CALMING KING - MİNSUNG

17.⚠️

Keyifli okumalarrrr.

"Alfam olursun..." kulağına fısıldıyordu arzu dolu sesi, her nefesi alfanın sertleşmiş penisini sızlatıyordu. "Beni istediğin her yerde istediğin şekilde becerirsin..." Dudaklarını boynuna bastırdı ve diliyle tattı feromonlarını "İçimi yavrularınla doldurursun" Minho genzinden gelen bir inlemeyle ellerini omeganın kalçasına geçirdi bir pençe gibi. 

.

.

"Sana yapacaklarımdan korkmalısın Jisung bu kadar korkusuz olman beni tahrik ediyor seni ezmek istiyorum" Minho endişeliydi çünkü kızgınlığını hiç bir omegayla geçirmemişti. Ki aşık olduğu biri ile de sevişmemişti hiç. İkisini düşündüğünde yeterince endişeleniyordu. Jisung ise fazla ısındığından kuruyan dudaklarını ıslattı diliyle, ardından kışkırtıcı bir şekilde gülümsedi, gözleri alfanın gözlerinden başka bir yeri göremiyordu öylesine istekli ve ateşli bakıyordu ki Minho bununla bile gerçekten etkileniyordu "ah çok korkunçmuş" dedi oyuncu bir tavırla söyledikleri Minho'nun şeytani bir gülümseme ile dudaklarına yapışmasına sebep oldu. Tanımlayamıyordu ama Jisung'un böylesine kendini teslim etmesi, çekinmemesi, cesareti kanını kaynatıyordu. Öpüşmeleri bile yetersizdi Minho için dudaklarından ayrıldı birkaç saniye "Çok özledim seni" dedikten sonra tekrar dudaklarına eğildi, kızgınlığın etkisiyle duygusal kalamıyordu bu öpücük dilleri, elleri birbirine karışıyordu. Minho Jisung'un belini bir sarmaşık gibi sararken penisi bu hisle daha da sertleşmişti ince belini kollarıyla sıkıştırmak, onu zahmetsizce sarmak... Kafayı yiyordu. Jisung'un bir eli alfanın yanakları ve boynu arasında hafifçe gezdiriyordu. Feromon bezini okşuyor daha çok feromon salması için teşvik ediyordu alfayı.  Diğer eli ise omzundan göğsüne gelip giderek, sert kaslarına dokunuyordu. 

Zil sesiyle duraksadıklarında Jisung aceleyle yerinden kalktı. Otomatiğe basıp cüzdanını çantasından almaya gitti, geri geldiğinde alfa da kapının önündeydi. Omegaya adımladı, sırtına yaslanıp kollarını belinden göğüslerine doğru sardı sıkıca "Şu an çok seksi görünüyorsun bu halini yabancılara gösterir miyim sanıyorsun?" kulağına uysalca fısıldadı ve kollarını omegadan ayırmadan geri geri yürümeye başladı. Jisung'u kanepeye oturttuğunda kendisi hızla kapıya gitti. Bekleyen kuryeyi karşılayıp ödemeyi yaptı ve hızla kapattı kapıyı. En küçük kokusunu bile almasını istemiyordu. Ev, omegası ve kendi kokusuyla doluydu başka biri için boğucu olabilecek bu hava onlara iyileştirici geliyordu. Elindeki poşetle içeri girdiği gibi onu bekleyen Jisung konuşmadan sırtından itip mutfağa yönlendirdi alfayı. Geniş sırtındaki dilim dilim kasları itiyor bahanesiyle doyasıya ellemişti. Bunun farkında ve memnun olan Minho sessizce onu takip etti. Kızgınlığa girmişti, semptomları yarım saat içinde tam olarak kendini gösterecekti biliyordu. 

Alfa gözlerinin ne zaman kırmızılaştığını kızgınlığının ilk nerede başladığını düşünüyordu. Evde omegayı kucağına aldığında olduğunu düşünürken Jisung siparişin poşetlerini açıyordu Minho'ya baktı düşünceli haline "Kulübe geldiğinden beri gözlerin kırmızı" dedi ne düşündüğünü hissediyordu sanki. Minho başıyla onayladı sonra sordu "Mühürlenmemiz Tesiste nasıl karşılanır sence?" dedi aslında insanların düşüncesini merak etmiyordu. Jisung olabilecek her şeye hazır mıydı onu merak ediyordu. Omega çekingence "Sen yasaklıyken üstüne birde bu olursa bizi tim olarak ayırabilirler" dedi. "Umurumda değil."  dedi Minho. "İşimi seviyorum hatta ben sadece askerken mutluyum ama olmazsa beni bekleyen bir şirket var bu yüzden bu konuda kasmıyorum " dediğinde omega üzgünce dudaklarını büzdü. "Yanımda olmanı tercih ederim" diye mırıldandı küsmüş gibi. Minho bir adımla yanına ulaştı ve hemen kollarını sardı beline bütün bedenleri temas ettiğinde "Endişelenme, bende yanında olmayı tercih ederim" yumuşak sesine gözleri parlamıştı omeganın. Başını alfanın göğsüne yasladı, gözlerini kapattı. Alfanın kalbinin sesini dinleyerek, kokusunu soluyarak, kollarını daha da sıkılaştırarak özlemini giderdi biraz daha.