Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DİKKAT! BU BÖLÜMDE ARGO KELİMELER VARDIR!!!
...
Önce önümdeki yemek tabağına daha sonra Yağız'a baktım.
"Yağız sen bunun yoğurtlu makarna olduğuna emin misin?"
İçinde bir kaşık bile yoğurt yoktu.
Kafa salladı. "Kanka kim sana yoğurtlu makarna yapacağımısöyledi ki?"
Kıvanç, Selen, ben aynı anda gözlerimizi Yağız'a çevirdik. Eve geldiğimiz andan itibaren ortalıktayoğurtlu makarna diye geziyordu.
Yağızbakışlarını hepimizde sırayla gezdirdi. "Tamam ilk baştayoğurtluyapacağım dedim ama sonra tereyağlı yaptım. Canımçekti!" dedi.
Selen konuşmaya dahil oldu. "Yağız biz neden seninle orta yolu tutturamıyoruz? Her zaman fikir ayrılığıyaşıyoruz."
Kıvançayağakalktı. "Buzdolabından mayonez ve hardal getireyim ben." dedi.
Yağız makarnadan bir kaşıkalıpağzınaattı. "Selen konuşma da yemeğini ye. Benimle sonra uğraşırsın!"
Hepimizoldukça maliyetli (!) yemeğimizi yedikten sonra salona geçtik. Kıvançdışında.
Arabanınhaftalıkbakımınıyapacağını söyleyerek dışarıçıkmıştı. Aslındaböyle bir bakımgünü yoktu tabi ki, sadece arkadaşlarımdan haz etmiyordu. Onlara karşı icinde bir kötülük beslemese de aynı ortamda bulunmak bile onu rahatsız ediyordu.
Aslında bunu sadece arkadaşlarıma değil herkese yapıyordu. Kıvanç'ın genel olarak karakteri böyleydi. Tanımadığı insanlarınyanındayabancılık çekiyordu, yaşı da bizden biraz büyük olunca doğal olarak yanımızda durmaktan pek keyif almıyordu.
Bende anlayışla karşılıyordum.
Sohbet ederken bir anda gruba mesaj gelmesiyle hepimiz telefonlara sarıldık. Çünküönemli bir şeydi.
