26. Bölüm 4 Kadın Cinayeti

5.4K 496 164
                                    

Tatlı okumalar :)

🍁🍁🍁

Saçımı kurutmam bittiğinde tarağım ile saçımı taradım. Yatağa doğru ilerlediğimde üstümde ki havludan kurtulup yatağın üstünde ki kıyafetlerimi giydim. Dün yeterince yoğun geçmişken bugün sabah erken kalkıp koşumu yapmıştım. Spor salonu ile konuştuğumda benim için bir spor hocası ayarlayacaklardı.

Yaşadığım hastanelik olma durumu, bedenimde izini koruyan yaralarımdan dolayı sporlarımı işini iyi bilen bir spor hocası ile yapıcaktım. Yanlış bir haraket yada durum olmamasına dikkat etmeliydim.

Odamdan çıktığımda salona geçmeden önce Kuzey'in odasına ilerledim. Kapıyı açtığımda mışıl mışıl uyuyordu yüz üstü yatmış.

Yatağın yanına ilerlediğimde önce elimle dürttüm ama uyanmadı şaşırtmayarak. Bende klasik yöntemi kullanıp bardaktaki suyu yüzüne döktüm.

Mırıltılar çıkartarak sırt üstü yatmaya başladı "Kalk köle" dedim eğlenen bir sesle.

"Ne diyorsun ya" dedi gözlerini açmasken "Kalk hadi sabah oldu" dedim elini uzatıp komidinde ki telefonuna uzandı "Saat daha yedi, git başımdan kızım. Ben bu saatte tuvalet için bile kalkmam" dedi yüzüne örtüyü çekerek kapattı.

Örtüyü tutup açtım "Artık bir hafta boyunca erken kalkmaya alışacaksın" dedim. Hâlâ uyuyordu "Kalkmıyorsan bende Aras'ımın yanına giderim. O sabah senin gibi dağınık olmak yerine dinç ve yakışıklıdır. Günümü aydınlatmam gerekiyor" dedim cilveli tuttuğum sesimle Kuzey yatakta fırlar gibi kalkıp oturdu "Bulduğun her boşlukta şunun yanına gitme! Ve ben ondan daha yakışıklıyım" uyandığı için hemen yanına oturdum.

"Günaydın Kuzey bey" sinsi bir gülüş oluştu dudaklarımda "Sen ne karıştırıyorsun?" dedi gözleri gözlerime ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bakıyordu.

"Sizin şu evimi dağıtma olayını bir açıklığa kavuşturuyorum" dedim kıstığı gözlerle beni anlamaya çalıştı "Işık'ı ara saat dokuz olmadan attığım konuma gidin" dedim. Yataktan kalktım "Ne yapıcaksın?" gülümsedim "Son uykularının keyfini çıkar" odadan çıkıp salona geçtim.

Evimi dağıtmak neymiş gösterecektim ben onlara.

Daha erken olduğu için bir süre daha burada olucaktım. Mutfağa geçtiğimde çayımı yaptım, çayımı bardağıma koyduğumda tekrar salona geçip televizyonun karşısındaki koltuğa oturdum.

Kanalları değiştirirken haberlerden birinde kaldım. Çayımı içerken Kuzey'den ses soluk yoktu anlaşılan tekrar uyumuştu. Uyusun bakalım bundan sonra ona uyku yok.

Çayımı içip biraz zaman geçirirken çalan telefonumu masadan aldım. Arayan Asır'dı, sabahların düşkünü omuştu. "Sabahların hayır olsun" dediğimde tersçe güldü "Bir polisin özelliklede cinayet masada çalışan birisinin sabahı hayır olur mu?" dedi sıkıntılı bir sesle "Yine bir ceset mi bulundu?" yerimden doğruldum.

"Bu sefer parkta" dedi "Bu katil durmiyacak, her gün yeni birini ekliyor kurbanlarının arasına" dedim rahatsız edici bir tonlamayla. Evden çıktım merdivenleri inerken Asır'ı dinlemeye devam ediyordum "Evet, artık pilinin çekilmesi gerekiyor" arbaya binerken kaşlarım çatıldı.

"Bir şey var?" kemerimi taktım "Bu sefer parktayız yani çevredeki kamera kayıtlarından bir şeyler buluruz" dedi telefonu kapatmadan önce "Katilimiz bu sefer tökezledi" aramayı sonlandırdığımda Asır'ın attığı konuma sürdüm arabayı.

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin