❝Bir mum yak küçük kız,
eğer karanlıkta kalırsan karanlık olursun. Ya ateşe sığınacaksın ya da karanlığa. Ya ateşinle onları küle çevireceksin ya da karanlığında onları boğacaksın. Seç birini, zamanın doluyor küçüğüm.❞
...
Karanlıkta kaybolmamak için mumlarınızı her daim yanınızda bulundurun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11. BÖLÜM: ONUN KOLLARI HUZURUM.
🎵 Dynasty - MIIA
🕯️
Gözlerim gözlerine kilitlenmiş, her bir ince ayrıntısına kadar yakalamaya çalışır gibi gözlerini inceliyordum. Her şeyi olduğumu söylemesi bir saniye de olsa durakalmama, bu cümleyi düşünmeme neden oldu. Baktı cevap vermiyorum, veremiyorum daha doğrusu elimin üstündeki elini çekti.
Hâlâ gözlerine bakıyordum, içimdeki o garip his yine ortaya çıkmıştı. Kalbim patlayacak gibi atıyordu ve ben biraz daha nedenini öğrenemesem çıldıracak gibi hissediyordum.
"Çiçeklerin." diye hatırlatma yaptığı vakit girdiğim trans halinden çıktım. Bakışlarımı kenetlediğim bakışlarından çekerken yutkundum. "Ah evet, çiçeklerim..." Bir mırıldanma yuvarlandı dudaklarımdan.
O arabasına ilerlerken bende onu takip ettim peşinden. Kilidini açtığı arabasının arkasından çiçeklerimi aldığında bana uzattı.
Bakışlarında tabii ki bir mesafe vardı. Bu mesafe Sarp'la beni sarılırken gördüğü anda olmuştu. Böyle olmasını istemiyordum.
Yüzümün düştüğünün bilincinde olmadan ellerimi çiçeklerime uzatıp aldığımda parmaklarımız birbirine değdi. Elektrik yemişim gibi geri çekilirken yutkundum.
Bendeki bu değişimin o da farkındaydı. Gözlerini kısıp izliyordu beni. "Solgunsun," dediğinde çiçeklerimleoyalanmaya devam ediyordum. "Neyin var?"
Çiçeklerimin birini gözüme kestirdim ve yaprağıyla oynamaya başladım incitmeden. "Bir şeyim yok, her zamanki gibiyim işte."
Bana elbette inanmadı. Gitmedi de. Ne benim gidesim vardı, ne de onun. Öylece arabasının önünde duruyorduk. O solgun yüzümü incelerken ben çiçeklerimleoyalanıyor gibi yapıyordum.
"Deniz!" Bağıran sese kaydı bakışlarım. Ellerim çiçeğimin yaprağında duraksarken öğle teneffüsünde, spor salonunda, Deniz'in yanında gördüğüm sarışın kız bize doğru geliyordu.
Beni görünce duraksar gibi oldu, elimdeki çiçeklere baktı. Ben ise donuk bakışlarla kıza bakıyordum. Baştan aşağı süzüyordum. Güzel bir kızdı. Fazla güzel bir kızdı hatta.
