0.6

2.3K 476 333
                                    

200 yorumm

the nbhd - afraid

Jisung, Prens ve Prenseslere odalarını göstermek için onlara eşlik ederken önce Prenseslerin kalacağı odaların kapısı muhafızlar tarafından açılmış, "Size uygun olacak şekilde dizildi efendim," demiş ve odalarını göstermişti.

Gergin hissediyor fakat bunu dışarıya yansıtmıyordu, duygularını bastırabilmesini bu saray yılların getirisi ile öğretmişti ona. En sonunda Veliaht Prens'e dönüp gülümsedi ve "Sizin odanız da burası Majesteleri," diyerek karşı odanın kapısını açtı.

Açmasıyla beraber büyük, ferah bir oda Prens'in karşısına çıktığında Prens içeri girmişti. Jisung, muhafızların onun eşyalarını yerleştirmesini izlerken en sonunda ikisi odada yalnız kaldığında prens, Jisung'un karşısına dikilmişti.

Gülümsese de içten içe sahte bir gülümseme barındırdığını anlayabiliyordu Jisung, gözlerinin içinde tehlike parıltıları vardı. "Sevdim burayı," dedi Prens. Odaya baktı. "Sen hizmet edeceksen belki de bu ziyareti uzatmalıyım."

Jisung gardını düşürmeden konuştu. "Sarayımızı beğenmeniz beni mutlu eder efendim fakat size bu ziyaretinizde benim eşlik etmeyeceğimi söylemek isterim, zira iki prensimizin de hizmetkârı benim."

Gülümseyerek bir adım çekildi. "İzninizle."

Aldığı izinle hizmetkâr odadan çıkarken derin bir nefes vermişti, Jisung iç çekti, hızlı ve sinirli adımlarla koridordan uzaklaşırken Krallarla olan iki Prens de toplantı odasına doğru yürüyorlardı.

Yanlarından onlara selam verip geçen Jisung ile beraber Minho göz devirip "Majesteleri," dedi. Hepsi durmuş, onlara bakarken Hyunjin kaşlarını çatmıştı ki devam etti. "Prens Hwang ile size biraz geç katılmak istiyorum izin verirseniz."

Hiçbir şey anlamayan Hyunjin yüz ifadesini sabit tutmaya çalışırken Kral'dan aldıkları onayla iki prens ilerlemiş ardından da Minho'nun odasına girmişti. Kapanan kapı ile beraber Hyunjin "Amacın ne?" dediğinde kızıl saçlı ona baktı.

"Asıl senin amacın ne?" dedi kaşlarını çatarak. "Sana diyorum ki onlara yem vermemeliyiz, sen Jisung yanımızdan geçtiğinde bile onun senin zaafın olduğunu belli edecek şeyler yapıyorsun. Sen bir prenssin, duygularını örtmelisin."

Hyunjin de aynı onun gibi kaşlarını çatarken "Bence kafanda kurmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsun," dediğinde "Ben seni uyarıyorum Prens," karşılığını aldı Minho'dan. "Eğer Jisung'un başına bir şey gelirse bunun tek sorumlusu sen olursun."

Bir anda elini yakasına atarak onu kendine çekti Hyunjin, ikisi birbirine çarparak durduğunda nefret dolu bakışlarla birbirlerine bakıyorlar, nefeslerini yüzlerinde hissediyorlardı.

"Benden çok onu koruyacaksın, anladın mı beni?"

"Kendi dikkatsizliğin için beni mi sorumlandırıyorsun? Yapmazsam ne olur?"

"Bu bir emirdir," diyen Prens Hwang ile Minho yakasındaki eli tuttu ve "Sikeyim o zaman seni," diyerek ittikten sonra geri çekildi. "O hareketlerine dikkat et."

Hyunjin yanağında gezdirdi dilini, Minho'nun onunla böyle konuşması sinirini bozarken "Benimle konuşurken dikkat et," demişti. "Ben senden daha üstünüm, her ne kadar prens olsan da bunu biliyorsun."

"Ve biliyor musun bilmiyorum," dedi Minho hiç geciktirmeden. "Bu zerre umurumda değil, ben hep senin bir adım önünde olmak için yetiştirildim."

Geri çekildi. "O yüzden Prens, hareketlerine dikkat et."

evermore, hyunhosung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin