Oylamayı unutmayın.
15. Bölüm
"Anladım." dedi Tolga. "Peki başka bir şey konuşacak mıyız?" diye ekledi gözlerini bana çevirerek.
"Konuşacağız. Benim bir planım var, zaten eğer sadece avukat meselesini konuşacak olsam telefondan da söyleyebilirdim, öyle değil mi?" dedim ve devam ettim,
"Şimdi, sen eve gidiyorsun ve telefonundan ses kaydı açıyorsun. Daha sonra Buse'yi yaptığı şeyler konusunda itiraf ettiriyorsun." Tamam mı dercesine baktım gözlerine, sanırım anlamıştı."Ses kaydı yasal değil ama?" diye sordu. Hukuk okuduğumuz için bu tür detayları iyi biliyorduk. Emre beni uyarmak istemişti fakat benim kurduğum plan bambaşkaydı.
"Ses kaydını Buse'ye dinleteceksin, daha sonra ona eğer polise suçunu itiraf etmezse daha fazla yıl hapis yatacağını söyle. Koşa koşa karakola gelecektir." dedim, bir kez daha onay aldıktan sonra elimi çıkışa doğru yönelttim. "Şimdi gidebilirsin." dedim. Oturduğu sandalyeden kalktı ve kafenin çıkışına doğru ilerlemeye başladı.
Yazarın anlatımıyla...
Tolga, hızlı adımlarla kafenin çıkışına doğru yürüyordu. Aklında Buse'yi itiraf ettirecek o diyoloğu planlarken valinin yanına gidip arabasının anahtarını aldı. Valeden anahtarı aldıktan sonra uzun bir otoparkta kendi arabasını aramaya başladığında kuracağı o diyoloğu bulmuştu. Arabasını birkaç dakika sonra buldu ve şoför koltuğuna oturup arabasını çalıştırdı.
Eve doğru yola çıktı, iki yıl önce bu kafeye hep gelmelerinin sebebi, hem Emre'nin, hem Işıl'ın, hem Danla ve Asya'nın hem de Tolga'nın evine yakın olmasıydı. Fakat şimdi hiç birinin önemi yoktu. Asya ölmüştü, onu Buse öldürmüştü, Danla'da ölmüştü, onu Tolga öldürmüştü... Ortalama beş dakika sonra eve varmıştı Tolga. Birkaç kez kapıyı tıklatmadan sonra yanındaki anahtar ile kapıyı açtı, evde birkaç kere Buse'yi çağırdı, cevap gelmeyince Buse'nin evde olmadığına kanaat getirdi.
Arabasının anahtarını bırakmak üzere kapının yanındaki konsolun yanına geldi. Fakat gördüğü şey kaşlarının çatılmasına ve içinde bir merak uyandırmasına yetmişti.
Bir not vardı.
Notu hızlı bir şekilde açıp okumaya başladı.
'Tolga, sakın bana yalan söylemeye kalkma. Seni Işıl ve Emre ile bir kafede gördüm! O yüzden artık bitti. Pardon, yanlış yazmışım. O yüzden artık bittin! Bilmem anlatabildim mi?'
Tolga bakışlarını nottan ayırıp yazılanları idrak etmek amacıyla bir sağa, bir sola çeviriyordu. Hızla koridordan geçip kameraların olduğu odaya girdi. Kamera kayıtlarını silip olanları haber vermek adına Işıl'a mesaj atmaya başladı, Emre'ye de mesaj atabilirdi fakat o Işıl'a mesaj atmak istemişti.
Işıl'ın anlatımayla...
Emre ile kafede oturmuş, çizkek yiyorduk. Ben limonlu çizkek yerken, o hakkını çilekli çizkekten yana kullanmıştı. Tabağımın hemen yanında duran telefonuma bildirim gelince çizkek yememe ara verip telefonu elime aldım ve gelen bildirime baktım. Tolga mesaj atmıştı, gözlerimi bir saniyeliğine Emre'nin üzerinde gezdirip tekrar telefona baktım ve Tolga'nın mesajını okudum.
Tolga: Buse bizi görmüş!
Siz: Ne!?
Telefonumun ekranını Emre'ye döndürdüğumde o da okumuş, kaşlarını çatmıştı.
Siz: Bekle grup kuruyoruz.
'Emre'm sizi ve Tolga kişisini ASYA grubuna ekledi!'
Tolga: Planınız ne? Şuan polise gitmiş, polislere benim yaptığımı söyleyecek.
Emre'm: Allah Kahretsin! Neden durdurmadın?
Siz: Tamam onu bunu boşverin de ne yapacağız?
Tolga: Yanına gideceğiz! Fazla uzaklaşmış olamaz. Mutfaktaki kahve bardağı daha soğumamış bile.
Siz: Allah'ım, sabır! Tamam çık ve konum at geliyoruz.
Emre'm: Yazma, eğer bunu görürsen. Oyalanmadan git, tabi hapise girmek istemiyorsan.
Emre'ye başım ile kafenin çıkış kapısını işaret ettim. Bu gitmemiz gerektiğini anlatıyordu, o da kafasını yukarı aşağı sallayıp oturduğu sandalyeden kalktı.
Ben geldim yineeeee
Bölüm nasıldı?
Geriye düzenlenecek son 7 bölüm kaldı. Sonra yeni bölümler gelcek ayayayayayayayayay🍀🦋

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Bir Suçlama •TAMAMLANDI•
De Todo21 yaşındaki Işıl Karahan, bir gün arkadaşının ölümünden sorumlu tutuldu. Hakim Bey, 10 yıl hapis cezası verdi Işıl'a. Tüm gençliği yanmıştı, anlamı kalmamıştı genç olmanın. Fakat Işıl şanslıydı ki 2. yılda af çıkmıştı. İşte her şey af çıkmasından...