25. Bölüm: 4 Kadın Cinayeti

7.1K 531 254
                                    

Tatlı okumalar :)

🍁🍁🍁

Kahvemden bir yudum daha aldığımda yan bakışlarla evin içine baktım. Balkonda üstümde kalın bir mont almış öylece temiz havayı içime çekiyordum.

Salonda dönen kişileri öylece izliyordum "Abla iyi temizleyin, orada pamuk hâlâ duruyor" dedim içeri seslenerek "Tamam hallediyoruz Çağla hanım" dedikten sonra işine devam etti.

Dün ki Kuzey'in çıkardığı sorundan sonra yengemi arayıp anlatmıştım. Doğurduğuyla biraz uğraşmalıydı.

O da çiftlikten birkaç kişiyi göndermişti evi toplaması için. Gelmişken bana bir kahvaltı hazırladıkları için karnımı çok güzel doyurmuştum. Kahve keyfi yapıyordum.

Kalçamı trabzana dayadığım için ayağıma soğukun geldiğini hissediyordum. Bedenime yapışık bir kot pantolon giymeme rağmen soğu hissetmemek elde değildi.

Telefonum çaldığında masanın üzerindeki çantamdan aldım. Arayan Asır'dı, beni hiç aramadığı için hayırsız bir haber olduğuna emindim.

"Günaydın Çağla ne yapıyorsun?" konuya direk girmeyerek selamını vermişti "Sanada günaydın Asır. Kahve keyfi yapıyorum" dedim.

"O zaman kahve keyfini kanla bölüyorum çünkü bir cinayetle daha karşı karşıyayız" kahve bardağımı trabzana koyduğumda dikkatimi ona verdim.

"Nerede?" dedim kolumda ki saata baktım 07.32 erken bir saatti ama keyfime ara vermek durumundaydım. "Ormanda bir ceset kampçılar tarafından bulundu" dediğinde "Kışın kampmı yapılırmış" dedim. Değindiğim noktayla güldü "Ne bileyim otantik insanlar işte" diyerek bana hak verdi.

Kulağıma erişen kırılma sesiyle hemen arkamı dönüp bir elimi trabzana koydum. Yerinde olmayan bardağımla ne olduğunu anladım. Aşağı baktığımda bardağım yerde parçalanmış bir haldeydi.

"O ses neydi?" dediğinde öfledim "Bardağım intihar etti" dedim.

Sözüme gülerken arkadan gelen polislerin seside geliyordu telefondan. "Balkondan aşağı bardağım düştü" dedim açıklama yaparak.

Asır'ın şen kahkahasıyla gözlerimi yerden çektim "Sende ne meraklısın aşağı bir şeyler düşürmeye. Neyse bu sefer yırttın. Başkomiseri arayıp olay yerine gelmesini söylediğim için evde yok" dedi benimle alay ederek.

"Başkomiserimi ölümden kurtardım. Bu sefer hastanelik olurdu kesin" sözüne gülmeden edememiştim.

"Asır" dediğimde trabzana koyduğum elime iyice baktım "Bu trabzan yamuk bak. Bana yamuk evi kakalamışlar" dedim sesim çok ciddi çıkmıştı. Yoksa neden trabzana koyduğum her şey aşağı düşerdi ki?

"Ben bir ara usta filan çağırayımda yamuk mu değil mi anlasın" dediğimde Asır beni ciddi ciddi dinleyip cevap verdi "Ustaya ne gerek var al bir tane terazi ölç" dediğinde göz devirdim "Ben nerden bileyim nasıl kullanılıyor. Hem lazer terazi fiyatları ne kadardır şimdi ona paramı vereyim?" dedim.

"Kıyafet, ayakkabı, çanta olsa binlerce lira veriyorsunuz" dediğinde gülümsedim "O ayrı bir şey tabiki de veririm onlara" çantamı omzuma taktım "Bu arada iyi hatırlattın bugün bir alışverişe çıkayım, stres atarım" dedim.

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin