•Bölüm 22•

65 31 37
                                    

Oylamayı unutmayın.

22. Bölüm

Emre'ye çevirdim yüzümü, rüzgarın etkisi ile yüzüme gelen saçlarımı elimle tutarken. O da şaşırmış gibi gözüküyordu. Tolga bizim olduğumuz yere dönerken bir panikle gitmemizi söyledim. Neden ki? Görse ne olur?

Üçümüz birlikte arabanın yanına doğru ilerlediğimiz sıra arkadan bağırışmalar duyulmaya başladı. Bu bağırışmalar marketin sahiplerinin kavga ettiğinin kanıtıydı. Anlaşamıyorlar ise ne diye ortak oldular ki?

Emre'den telefonumu isteyip WhatsApp'a girdim. Kıyafetlerimde cep olmadığı ve yanıma çanta almadığım için telefonumu Emre'ye vermiştim.

Siz: Emre, o adamlar kim?

Sevgilim: Bir yerden tanıyorum sanki, fakat o yer neresi bilmiyorum.

Siz: Eğer hatırlarsan bana da söyle.

Sevgilim: Tamamdır, sevgilim.

Telefonu kapatıp tekrar Emre'ye verdiğim sıra arabanın yanına varmıştık. Emre şoför koltuğuna, ben onun yanına, Esra ise arka koltuğa yerleştiğinde Emre, arabayı çalıştırmıştı.

Emre, ilk kez şarkı açmadan, somurtarak kullanıyordu arabayı. Sebebi o adamlar mıydı? Cebinden telefonlarımızı çıkarıp birini bana uzattığında kaşlarımı çatmıştım. Sorun, telefonumu vermesi değildi, sorun, telefonunu almasıydı.

Kendi telefonumu Emre'den alırken Emre'nin telefonunu da aldım elinden. Emre'nin anlamaz bakışları üzerimdeyken kendimden emin bir şekilde telefonumla ilgilenmeye başladım.

Emre hiçbir şey demeden arabayı sürmeye devam etti somurtarak. Alışveriş merkezine gelince Emre park yeri aramaya başladı. Ciddi soruyorum, İstanbul neden bu kadar kalabalık?

Bir park yeri bulup arabayı park ettiğinde arabadan inip diğerlerinin inmesini bekledim.

Alışveriş merkezine doğru ilerlemeye başladığımda Emre ve Esra beni yetişmişti. Telefonunu Emre'ye geri verdiğim an Emre hızla WhatsApp'a girip bana mesaj yazmaya başladı.

Sevgilim: Işıl, o adamların kim olduğunu hatırladım.

Siz: Kim?

Sevgilim: Biz böyle on yedi, on sekiz yaşlarındayken Tolga'yı yanlarında çalıştırmak için istemişlerdi de Tolga kabul etmemişti.

Siz: Onların işi ne ki?

Sevgilim: Seri katil!

Sevgilim: Ama bu adamların o adamlar olduğunu Tolga biliyor mu, bilmiyorum.

Siz: Ona söylemeli miyiz?

Sevgilim: Hayır, sana neler yaptığını unuttun herhalde.

Siz: Haklısın tamam.

Telefonumu kapatıp Emre'ye verdim, neden yanıma çanta almak yerine her şeyi Emre'ye veriyorum bilmiyorum.

Girdiğimiz AVM dört kattan oluşan geniş bir binaydı. İlk katında çoğunlukla makyaj ve cilt bakım eşyalarıyla ilgili mağazalar mevcuttu. İkinci kat ise kıyafetlerin çoğunlukta olduğu bölümdü. Üçüncü kat yemek firmalarının olduğu kattı. Dördüncü ve sonuncu kat ise daha çok süs ya da hediye eşyalarının bulunduğu kat idi.

Ufak Bir Suçlama •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin