0: Tünelin Sonu
Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim
Müzik eşliğinde okumanızı tavsiye ediyorum
Keyifli okumalar🤍.
Taehyung'un Anlatımından
Sonunda üniversite sınavı açıklanmıştı. Ve artık hedeflediğim yerde, tıp fakültesindeydim.
Tüm hayatım boyunca annem ve babam kadar iyi bir doktor olmayı başarabilmeyi dilemiştim. Onlar hayatımda gördüğüm en iyi doktorlardı ve bana iyi bir doktor olabilmek için önce iyi bir insan olmam gerektiğini öğretmişlerdi. Sonunda hedefime bir adım daha yaklaşabilmiştim.
Onca yıl çabalamamın ve yaşadığım sınav stresinin bir nevi ödülü olarak ailecek bir tatile çıkmaya karar verdiğimizde hepimiz o gün hayatımızın en önemli yolculuğunu yaptığımızdan habersizdik.
Babam sürücü koltuğunda arabayı sürerken ben arka koltukta telefonumdan kulaklıkla müzik dinleyerek oyun oynuyordum. Az önce girdiğimiz tünel internetin gitmesine neden olmadan önce navigasyondan nerede olduğumuza bakmıştım. Varacağımız yere yaklaşık bir saatlik yolumuz kalmıştı.
"Taehyung, önce otele mi gitmek istersin, yoksa yemeğe mi gidelim?"
Annem ön koltuktan bana dönerek konuştuğunda kulağımdaki kulaklığı çıkarıp oyunu kapatmış ve sorduğu soruya karşılık vermiştim.
"Sanırım otele gidip uyumayı tercih edeceğim."
Tam beş saattir yoldaydık. Çok yorulmuştum ve dinlenmeye ihtiyacım vardı.
"Hiç bana çekmemiş bu çocuk. Ben bu yaşımda senden daha enerjiğim."
Diyen babama şaka yaptığımı belli edecek bir tonlamayla hayret ediyormuş gibi söylenmiştim.
"Anne, günde on iki saat horlayan biri vardı diye hatırlıyorum bu ailede ama karıştırdım galiba."
Babam ve annem söylediğim cümleye gülerek karşılık verdiklerinde ben de gülümseyerek kulaklığımı geri takmış ve kafamı yola çevirmiştim. Tünelden hala çıkamamıştık, etrafımdaki gri duvarları ve beyaz ışıkları izlerken sanki bir anlığına burada zaman durmuş gibi hissetmiştim.
Sevmediğim bir şarkı çalmaya başladığında ekranı açıp hızlıca şarkıyı değiştirdim ve şansıma listeden yüzlerce şarkının arasından en sevdiğim grubun şarkısı denk geldiğinde kulaklığı çıkararak sesi fulledim. Annem hep sesimin güzel olduğunu söylerdi ki haksız sayılmazdı. Lisede okul korosuna girmiştim. Şarkı söylemeyi çok seviyordum. Ve bu şarkı babamın da en sevdiği şarkılardan biriydi. Başlayan şarkıya eşlik etmeye başladığımda sonunda tünelden çıktığımız için biraz rahatlamıştım.
"Bu gerçek hayat mı?
Yoksa sadece fantezi mi?
İki arada kaldım
Gerçeklikten kaçış yok
Gözlerini aç, gökyüzüne bak ve anla
Ben sadece zavallı bir çocuğum, sempatiye ihtiyacım yok
Çünkü ben haydan geldim, huya giderim, biraz aşağı biraz yukarı
Rüzgar ne yönde eserse essin benim için aslında hiçbir önemi yokAnne, az önce bir adam öldürdüm
Başına silahı dayadım, tetiği çektim ve o artık ölü
Anne, hayat daha yeni başlamıştı
Ama ben gidip her şeyi mahvettim
Anne, seni ağlatmak istememiştim
Eğer yarın bu vakitlerde dönmemiş olursam
Devam et, devam et, aslında hiçbir önemi yokmuş gibi
Çok geç, zamanım geldi
Sırtımdan aşağıya ürpertiler gönderir, durmadan ağrır tüm bedenim
Herkese elveda, gitmem gerek
Hepinizi geride bırakmam ve gerçeklerle yüzleşmem gerek"Her şey bir anda olmuştu.
Yolun sol tarafından bir anda son hızla çıkan beyaz bir jeep içinde bulunduğumuz siyah arabaya çarptığında sürüklenen arabanın içindeki savrulan bedenlerimize rağmen telefonumdan açtığım şarkı sanki hiçbir şey olmamış gibi çalmaya devam etmişti. Fakat arabanın içinde duyulan başka hiçbir ses yoktu. Ne annem ne babam ne de ben ağzımızı açmaya fırsat bulamadan her şey bir anda olup bitmişti.
Anne, ölmek istemiyorum
Bazen hiç doğmamış olmayı diliyorumÖlmek istemiyordum. Ölmemizi istemiyordum.
Küçük bir adam silueti görüyorum
Korkak soytarı, korkak soytarı, fandango dansı edecek misin?
Yıldırım ve şimşekler çok, çok korkutuyor beni
Gözetle, bu bir devrimin habercisi"Siktir. Ne bok yiyeceğiz Jungkook? Siktir, ölmüşler midir?"
Donup kalmış gibiydim. Gözlerim açıktı fakat sanki hiçbir şey görmüyordum. Duyduğum tek şey devam eden şarkının sesiydi.
Asilzadem, ben zavallı bir çocuğum ve kimse sevmez beni
O zavallı bir ailenin zavallı bir çocuğu
Bu ucubelikten ayırın onun hayatını
Haydan gelen huya gider, bırakın da gideyim
Bismillah! Hayır, seni bırakmayacağız (Bırakın gitsin)
Bismillah! Seni bırakmayacağız (Bırakın gitsin) Bismillah! Seni bırakmayacağız (Bırakın gideyim) Seni bırakmayacağız (Bırakın gideyim)
Seni bırakmayacağız (Bırakın gideyim)
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır...
Tanrım aman tanrım, bırakın gideyim
Şeytan bir iblisini benim için ayırdı, benim içinDemek beni taşlayıp aşağılayabileceğini düşündün
Demek beni önce sevip sonra ölüme terk edebileceğini sandın
Ah, bebeğim bunu bana yapamazsın, bebeğim
Buradan çıkmalıyım, buradan çıkıp gitmek zorundayımAslında hiçbir şeyin önemi yok, bunu herkes görebilir
Aslında hiçbir şeyin önemi yok
Aslında hiçbir şeyin önemi yok benim içinSürüklenen araba ikinci kez ne olduğunu anlamadığım bir şeye çarparak durduğunda kırılan cam seslerinin eşliğinde gözlerim kapanırken aklımdan tek bir cümle geçmişti.
Anne, ölmek istemiyorum.