Not: Bu bölüm düzenlenmiştir.
Oylamayı unutmayın lütfen.
2. Bölüm
Güneşin ışıkları daha yeni yeni yansıyordu odama,okulum olduğu için alarm kurmuştum. Alarmın çalması ile gözlerimi araladım. Yatağımdan kalkıp odamdan çıktım, banyoya doğru ilerledim. Banyoya girdim, elimi yüzümü yıkadım, yüzüme birkaç tane krem sürdüm ve tekrar banyodan çıktım. Tekrar odama girdiğimde şarjda olan telefonumu şarjdan çıkarttım. Telefonumdan saate baktım, daha çok erkendi, hazırlanmam için çok vaktim vardı. Bugün Tolga'nın doğum günüydü, fakat aklımda tek bir soru vardı, Emre gelecek mi? Telefonumdan rehbere girip Emre'yi aradım.
"Alo Emre, günaydın." dedim.
"Alo, nasılsın kızım?" diye sordu Emre'nin annesi Seher Teyze, "Işıl, dün ne oldu bu çocuğa, morali sıfırdı resmen." diye ekledi.
"Sorun yok Seher Teyze. Sadece Tolga ile biraz tartışmışlar ama biz onları bugün barıştırırız. Emre nerede?" dedim bir solukta.
Emre normalde böyle bir insan değildi, umursamazdı böyle şeyleri. Fakat dün akşam ne olduysa, moralsizdi.
"Emre uyuyor kızım, bir isteğin var mı? Benim kapatmam gerekiyor, Ayten geldi." dedi, Ayten Teyze, Seher Teyzenin çok yakın arkadaşıydı.
"Yok Seher Teyze, teşekkür ederim yine de. Kendine iyi bak, görüşürüz." dedim, aklımda hâlâ Emre vardı. Bugün okula gitmemiz gerekiyordu fakat o hâlâ uyuyordu.
"Görüşürüz kızım." dedi Seher Teyze. Telefonu kapattım, yatağımı topladıktan sonra kahvaltı yapmak üzere mutfağa girdim. Kendime bir sandviç hazırladım, ekmeğin arasına marul, domates ve peynir koyduktan sonra sandviçimi afiyetle yemeye başladım. Sandviçim bittikten hemen sonra telefonumu alıp saate baktım. Hazırlanmam gerektiğinin farkına varmıştım. Mutfaaktan çıkıp odama doğru ilerledim.
Odama girdikten sonra dolabımın önüne geldim. Kulplarını tuttum ve kendime doğru çektim dolabın kapaklarını. Elbiselerinin olduğu bölüme göz gezdirdim, 'Ne giyeceğim ben?' Sorusu beynimde dolaşıyordu. Mavi, şık ama sade bir elbise giydim, saçlarımı at kuyruğu şeklinde topladım. Pembe alt tonlu bir ruj sürdüm ve makyajımı tamamladım, yanıma mavi bir çanta aldım, telefonumu ve cüzdanımı çantaya koydum ve evden çıktım. Okul çıkışı Tolga'nın doğum gününü kutlayacaktık, bu yüzden biraz daha heyecanlıydım.
Otoparktan arabamı aldım, yaklaşık on beş dakikaya okula gelmiştim hepimiz aynı okula, hukuk bölümüne gidiyorduk. Okula özel otoparka girdim ve arabamı park ettim, okulun önüne geldiğimde Emre'nin bir yerde, Tolga'nın ise farklı bir yerde olduğunu gördüm. Tolga'nın yanına gidip konuşmaya başladım," Tolga, neler oluyor. Neden tartıştınız Emre ile?" diye sordum aniden.
"Fazla bir problem yok sevgilim, boş ver." dedi kızılımsı saçlarımdan bir tutam kulağımın arkasına koyarken. Bana anlatmıyordu, yine.
"Peki, ben sınıfa gidiyorum." deyip arkama bakmadan orayı terk ettim. Sınıfa girdiğimde beni Danla ve Asya karşıladı, ikisine de sıkı sıkı sarıldım.
Yaklaşık beş dakika sonra zil çalmış, diğer öğrenciler sınıfa toplanmaya başlamıştı.
Öğretmen de geldikten sonra ders işlemeye başladık. En sevmediğim dersti, matematik. Dersi dinlemedim, diğerlerinin de dinlediğini sanmıyorum, Emre hariç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Bir Suçlama •TAMAMLANDI•
De Todo21 yaşındaki Işıl Karahan, bir gün arkadaşının ölümünden sorumlu tutuldu. Hakim Bey, 10 yıl hapis cezası verdi Işıl'a. Tüm gençliği yanmıştı, anlamı kalmamıştı genç olmanın. Fakat Işıl şanslıydı ki 2. yılda af çıkmıştı. İşte her şey af çıkmasından...