BÖLÜM 2: "NAZAR BONCUKLU KUTU"

12.1K 775 89
                                    




Yorumlarınızı merakla bekliyorum. İyi okumalar dilerim.







*








✾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



















Başka bir zamanda başka bir ben olmayı istemek mümkün olabilseydi eğer ben sadece annemin beni bırakmayacağı bir zamanda yaşamak isterdim. Daha çok küçük yaşlarda kendi kendime yetebilmeyi öğrendim. Annemsiz yaşadığım dördüncü ayda, evimize gelen başka bir kadın ve onun kızı tüm hayatımı alt üst etti. Babama hala çok kızgınım. Annemin vefatının üzerinden geçen kısacık zamanda 'kadın' diyerek köy köy gezip, dul kadın avına çıkması üzerine daha on yaşındayken evde deli gibi ağlama krizine giriyordum. Benim için babamın gözümde değeri düşmüştü. Üstüne bulduğu kadında kendi köyünde hiç de iyi anılmıyordu. Kadın ilk kocasını meçhul bir kalp krizi ile kaybeder kaybetmez, o da babamdan eksik olmasın hemen köydeki kadınlara haber salıp kendine koca aramıştı. Tencere kapak olan babam ve o kadın birbirlerini görür görmez evlenme kararı almış, babam annemin senesi dolmadan çalgılı düğün yapmıştı. Ben o gün evden çıkmamış çalgı çengi seslerini duymamak için kulaklarımı sıkıca kapatmıştım. Olan olmuştu işte babam ve o kadın evlenmişti. Kadının adını ilk kez düğün günü bizim eve girip çıkan kadınlardan duymuştum. Adı Nermin'di. Ve ben bu ismi anmayı hiç istemedim.

Yine yorucu bir iş gününün ardından eve ulaştığımda, evin içinden yükselen sesle gözlerimi sinirle yumdum. Üvey annemin en dedikoducu arkadaşı Mahide abla buradaydı. Gülerek konuşuyordu. Ona görünmeden odama kaçmak için ceketimi ve çantamı ses çıkarmadan askıya astım. Yavaş adımlarla odama gidecekken birden konuşmalarının arasında adımı duydum. Bu sefer hakkımda ne konuşuyorlardı acaba, kim bilir olmayan şeyleri yine olmuş gibi anlatıp benimle dalga geçiyorlardır. Yapmadıkları şey değildi sonuçta. Umursamadan odama gitme düşüncem saçma bir merakla değişti. Salona girdiğimde Mahide ablanın konuşması yarıda kaldı. Eşarbını düzeltip ayağa kalktı. Yanıma gelip sıkıca sarıldığında yüzümü buruşturdum. Biri bu kadına samimi olmadığı birine böyle sarılmaması gerektiğini anlatmalıydı. Kadını kollarından tutup kendimden uzaklaştırıp, salonda oturan babam ve Nermin'e baktım.

Nermin'in ekürisi olan Mahide abla benim işten geldiğim saatlerde eve gelmezdi. Bugün akşam vaktinde burada olması burnuma kötü kokular gelmesine sebep oldu. Bugün de bir garipti herkes. Babam elindeki çay bardağını önündeki küçük ve kahverengi sehpaya koyup, siyah tesbihini çevirdi. Bir bacağını kendine çekmiş diğer bacağını kanepeden sarkıtmıştı. Babam, Mahide abla buradayken asla salona girmezdi. Bugün ise konsey kurmuşlardı sanki.

Garip bir merakla, ''Ne oluyor burada?'' dedim. Tek düze çıkan sesimle babam duruşunu düzeltip üvey anneme baktı. Nermin de babama bakıp kaş göz işareti yaptı.

YARA İZLERİ VE ÖPÜCÜKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin