24. Bölüm

589 26 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

"Kıvanç, bak seni bir kez daha uyarıyorum. Lütfen efendi efendi git, ağzını bozmadan konuş, huzursuzluk yaratma, sonra da eve dön. Anladın mı?" derken okulun arka bahçesindeydim. Arada sağıma soluma bakarak gelen biri var yok mu diye kontrol ediyordum.

Sıkıntıyla nefes alışını duydum. "Asena, tamam dedim. Oda numarası kaçtı bunun?"

"618. Çiçek aldın mı?"

"Aldım. Ulan! Ben hayatımda kimseye çiçek vermemişim, başlangıcı bu herifle yapmak sinirlerimi bozuyor!" dediğinde kıkırdadım.

"Neyse dediklerimi unutma! Kapatmam lazım şimdi, okul çıkışı haberleşiriz."

Telefonu kapattıktan sonra okul binasına girdim. Tedirgin hissediyordum. Kıvanç sabırlı biri değildi, Caner ile konuşma adı altında her haltı yiyebilirdi. Eline yüzüne bulaştırmaması için bol bol dua ediyordum.

Caner bugün okula gelmemişti. Hâlâ hastanedeydi. Durumu gittikçe iyiye gidiyordu fakat doktoru bir gün daha durmasını ve kendisini yormaması gerektiğini söylemiş.

Bunları Oğuz'dan öğreniyordum. Kendisi, pek sevgili arkadaşını her gün kontrol ediyordu.

Sınıfa çıkmaya üşendiğim için zemin kattaki spor salonunda oturmaya karar vermiştim. Spor yapmak asla benlik değildi, buraya sık gelmezdim.

Ben daha çok burada asla durmadan spor yapma azmine sahip öğrencilerin hırslarını izleyerek 'bir gün umarım bende bu kadar hırslı olurum' umuduyla kendimi yiyip bitirmesini biliyordum.

Salona girdiğimde içeride çalan ritimli müzik hoşuma gitmişti. Kafamı müzikle uyumlu bir şekilde aşağı yukarı sallarken dinlenme alanındaki koltukların birine gidip oturdum.

Telefonumla ilgilenirken Yağız'ın terden sırılsıklam bir vaziyette yanıma koşturduğunu farkettiğimde başımı kaldırıp ona baktım.

Kaşlarımı kaldırarak, "Bu ne hal, git bir duş al!" diyebildim.

Yanıma oturmak üzereydi ki ayağa kalktım. "Yağız, git duş al. Taş taşıdın ne yaptın sen böyle? Kaç saattir spor yapıyorsun?"

Babamın Şoförü || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin