17 - özel Bölüm-

12.5K 812 259
                                    

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Bu bölüm Bige Arslan'ı okuyacağız.

Biliyorsunuz ki Bige yaklaşık olarak bir yıldır tedavi görüyor. Bige'nin klinikte olduğu sürede yaşadığı bazı şeyleri okuyacaksınız. Ama bunlar belirli bir zaman içerisinde olmuyor farklı zamanlarda oluyor. Yani zamanı karışık.

 Yani zamanı karışık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tatlı okumalar :)

🍁🍁

KLİNİKTEKİ 1. AY


Bige Arslan
Klinikte ki soğuk kız.
Kliniğe geldiğinden beri kimseyle konuşmamış, sessiz ve kendi kendine takılan yabancı bir kız.

İlk geldiğinde üzerindeki  yaralar, bıçak izleri ve daha sebebi bilinmeyen birçok morluk onun tehlikeli ve yabani bir kız olduğu imajını bütün klinikte oluşturmuştu. sert bakışları, hiç gülmeyen ifadesiz yüzü herkesi kendinden uzak tutmaya yetiyordu.

Geldiğinden beri hiç sesini duymadıkları için birçok kişi tarafından dilsiz düşüncesi dolanmaya başlamıştı. Vücudundaki yaralara rağmen dik yürüyüşü ve hiç acı  bulaşmayan gözleri dikkat çekiciydi.

Bazıları bu haline acırken, bazıları da çıkardığı kavgalar ve zarar verdiği kişilerden dolayı onu sevmiyordu, klinikte çokca dedikodu dönsede bunlar Bige'nin umrunda değildi.

Kliniğe geldiğinden beri kimsenin onu görmeye gelmemesi onda kimsesiz imajını çoktan çizmişti.

İlk zamanlar onunla tanışmaya ve konuşmaya çalışsalarda Bige ne konuşmuştu ne de onları dinleme zahmetinde bulunmuştu, yanlarından ayrılıp onlardan uzaklaşmıştı.

Sadece kendini insanlardan değil hayattan soyutlamıştı. Büyük vaktini odasında geçirirdi, yemekhanede bir masaya tek başına oturur ve yanına kimsenin oturmasına izin vermezdi, kimsede o masaya oturacak kadar cesaret sahibi olmamıştı çünkü oturan kişiyle kavga etmek Bige'nin zorlandığı bir şey değildi.

Dışarı çıktığında büyük bir ağacın altındaki banka oturur saatlerce öylece dururdu. Herkesin ezberlediği bu rutini ve Bige, insanlar için zamanla alışa gelmişti.

Kahverengi omzunda sallanan saçlarını hiç bağlamaz hep açık bırakırdı. Oval yüzü keskin yüz hatlarına sahipti, ince kaşları hep çatıktı, düz tuttuğu dudakları gülümseme görmemiş gibiydi. Yeşil gözleri sevgiden çok nefrete ev sahipliği yapıyordu. Ellerini çok sık yumruk yapıyordu bu artık bir alışkanlık olmuştu.

Bige kimsesiz, yaramaz ve rahatsız edici bir kızdı herkes için. Bu hislerini Bige'ye karşı söylemekten hiç sakınmazdı insanlar ama Bige hiç umrunda değilmiş gibi boş gözlerle bakardı karşısındaki kişilere yada alıştığı içindi.

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin