MASA DÜZENİ BÖYLEE
PAİNT SHOWUMU YAPTIM ASDSDF ;
Minho -
"Ya Lino!" utançla söylenen, duşa kabinin içinde benden kaçmaya çalışan omeganın sevimliliğine kıkırdadım sessizce. Benden kaçıyordu çünkü ona dokunmama izin verdiği anda bana teslim olacağını, istediklerimi vereceğini ve bütün gece sevişeceğimizi biliyordu. Arkadaşlarımıza yemek için söz verdiğimiz için kaçıyordu ama ben gerçekten zorlanıyordum. Bilmiyordu ki antrenmanda çıkıp onu izlediğimden beri bu hırçın omegayı kıvrandırmak istiyordum. Zevkten ağlamasını ve karnının menilerimle dolmasını. İnleyerek adımı sayıklamasını, içine her girdiğimde zevkle inlemesini hepsini tekrar görmek istiyordum.
Yaralanmama sinirlenip üç kişiyi basitçe yenmesi, Hebi'yi vururken takındığı ifade. Vahşi ve saldırgan yanı kanımı kaynatıyordu. Hiçbir zaman sıradan omega profilleri ilgimi çekmemişti yani gereksiz sevimli, korunmaya muhtaçmış gibi bir hali olan ne bileyim zayıf omegalar bu profil heyecan verici değildi benim için. Her zaman güçlü bir insanla olmak isterdim, aptal gibi Hebi'ye bir dönüm kanmamın sebebi de buydu. Hebi iğrenç bir kişiliği de olsa güçlüydü. Jisung ise Hebi'yi tedirgin edecek kadar güçlüydü. Doğrusu kişi Jisung olduğu sürece artık güçlü olup olmaması umurumda olmazdı ama onda dikkatimi çeken güçlü ve güzel olmasıydı. Birde üstüne dürüsttü. İşinde disiplinliydi. Mükemmeldi, istediğim her şeyin birleşimi ve mükemmel bir görüntüyle süslenmişti bu güzel karakteri. Sadece beli hakkında konuşsam bile kasıklarım ısınıyordu.
Şu an penisimin sert olması, içini doldurma dürtüm bundandı işte. Sadece mükemmel bir vücuda, peri gibi bir yüze sahip olması değildi. Anlatabilir miyim bilmiyorum ama Jisung'un böylesine kimseye ihtiyaç duymayan, vahşi ve sert karakterli biriyken benim yanımda kimselerin görmediği kadar uysal, sevimli ve tutkulu olması beni gerçekten her an daha da aşık ediyordu. Tapıyordum ona. Bana olan zaafını görüyordum ki artık hiç saklamıyordu ve bu beni gerçekten özel hissettiriyordu. Alfaların peşinde pervane olduğu adam sadece beni istiyordu bunun benim için anlamı özel ve bende yarattığı his çok çekiciydi.
Ona ilgim birbirimize tek kelime etmezken dahi vardı. Çünkü çok güzeldi, benim güzellik algıma göre yaratılmıştı. Zamanla sivri ve dürüst olduğunu, güçlü ve tutkulu olduğunu gördüm. Daha da çekilmiştim, bir konuda tartışıyor olsak bile ona gerçekten sinirlenmemiştim hiç. Onun aksine saldırgan davranmakta içimden gelmemişti, sadece sanki hissediyordum yakın zamanda uysalca kollarıma alacağımı biliyormuşçasına sakin kalıyordum. Deliriyordum ona esmer tenine, kahverengi dalgalı saçlarına, bir bebek gibi de bir siren gibi de bakabilen gözlerine. Hayrandım ama dile getirememiştim daha. Ona bayıldığımı, gerçekten delirecek kadar âşık olduğumu belli edememiştim.
Bir metrekarelik duşa kabin içinde benden uzakta olduğunu düşünerek saçlarını duruluyordu. Arkasını dönerek büyük bir hata yapmıştı çünkü ince belini takip ederek bel boşluğuna oradan da kalçalarına akan köpüklü su kanımı kaynatıyordu. Saçlarını duruladığı gibi beline sarıldım, su artık bana da aktığı için aramızdaki kayganlık hissiyle gözlerimi kapattım çok iyi hissettiriyordu. "Jisung" bir elimi göbeğine attım orayı okşamaya bayılıyordum hem okşuyor hem kendime bastırıyordum. Diğer elimde göğsüne gitti, tomurcuğuna tırnaklarımı bastırdığımda oda kendini bana bastırıp inledi kedi gibi. Zevk aldığını görebiliyordum, her bir yeri gibi göğüsleri de çok güzeldi bir omega için bile dolgun göğüsleri vardı, kaslı olduğu için daha da güzel duruyordu ve daha da hoşuma gidiyordu. Hassas göğüsleri sebebiyle havaya girdi sanıyorken "Aşkım, sabret söz verdik insanlara" dedi. Umutsuzca iç çektim. "Bunu nasıl indireceğim?" kalçalarının arasında ileri ve geri hareket ettirdiğim penisle neyden bahsettiğimi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CALMING KING - MİNSUNG
FanfictionCalming Tesislerinin mükemmel omegası Binbaşı Han Jisung ve yurt dışı tesislerinden memleketine sürülen Yasaklı Lee Minho bir gün karşılaşır. Kurguya bir anda ard arda bölüm attığım için okunması az bölüm sayısına göre bu yüzden okunma sayısına baka...