...
Selen ile okulun kafe bölümündeki terasta kahvelerimizi yudumlarken aynı zamanda öğretmenlerin kombinlerini eleştirip kendimizce yorum yapıyor, puan veriyorduk.
Bu aralar yapmayı en çok sevdiğimiz aktivite buydu sanırım.
Selen gözlerini kıstı.
"Aysu Hocayı beğenmedim ben bugün. Rüküş olmuş!" dedi. Daha sonra bana döndü. "Sence, kaç verelim ona?"
Soğuk kahvemden uzun bir yudum aldım. Sıcak havalarda inanılmaz iyi ferahlatıyordu.
"Hmm 6." Konuşmaya devam ettim. "Onu bırak da Hasan Hocaya ne demeli! Adam da para bol ama 4 gündür aynı kıyafeti giyiyor."
Sırıttı. "Yapma yanarız. Yerin kulağı var. Biyolojiden kalmak istemiyorum."
Bende sırıttım. Kahvemi masanın üzerine bıraktıktan sonra yönümü tamamen Selen'e çevirdim.
"Ya neyse bırakalım oyunu. Kıvanç'ı konuşmak istiyorum." dedim. Selen bir tebessümle gözlerimin içine baktı.
"Ben dün gece şaka yaptığını falan düşünmüştüm ama sen cidden bayağı bayağı aşık olmuşsun ona."
Geriye yaslanarak rahat oturdum. "Onu sabah gördün. Sence nasıl biri? Yakışıyor muyuz?"
Selen beni sabah okulun kapısında beklemiş, ben arabadan inerken gizlice Kıvanç'a bakmıştı. Bütün gün onu sorularımla-şu anda da olduğu gibi- daraltmıştım.
"Ya bence yakışırsınız ama daha çok erken. Bir şeyler yaşamak için de aşık olmak için de!" derken gözlerini kocaman açıp beni tembihler gibi konuştu.
"Yani?"
"Yanisi aşık olduğunu zannediyorsun. Sadece dış görünüşünden etkilendin hepsi bu! Aşık olmak için daha zamanın var."
Başımı sallayarak onu onayladım. Çocuk gibi tutturmanın alemi yoktu. Söylediği her bir sözde haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Şoförü || Yarı Texting
ChickLit"Sen beni sevmiyorsun! Benimle oyun oynadın!" "Öyle mi?" Eliyle çenemden tutup kafamı kaldırarak gökyüzüne bakmamı sağladı. "Şu yıldızları saymaya başla! Hepsini saymayı bitirdiğinde seni sevmekten vazgeçeceğim." Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Titr...