Tatlı okumalar :)🍁🍁🍁
"Kuzey kalk hadi işe geç kalıcaksın" dedim üstündeki örtüyü çekerek. Her sabah bununla mı uğraşıcaktım?
"Ben işe filan gitmiyeceğim. Elim, kolum, bacağım her yerim ağrıyor" saate baktığımda yediyi geçmişti. İşi sekizde başlıyordu.
"Işık kalkmış bile" dedim. Işık ile konuşmuştum erkenciydi hanımefendi "O süslemek için iki saat önceden kalkmıştır" diye mırıldandı Kuzey kafasını yastığın içine gömerek.
"İşe geç kalırsan fazladan mesai yaparsın" odadan çıktım. Kuzey sadece fazla efor kaybettiriyordu.
Bu sabah altıda kalkıp koşumu yapmıştım. Akşam üzeri spor salonuna gidicektim. Spor hocamlada tanışıcak ve egzersizler yapıcaktım.
Bugün hava güneşliydi ama yinede soğuk hava kendini koruyordu. Kapı çaldığında elimde ki telefonumu bırakıp kapıya ulaştım. Açtığımda Işık'ı beklemiyordum.
"Günaydın Çağla" enerjik sesiyle gülümsedim "Günaydın" bakışlar ardımdan içeriye kaydı "Kuzey nerede? İşe geç kalıcağız" üstünde ki elbiseden giydiği topuklu ayakkabıya kaydı gözlerim. Yüzünde abartılı ama ona yakışan makyajda gözlerim uzun durmuş olucak ki açıklama yaptı "Garsonlukta yapsam bu şık olmam gerektiğini değiştirmez" haklı bulduğum için bir şey demedim.
Arkamdan gelen Kuzey dirseğini başının yanında duvara yasladı. Gözlerinden uyku akarken elleriyle saçlarını karıştırdı "Bir insan çalışmaya bu kadar hevesli olamaz" uyuşukluğunu konuşturdu yine. "Ne yapıyorsam en iyisi olsun isterim. Cezada olsa sonuçta bir hafta yapıcağız. Ve bu süreçte geç kalmak istemiyorum sen daha hazırlanmamışsın bile. Git ve hazırlan Kuzey" Işık'ın uyarısıyla başını koluna gömdü "Yeter" diye mırıldandı.
Ama zorunlu olduğu için odasına giyinmeye gitti "Kahven var mı?" sorusuna başımla onaylayarak cevap verdim. Ben mutfağa geçerken o da ardımdan geldi.
Tezgahın yanında ki bar sandelyelerinden birine otururken bende dolabın kapağını açtım. Ama kahvenin bittiğini görmemle dudağımı büzdüm. Kahve almayı unutmuş olmalıydım "Maalesef kahve yok" dediğimde yüzündeki gülümsemeyi bozmadı "Sorun yok ben seninle bir şey konuşacaktım" yanına ilerleyip oturdum.
"Neymiş konuşacağın şey?" bir kaşım havaya kalktığında yüzüne en tatlı gülümsemesini yerleştirdi "Şu bir haftada indirime mi gitsek. Çok değil mi?" lütfen dercesine bakan bakışlarına baktım "Işık'cım bu hayatta benim iki kırmızı çizgim var" dikkatle beni incelemeye başladı "Birincisi benim olan, ikincisi ise fiziğim" benim olan şeylere çok sahiplenirdim. Fiziğime gelirsek kendimden ödün vermeksizin güzelliğimi ve bedenimi seviyordum.
"Ve siz ilk kuralı ihlal ettiniz, benim olana zarar verdiniz" bu işi bir savaşa çevirmem onu şaşırtsada inadıma karşı yenilgiyle omuzlarını büktü. "Çağla bu kafamda tabaklarını kırdı. Parasını al ondan" dedi Kuzey şikayet ederek mutfağa girdi.
Işık hemen savunmaya geçti "Bu da kafama kaşıkları attı" ikiside birbirini şikayet etmeye başladılar "Bunu sen başlattın" Işık yenilgiyi kabul etmez bakışlarını Kuzey'e dikti "Beni sen sinirlendirdin" diyerek ayağa kalktı tam Kuzey'in karşısındayken boy farkını azaltan Işık'ın topuklularıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
Teen FictionKomiser Çağla çalışmak için İstanbul'a gider, cinayet büroda komiserlik yapan Çağla birçok cinayet görür ve bu katilleri bulma yolunda yanında... Başkomiser Aras Karakılıç Komiser Asır Atay Klimanalog Zehra Yalçın Adli tıp uzmanı Merve Ayman Olay y...