Nane hatun?" Hatun mu?
"Sen kimsin adem? Ne işin var buralarda? En esası da adımı nerden bilirsin?" Genç kızın sert, soluksuz sorularına güldü yabancı.
"Nacizane sorularınıza cevab alacaksınız elbet. Size eşlik ede bilir miyim?" Yabancı adamın ist...
Bıraktığım müzik ile okusanız daha duygulu olur)))
Hadi iyi okumalar)))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
"Bunca ay kalbimde de sendin, aklımda da, zikrim de de. Benim sana olan bağlılığım alelade bir şey değil, ölüme kadar sürecek bir histir. İster beni affet, ister çek vur kalbimin tam ortasından nafile! Seni ancak Allah çıkarır kalbimden vesselam!"
*
Esma hanım onların yüzünde ki mahcupluk ile elini ağzına örtüp, "Yoksa kaçtınız mı?!" diye bildi...
Nane yengesi gibi bir eli ağzında, bir eli karnında şaşkınlık içinde karşısında ki, kaçma şüphesi olan gençlere baktı.
Yusuf anasının karşısında Sema'nın elini tutup, "Sema ile kaçtık ana. Hemen bir imam bulup getirin, kıysın nikahı." dedi. Sema ise utançtan hiç kimsenin yüzüne bakamaz oldu.
"Yusuf! Len ne işler kayırdınız siz?! Kaçmak ne demek? Delirdiniz mi!" Esma hanım bir hayli sinirliydi. Çat kapı oluşan olay, onu dumura uğratmıştı.
Nane hızlıca Sema'nın yanına varıp, sorgularca baktı. Sema'nın ani fikri, aklının ucundan bile geçmezdi. Sema da beklemezdi kendinden ama yapacak bir şey yoktu.
"Sema ne demek bu? Kaçtınız mı?"
Sema Nane'ye bakıp, başını salladı. Ne diye bilirdi ki?
Esma hanım iki gence şüphe ile bakarak, "Kaç gündür kaçtığınız?" dedi. Zina yaptıklarından şüphe ediyordu.
Yusuf Sema'nın bitkin yüzüne bakarak, "İki gün oldu." dedi. Esma hanım yazmasının altındaki saçını yolarak öfkesini kusmaya çalıştı.
"Halt oldu! Allah sizi bildiği gibi yapsın emi! Başımıza açtığınız oyuna bakın hele! Kaçmak nedir ula?! Sizin aklınız nerdedir?" Esma hanım öfkeden tir tir titriyordu. Ne yapacağını bilmez haldeydi. Zina işlemişlerse hepten batmışlardı.
"Esma? Ne oluyor burda?" Kapıdan giren Rasim ağa ve yanında ki Penah ağa, ortama göz gezdirdiler. Esma hanım elini dizine çırpıp, sinirle soludu. Kocasına dönüp, Sema ve Yusuf'u gösterdi.
