Oylamayı unutmayın
7. Bölüm
Nabzı atıyor muydu, Tolga bilmiyordu. Tolga, hiçbir şeyi bilmiyordu, Danla'nın ölüp ölmediğini bilmiyordu. Danla Tolga'nın eğildiği sırada, son nefesi ile bir şeyler mırıldanıyordu, "Ölmek istemiyorum!" diyordu kalan son nefesinde, son cümlesi buydu, son gördüğü yüz, Tolga'nın yüzüydü, son duyduğu ses, Tolga'nın sesiydi. Şimdi son soluğunu Tolga'nın evinde veriyordu Danla. Nabzı atmıyordu Danla'nın, Tolga birini öldürmüştü ve bu kişi eskiden canından sakındığı Danla'ydı...
Acı ile yatkundu Tolga önünde duran Danla'nın cesedine bakarak.
"Ben birini öldürdüm!" diyordu içinden, bunu onlarca, yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca tekrarladı içinden. Evet, Tolga birini öldürmüştü. Tolga bu olayı kimsenin bilmemesini istiyordu ama bazen hayatta her şey istediğimiz gibi gitmiyordu, bazen hayat bize ihanet edebiliyordu. Kimsenin görmesini istemediği cesedi duştan çıkmış, merdivenlerden inen Buse görmüştü.
"K-kim yaptı?" diye bağırdı bir anda Buse. Tolga ağlıyordu, bunu yediremiyordu, eski dostunu öldürmeyi kabullenemiyordu.
"Ben öldürdüm!" diye bağırdı Tolga. Buse geldi ve bana tokat attı, Buse'nin tokadını dahi hissetmiyordu Tolga, yaptığı tek şey ağlamaktı.
"Tamam Tolga, sakin ol öncelikle. Sana bir şey açıklayacağım. Geç otur şöyle." dedi Buse Tolga'yı sakinleştirmeye çalışırken. Tolga koltuğa oturduğu anda kapı çalmaya başladı. Tolga stres yapmıştı, Buse hâlâ Tolga'yı sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Kapıya ben bakıyorum, sende gidiyorsun elini yüzünü yıkayıp kendine geliyorsun. Tamam mı?" Buse'nin söylediği söz ile Tolga başını salladı ve oturduğu yerden kalkıp yüzünü yıkamak üzere banyoya gitti. O sırada Buse'de kapıyı açmıştı.
Işıl'ın anlatımıyla...
Tolga'nın evine geldik, kapıyı sertçe çaldım, tüm sinirimi kapıdan çıkartır gibi sert bir şekilde çalıyordum. Danla'nın burada olduğuna emindim. Kapı açılmadı, içeride olduklarına emin bir şekilde tekrar çaldım kapıyı. Birkaç saniye daha bekledikten sonra Buse kapıyı açtı.
İzin almadan içeri giriyordum ki beni eli ile engellemeye çalıştı, durdum.
"Tolga'yı çağır!" Buse sessiz bir şekilde bana baktı. "Hemen!" diye ekledim. Buse Tolga'yı çağırdığında dikkatimi çeken tek şey Tolga'nın elleriydi. Arkada ellerini bağlamıştı.
"Danla nerede?" diye sordum öylece.
"Ne bileyim ben, birini kaybedince neden burada arıyorsunuz?" dedi Tolga sinirle."Emre, bence Işıl öldürdü, sakladı." Tolga'ya sertçe tokat attım.
Ayrıca Danla'nın yerini biliyordu Tolga, yalan söylüyordu ama şunu bilmiyordu, ben onu kendisinden daha iyi tanıyordum. Yalan söylediğini ses tonundan bile anlıyordum. Fakat ona zarar vermeyecektim, bir kanıt bulup polise şikayet edecektim, bu akşam bu iş bitecekti.
Yazarın anlatımıyla...
Işıl ve Emre gittikten sonra eve girdiler tekrar. Ceset öylece oturma odasının ortasında duruyordu. İkili koltuğa oturup Buse'nin anlatacağı şeyi dinlemeye başladı Tolga.
"Tolga, ben evlenmek istiyorum!" dedi, bu bir evlenme teklifi miydi? Tolga kabul edecekti ama neden şuan söylediğine anlam veremiyordu.
"Tamam." dedi Tolga hâlâ neden şimdi söylediğini bilmiyordu.
Bölüm nasıldı?
Arkadaşlar benim isteğim şu her bölümü 1000 kelime yapmak ama maalesef bu mümkün değil. Ben bu bölümü üç yüz küsür yazmıştım ve detaylar ile birlikte dört yüz küsür yapabildim. Bunu şimdi kalkıp 1000 kelime yapamam.
Yeni kitap yazmaya başlayanlara bir önerim var, bölümlerinizi ilk başlarda en az 800 kelime en çok da 2000 kelime yazın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Bir Suçlama •TAMAMLANDI•
Random21 yaşındaki Işıl Karahan, bir gün arkadaşının ölümünden sorumlu tutuldu. Hakim Bey, 10 yıl hapis cezası verdi Işıl'a. Tüm gençliği yanmıştı, anlamı kalmamıştı genç olmanın. Fakat Işıl şanslıydı ki 2. yılda af çıkmıştı. İşte her şey af çıkmasından...