19.⚠️

277 28 10
                                    

OKU ÖNEMLİ ANNEM

Vücut dilinde kulak ile oynamak ve kulak ile oynamaya izin vermek;

Kulak çok özel bölgelerden biridir arkadaşlar, kulağınızı parmakla ya da diliyle dolduran biri sana sahibim demek istiyordur. Sana sahibim gibi kişiyi feth etme davranışıdır. Kulağına dokunulan kişi eğer rahatsız olmuyor ise kulağı ile oynayan insanın verdiği benimsin mesajını kabul eder ve onaylar demek oluyor. (Bunu bir vücut dili analizcisinden öğrenmiştim video izlerken, gerçek ve bilimsel bir bilgi arkadaşlar.)



İyi okumalar.

Alfam olarak kabullendiğim adamın kızgınlığını dindirirken biraz hırpalanmadım desem yalan olurdu. Tabi bu onun suçu değildi çünkü onu özlemenin ve sonunda kavuşmanın vermiş olduğu duygular yüzünden yakasına yapışıp ölene kadar dudaklarımı teninden ayırmak istemiyorken onu suçlamak ayıp olurdu. Üstüne kızgınlığıyla birlikte ellerini üzerimden çekememesi... Ah gerçekten yorgunluğumu bile bile karşılık vermem ile sürekli sevişmeyle sonuçlanıyordu. Karşılık vermezsem ölürmüşüm gibi hissediyordum çünkü. Kızgınlıkta olmasa belki de devamlı kucağına atlayan ben olacaktım.

Onu üç ayda nasıl bu kadar sevdiğim, nasıl bu kadar istediğim hakkında bir fikrim yoktu. Nasıl olmuştu anlayamıyordum. Konu Minho olduğunda hayatımın bütün ilerleyişine tezat hareketler yapıyordum. Bunun beni korkutması gerekirdi ama korkmuyordum. Hatta hoşuma gidiyordu, benim ona bağlandığım gibi onun da bana bağlandığını bilen bir şey vardı içimde. Ona o kadar eziyet çektirdiğim sürede bile beni neden bırakma nedenlerinin arasında beni istemediği ile ilgili bir şey olduğunu asla düşünmedim. Sadece kızgınlığımı geçirirken böyle düşünmüştüm ki mantığım yerinde değildi. Tabi onun bana bunu bir daha yapmaması ve benim çektiğim acıdan çekmesini istedim. Onu sevsem bile benim sevdiğim gibi sevmeliydi oda beni.

Ayrıca tesis odalarından birinde kızgınlığa girmesini istemiyordum. Peşinde koşan, sürekli onu izleyen omegaları görüyordum, birine anlatsam şizofren tanısı konulabilecek ihtimaller geliyordu aklıma. Bu da bir ilkti benim için bundan önceki hiçbir sevgilimi kıskanmamıştım. İçimde kıskançlık duygusu yok denecek kadar azdı sadece sevgililerim değil herhangi bir şeyi de kıskanmazdım. Sadece benim olan benim, başkasının sahip oldukları umurumda değil gibi bir bakış açım vardı.

Minho konusunda ise Minho benimdi, benden başka kimse ona sahip olamazdı. Kimsenin böyle bir şey düşünmesini bile kaldıramıyordu kalbim, sinirlerim tepeme çıkıyordu anında.

Bunları düşünürken ondan erken uyandığım için güzel yüzünü izliyordum. Kızgınlığını omegasıyla geçirdiği için yüzü daha da bir parlıyordu sanki. Çok güzeldi. Alfalığı, sert ve erkeksi duruşu çok hoşuma gidiyordu evet ama ara ara görebildiğim bir gülümsemesi vardı o gülümseme onu bebek gibi gösteriyordu.

O kadar sevimli o kadar tatlı geliyordu ki dişlerim kamaşıyordu onu ısırmak için. Bu anlar nadir olduğu için daha da kıymetlenmişti gözümde bu yüzden gözlerimi ifadelerinden çekemiyordum çoğu zaman. O çok düz ve doğrudan bir insandı. Aklında ne varsa söyleyen tiplerden dürüst ve korkusuz. Bir benden korkuyordu herhalde. Bu düşünceyle kıkırdamadan edemedim. İyi süründürmüştüm onu. Kıkırdamamı duyduğu gibi yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Uyanıyordu, gözlerini kısıkça açtığında o sevimli gülüş belirdi yine yüzünde.

Sessizce beni izlemeye başladı yüzünde asılı kalan hafif tebessümle, bende onu izliyordum. Onunla göz göze geldiğimizde bakışlarım bile değişiyordu bunu hissediyordum. Uyurken rahat olsun diye uzaklaştığım mesafeyi kapattım, koynuna girdim iyice. Çıplak ve pürüzsüz gövdesini öptüm koklayarak. Bir kolunu belime sarıp saçlarımı öptü ardından "Dünyaya seninle olmak için gelmiş gibi hissediyorum" dedi. Önce derince yutkundum, bu dediği ne kadar anlamlı ve derindi farkında mıydı bilmiyorum ama benim gözlerim dolmuştu. Bu düşüncenin daha önce benim zihnimden geçtiğine emindim hatta.

CALMING KING - MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin