5 sene sonra -arabayı park edip anahtarını valeye verdim. havanın esintisi vücuduma değerken rahat bir nefes alarak şirketin içine girdim.
"hoş geldiniz bayan kim."
çalışanlar beni gördükleri yerde baş selamı vererek gülümsediler. aynı şekilde gülümseyip karşılık verdim.
asansörün gelmesini beklerken kolumdaki saate bakındım. toplantısı çoktan bitmiş olmalıydı. asansörün kapısı açıldığında içeriye girip aynadan kendime bakındım. çantamdaki kırmızı rujumu çıkarıp dudaklarıma sürerek tazeledim.
bayılıyordu kırmızı rujuma.
kendi kendime gülüp saçlarımı da düzelttikten sonra taehyung'un odasının katına geldiğimi fark ettim.
asansörden inip direkt odaya gireceğim sırada bir kız beni durdurdu.
"hanımefendi şu anda giremezsiniz."
elimi yavaşça kapı kolundan çekip arkama döndüm ve tek kaşımı kaldırarak karşımdaki kıza baktım.
daha önce burada görmediğime emindim, yeni başladığı belliydi. kısa bir bakışla boydan aşağıya süzdüğüm kıza histerik bir şekilde gülümsedim.
lacivert gömlek,siyah kalem etek ve kırmızı ben buradayım topuklu ayakkabı. ah bir de çakma sarı saçları.
bir moda tasarımcısı olarak gözüm kanıyordu şu an.
"anlamadım?"
sanki kırk yıllık çalışanmış gibi elindeki dosyalara göz gezdirip bana baktı. "bay kim daha yeni toplantıdan çıktı ve yorgun dinlenmesi gerekiyor."
hayır jennie sen cici kızsın, sakin ol.
"kendisi yorgun olduğunu ve kimsenin rahatsız etmemesini mi söyledi peki?"
"hayır, sekreteri olarak ben söylüyorum."
zaten ne varsa bu sarı çiyanlarda vardı.
"o zaman bir sekreter olarak yerini bil, şimdi git işine mümkünse ben odadayken de müstakbel eşimle beni rahatsız etme."
daha fazla muhatap olmamak için odanın içerisine girdim.
"müstakbel eşim gelmiş."
yarım ağız sırıtışla elindeki dosyayı masaya bırakıp bana baktı.
"konuşmaları duydun değil mi?" sanki az önceki ben değilmişim gibi dudak büzerek şikayet eder gibi konuştum.
"tam bir cadaloza benziyor, sevmedim onu taehyung."
çantamı ve ceketimi askıya asıp taehyung'a doğru ilerledim. yanına yaklaşır yaklaşmaz ellerimden tutup öptü. ardından bir bacağına beni oturtup belime sarıldı. "sevmediysen değiştiririz güzelim."
memnun olmuş bir şekilde burnumu kırıştırıp gülümsedim. "bugün kutlama partisi yapıyoruz haberin olsun."
"hm, ne kutlaması?"
"ufaklığın moda defilesinin baş tasarımcısı olarak seçildi. iki hafta sonra tasarımlarım defilede gösterilecek."
taehyung kare gülüşünü bana surarak alnımdan öptü ve bana uzun bir müddet baktı.
utanarak elimle gözlerini kapadım ve güldüm." neden öyle bakıyorsun?"
ellerimi yüzünden çekip birkaç kez öptü. "seninle gurur duyuyorum."
"utandırma beni."
bacağının üzerinden kalkıp ceketimi ve çantamı aldım. "hadi kalk bugünlük bu kadar iş yeter, bizimkiler bekliyor."