Merhaba, been geldim. Ayın 25'i ve 5'i arasında daha fazla gün var gibi hissediyorum. O yüzden bölümü beklemek daha zor. Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.
Yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen.
Bölüm Şarkıları: Dedublüman - Sen Bilmezsin
Çağan Şengül - Yansın
Cem Adrian - Kül
Badem - Sen AğlamaMedya: Yaser
***
Şüphe...
Birkaç gündür içimi kemirip duran hissin adıydı. Bedenimde garip bir şeyler olduğunu hissediyordum. Etrafımda evlenen her kadın bir ay bilemedin iki ay sonra hamile kalıyordu. Bedenim birkaç gündür bana bir şeyin sinyalini veriyordu. Regl günümde birkaç gün gecikmişti. Buna inanmak istiyordum. Karşımdaki eczaneye baktığımda birazdan gebelik testi alacağım için kendime inanamıyordum. Olumlu bir sonuç çıkacak gibi bir his içime doğmuştu. Heyecanlı adımlar atarak eczaneye girdiğimde eczacı beni gülümseyerek karşıladı. Ellerimle tişörtümün eteklerini çekiştirdim. Birazcık utanıyordum. Eczacı kadın sorar ifadesiyle baktığında ona, ''Şey, ben sizden gebelik testi isteyecektim.'' dedim. Zar zor çıkan sesimi duyan kadın beni onaylayıp arkasını dönüp alt raflara eğildi. Dudağımı ısırıp sağ ayağımı hafifçe yere vurup duruyordum. Kadın önüme bir kutu koyduğunda birkaç saniye düşündüm. Acaba bir tane yeterli olur muydu emin olmak için, bunu bilmiyordum. Bir tane yeterli olmazdı.
''Acaba bir kutu daha alabilir miyim?''
''Tabii.''
Eczacı kadın önüme iki kutu koydu. Kutunun üstündeki hamile kadın sembolünü görünce dudağımı garip bir endişe hissiyle ısırdım. Cidden şu an gebelik testi alıyordum. Çok ani bir şekilde buraya gelme kararı almıştım. Yaser'in bundan haberi yoktu. Eğer olumsuz bir sonuç çıkarsa diye ona haber vermek istemedim. Durduk yere heyecanlanabilirdi.
Testlerin ücretini ödeyip bana uzatılan küçük poşeti sıkı sıkı tuttum. Eczaneden çıktığımda sabah güneşinin yüzüme vurmasıyla gülümsedim. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Eve gittiğimde hemen testi yapacaktım. Hamile olmak istiyordum. Yaser'e bunun haberini vermek istiyorum. Hissediyordum. Yaser baba olmak istiyordu. Ondan öyle güzel bir baba olurdu ki herkes hayran olurdu. Bir ceylan gibi seke seke evden çok da uzak olmayan eczaneden ayrıldım.
Eve ulaştığımda kendimi sakinleştirme umuduyla önce güzel bir kahvaltı yaptım. Sonrasında eczaneden aldığım testi nasıl kullanacağımı anlamak için içinden çıkan kağıdı güzelce okudum. Basitti, hemen halledecektim.
Lavabonun üzerinde duran iki testi de odaklanmış bir şekilde izliyordum. İki kırmızı çizgiyi görmek için beklemek ömrümden ömür almıştı. Parmaklarımı birbirine geçirip çenemin altına yerleştirdim. Gözlerimi kapatıp hissetmeye çalıştım. Hissetmek istiyorum. Lütfen... Allah'ım...
Uzun bir süre sonra gözlerimi açtığımda iki çizgi görememiştim. İki testte de tek çizgi duruyordu. Çok beklemiştim. Bundan sonra da çift çizgi olmazdı. Omzum hayal kırıklığıyla çöktü. Dudaklarımı büzüp karnıma baktım. Hamile değildim. Zaten bu fikre nasıl kapılmıştım ki? Ne başım dönüyordu ne de midem bulanıyordu. Sadece birkaç gün reglim gecikti diye birden hamileyim havasına girmiştim. Testleri elime alıp gözlerim dolu dolu tek çizgiye baktım. Otuz dört yaşındaydım. Acaba bebeğim olur muydu? Yaser de sorun olmazdı. Erkekler çoğunlukla altmış yaşında olsa da bir kadını hamile bırakabilirdi. Ama benim yaşım sorun muydu? Ya benim yüzümden çocuğumuz olmazsa, bu ihtimal beni mahvetmişti. Ama daha çok erkendi. Olurdu, ben hemen felaket senaryoları yazıyordum. Evlendiğimden beri daha çok olumsuz şeyler düşünür olmuştum. Eskiden sadece bu olumsuz düşüncelerin içinde kendimi görürdüm ama şimdi Yaser de benim zihnimdeki kötü senaryoların başrolü olmuştu. Bunu yapmayı kesmeliydim. Olumsuz düşünceleri zihnimden uzak tutmalıyım. Çünkü bazen en büyük düşmanımız kendi benliğimiz olurdu. Bir başkası sizi yıkamazken siz kendinizi darmaduman ederdiniz. Başımı iki yana sallayıp olumsuzlukları üzerimden silkeledim. Elimdeki testleri çöpe atıp elimi yıkadım. Aynadaki aksime baktığımda gözlerimin parıltısı kaybolmuştu. Bu konunun beni bu kadar üzeceğini düşünmemiştim. Üzülmek yok Gülendam, artık yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZLERİ VE ÖPÜCÜKLER
Romance❝Sen ve beni, birbirimizden başka kimse iyileştiremez. Çünkü biz yaralarımızı nereden öpeceğimizi biliyoruz.❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gülendam, yaşadığı mahallede adı çoktan 'evde kalmış kız kurus...