27.08.2022 - AlacaHayatta başınıza her an her şey gelebilir. Asla olmaz demeyin, asıl önemli olan ise bu olanlarla nasıl başa çıktığınızdır...
Hayatımın en güzel zamanlarını geçiriyorum. Topluluktan kaçalı tam 6 yıl oldu. Bu 6 yılımız saklanarak geçmesine rağmen kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim. Ailemle birlikte olabildiğince dikkatli davranıyoruz. Beni yakalamalı neredeyse imkansız çünkü güçlerim her geçen gün daha da güçlendi ve güçlenmeye devam ediyor. Günde 3 gücümü sınırsız kullanabiliyorum. Babamın dediğine göre, ileride güçlerimi sınırsız kullanabilecek mişim ama biraz daha zamana ihtiyacım varmış.
Günlerimiz monotonlaşmış bir şekilde ilerliyor. Ben sabah erken kalkar 1 saatlik bir koşu yapar sonra babamdan savunma dersi alırım ardından poligon da atış yaparız. Ailecek işlerimizi hallettikten sonra günün geri kalanı artık bana
aittir. Bu eğitimleri almamın sebebi güçlerimi diğer insanlara göstermeden kendimi savunmak içinmiş.Bugün babamla antrenmanımız erken bitmişti. Ben de kahvaltıdan sonra ahıra atım olan Özgürün yanına geldim. Özgürü bu dağ evine yerleştiğimiz yıl ormanda gezerken yaralı halde buldum. Babamla onun tedavisi için her şeyi yaptık. Bir çok veterinere götürürdük ve hepsi ona yaşamaz gözüyle bakıyordu. Ama Özgür başardı tedavisinin ardından onu geri ormana bıraktım ama o beni bırakmadı o zamandan beri benimleydi.
Ahıra girdiğim anda Özgür iki ayağın üstüne kalktı ve yüksek sesle kişnemeye başladı. Yanına vardığımda başını omzuma koyup beni kendine çekti. Güvendiği kişilere böyle yapıyordu.
"Özgür güzel kızım, hadi biraz seninle dolaşalım." dedim.
Bunu duyunca daha çok heyecanlandı. Duvarda asılı duran eyeri alıp Özgürün yanına geldim. Heyecandan yerinden duramıyordu. Ne zaman dışarı çıksak böyle yapıyordu. Sonun da durulunca eyeri üstüne çıkarıp gem iplerini bağladım. İpinden tutup dışarı çıkardım ayağımı üzengiye koydum. Sırtına çıkıp, kulağına eğildim
"Hadi kızım azıcık özgürlük bizim de hakkımız .... deh " diyerek komut verdim. Özgür büyük bir heyecan ile koşmaya başladı. Her zaman gittiğimiz ormanın derinliklerine doğru yol aldık.Yaklaşık iki saatlik bir yolculuktan sonra benim 'ascuns' dediğim yani kaldığımız bölgenin konuşulan dilinde 'gizli' anlamına gelen mekânıma vardık. Burada ki manzara büyüleyiciydi. Aşağıda iki dağ arası bir göl ve gölün etrafı yeşilin binbir tonu olan ağaçlar ile kaplı bir yer. Buraya sıklıkla gelip kitap okumayı ve resim yapmayı çok seviyordum bazen sadece manzarayı izlemek için de geliyordum. Attan inip Özgürün gemini çözüp eyeri ile birlikte yere attım ben kendi yaptığım bankta oturup resim çizerken ya da kitap okurken Özgür dolaşmayı çok severdi. Ama ne olursa olsun geri dönerdi bunu biliyordum. Eyerini indirdiğim anda koşmaya başladı. Arkasından "Bugün sadece 2 saat Özgür.. 2 saat sonra burada ol. Akşam annemin doğum gününü kaçırmak istemiyorum!" diye bağırdım.
Annem bugün 46 yaşına giriyordu. Bugün buraya gelme sebebim ona hediyesini hazırlamak içindi. Annemin tüm yıl fotoğraflarını çeker aralarından en güzel olanı onun için resmederdim. Bu yıl seçtiğim fotoğrafı bahçeye ektiği çiçekleri sularken çektiğim fotoğrafıydı. Üzerinde diz altı, kolları dirseğine kadar olan V yakalı bir kırmızı elbisesi vardı. Başında hasır şapkasıyla ayağına giydiği beyaz spor ayakkabı ile çok güzel görünüyordu. Elinde tuttuğu kap ile beyaz lalelerini suluyordu. Siyah saçları rüzgarda savruluyordu. Babamın onu bu kadar sevmesini anlamak zor değildi. Daha fazla zaman kaybetmeden çantamdan resim malzemelerimi çıkararmaya başladım. Elimi çantaya attığım anda bir termos geldi. Üstünde bir not vardı. Notta ;
![](https://img.wattpad.com/cover/370069734-288-k648951.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
Ficção CientíficaTüm insanlardan farklı olduğunuzu hayal edin ya da KARMA olduğunuzu... Daha doğduğunuz anda yalnız kaldığınız, sizi dünyaya getiren annenizin bile istemediği bir yerde hayatta kalma savaşı. Bu savaşı veren 6 bebek ve bebeklerden biri hepsinin orta...