Deren" bir kaşım havaya kalktı "Deren kız ismi değil mi?" göz devirip arabaya ilerleyip bindi. Çok konuştu hanımefendi.
Arabayı bende bindiğimde klinikten çıkmıştık. Yolu sessizce tamamladığımızda çiftliğe gelmiştik. Arabadan inip eve ilerlediğimde kapıyı çaldım. Hava soğuk olduğu için elimi montumun cebinde tuttum. Kapıyı çalışanlardan biri açtığında eve girdik.
Üstümde ki montu çıkarırken ev sıcaktı. Bige elinde ki çantayı çalışana verdi. Salona geçtiğimizde herkes akşam yemeği için masaya geçmiş bizi bekliyor olmalıydılar. "Akşam yemeği erken yeniliyor bakıyorumda" ben emniyete geçiceğim için yemeği erken yiyorduk. Sesimle bize döndüler. Amcam, babam, yengem yan yana otururken onların karşısında Defne ve Kuzey vardı. Ben Kuzey'in yanına otururken, Bige'de benim yanıma oturdu.
"Tam bir aile olduk" dedi amcam. Babam Defne'ye bakarak ima etmekten çekinmedi "Damat bey yok aslında" babamın sözüyle Defne ağzında ki yemeği zor yuttu. Çayından bir yudum alırken "Konuyu açıp durucaksınız değil mi?" dediğinde gözünü kimseye değdirmemişti.
"Bir anda ben evleniyorum diyorsun tamam diyoruz evleniyorsun. Bir anda hiçbir şey söylemeden İngiltere'ye çekip gidiyorsun. Sana bir yanlış mı yaptı? Sana bir şey mi yaptı diyoruz yok öyle bir şey diyorsun. Ne boşanıyorsun nede adamın yanına gidiyorsun."
Defne masada ki bakışlarını kaldırmadı amcamın sözleri üzerine."Boşanma davasını açıcağım. Buraya da birkaç haftalığına geldim birkaç işim var. Daha sonra İngiltere'ye geri dönüceğim" dedi Defne. Benim için gelmişti ve yine gidicekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
Novela JuvenilKomiser Çağla çalışmak için İstanbul'a gider, cinayet büroda komiserlik yapan Çağla birçok cinayet görür ve bu katilleri bulma yolunda yanında... Başkomiser Aras Karakılıç Komiser Asır Atay Klimanalog Zehra Yalçın Adli tıp uzmanı Merve Ayman Olay y...