evermore, hyunhosung ✓

final

evermore

Sarayda düğün hazırlıklarına başlanırken çoğu kişi resmen cenazeye hazırlanıyor gibiydi çünkü kimse Prens'in canına kasteden bir aileden gelen Prenses'in gelecekte kraliçe olmasını istemiyordu. Bizzat Kral'dan aldığı emirle Jisung, prensese yardım ederken artık kendine yalandan da olsa 'iyi' diyemiyordu.

Her geçen gün Hyunjin'den uzaklaşıyordu, Minho'nun da bu şekilde ondan alınması çok yakındı. Kaldırabilirim diyordu ama şimdi dönüp bakınca 'o kadar güçlü değilmişim' diyordu.

Prenses'in gelinliği için ölçü alınırken dayanamayacağını anladığı anda "İzninizle efendim," dedikten sonra kendini odadan dışarı attı ve koşmaya başladı.

Kendi odasına değil de ezbere adımları şimdilik tek kaçış yerine giderken hızla kapıları itti ardından da Minho'nun odasına girerek yere çöktü. "Minho..."

"Jisung..."

Elini kalbine attı hizmetkâr. "Minho ben dayanamıyorum... Minho çok zor, kaldıramıyorum." Göğsüne vurdu elini. "Nefes alamıyorum."

Yatağının kenarında oturmuş, içki içen Minho sevgilisinin nefes alamamasıyla yerinden kalktığı gibi hızla karşısına çökerek ellerini yanaklarına attığında "Olmuyor." dedi Jisung. "Olmuyor, benim artık gücüm yok..."

Jisung'un yıkılışına anbean tanık oluyorlardı ve bu da Minho'yu çaresizleştiriyordu. Başından beri onun ya da Hyunjin'in tıkandığı yerde hep Jisung oluyordu, Jisung hep ikisinden de güçlüydü ama artık o da tükenmişti.

"Hiç mi bir şey yapamazsın?" diye mırıldanan hizmetkârla çaresizlikle salladı başını. "Her şeyi denedim... Savaşa dahi sürüklemeyi... Kimse beni dinlemiyor Jisung ve ben Hyunjin'i kurtaramıyorum."

Onlar böyleyse Hyunjin'i düşünmek daha da beter ediyordu. Minho'dan da gelen olumsuz cevapla Jisung ağlayarak başını eğdiğinde onu göğsüne çeken adamla daha sıkı tutundu kollarına.

"Minho... Bir şey yapalım..."

Minho bir fikir bulmak isterdi, gerçekten bir fikir bulmak isterdi. Yarın bir gün Jisung'a bu duyguyu kendisi için de yaşatmamak isterdi ama üçü de biliyordu ki bu ilişkinin devam etmesi için Prenslerin, Prens olmaması gerekiyordu.

Sadece susup kalmak kendisine küfür etmesini sağladı, içten içe kaç gündür olduğu yetmezmiş gibi yine kendini hırpalarken dışarıdaki hareketlilikle kalktı ikisi.

Jisung direkt "Ne oldu?" diyerek gözlerini silerken Minho "Bekle," diyerek kapıyı açmış ve koşturan askerlerden birini çevirmişti. "Ne oldu?"

"Majesteleri... Prens Hwang, Kral'ın odasında. Bağırışıyorlar."

Duyduğu cümlelerle Jisung askerin gitmesini bekledi hemen ardından da Minho ile ikisi resmen endişeyle koşmaya başlamıştı. Kral'ın karşısında olan Hyunjin elindeki evlilik kemerini masaya bıraktı.

"Evlilipi iptal edelim," dedi babasına. "Benim sevdiğim biri var."

"Ne?"

"Gerekirse savaş," dedi Hyunjin gözü dönmüş bir şekilde. "Majesteleri, ben prenses ile evlenmek istemiyorum. Bu evliliği istemiyorum, onunla bir ömür geçirmek istemiyorum, benim sevdiğim biri var. Bu evliliği bozalım... Lütfen."