Özel Bölüm 3

5 2 3
                                    

Benim güzel bebeğim sekiz aylık olmuştu. Ve sancılarım son günlerde gerekenden fazla artmıştı. Her hareketim de canım yanıyordu neredeyse. Şişik karnım ile yataktan doğruldum. Hızlı bir duş aldım. Altıma kısa bir şort üstüme de Dawson'ın en bol tişörtlerinden giydim.

Merdivenlerden inerken aşağı da Dawson belirdi. Derin bir nefes verdi ve hızla bana ilerledi. "Sana şu merdivenlerden tek inme demedim mi? Ya ayağın kaysa? Bak düşüncesi bile delirtiyor." Onun bu masum telaşı mutluluk ile kalbimi hızlandırıyordu. Gülümsedim ve dolan gözlerim ile ona tutunup merdivenleri indim.

"Aç mısın? Ne istersin ne hazırlatayım size?" Güldü ve karnıma baktı. "Sen ne istersin prensesim?" Her sabah ki rutinini tekrarlarken bende gözümde ki yaşı sildim. Ve kızım her zaman ki gibi babasının sesi ile daha da hareketlendi.

Hep böyle oluyordu işte. Tüm gün duran bebek Dawson'ın sesi ile hareket etmeye başlıyordu. Canımın yanması ile gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Kocacım lütfen konuşma bak başlıyor hareket etmeye." Doğruldu ve dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurdu.

"Kocan kurban olur sana." Kıkırdadım ve mutfağa ilerledim. Masaya oturup hazır olan şeylerden yemeye başladığım da zil çaldı. Lisa'nın neşeli sesini duyduğum da gülümsedim.

"Bebeğim biz geldik." Işık saçan gülümsemesi ile mutfağa girdi ve yanağımı öpüp masaya oturdu. Dawson'a da gülümsemişti.

"Gavin nerede?"

"Ay o gelmedi." Kaşlarım çatıldı.

"E kimle geldin o zaman?" Dudaklarını birbirine bastırdı ve bir anda bağırdı. "Hamileyim." Gözlerim kocaman olurken neşe ile bir kahkaha atıp karnımın izin verdiği kadarıyla ona sarıldım. "Oha gerçekten çok sevindim. Çocuklarımız birlikte büyüyecek."

"Evet ya. Belki sevgili de olurlar. Tabi bunun için benim bir oğlum olmalı. Yani tabiki kızlardan da hoşlanabilir. Bu da bir seçenek." Dawson'ın kaşları çatıldığında homurdanmıştı. "Ne sevgilisi." Doğmamış bebeği kıskanıyordu. Gözlerimi devirdim.

"Dawson." Uyarıcı sesimi görmezden geldi ve karnıma eğildi tekrar. "Eğer sevgili yaparsan kızım onu pençelerim ile bin parçaya ayırırım." Bu sefer karnıma daha sert bir darbe savruldu ve bu inlememe neden oldu. "Galiba bu hayır demek sevgilim. Dön yerine." Kaşlarını çatarak ve homurdanarak yerine geçti. Gelen tuvaletim ile yemeği hızlıca yiyip sofradan kalktım.

Son günlerde sürekli tuvaletim geliyordu. Sancılar artmıştı. Ve bebek hareket halindeydi. Nefeslerim düzene girmişti. Araştırdığım kadarı ile bunların hepsi doğum belirtisiydi. Ama daha bir ay vardı. Korkuyordum. Dawson'a söylemek istiyordum. Ama onu da korkutmak istemiyordum.

Karnıma giren sancı ile lavobayı sıkmaya başladım. "Siktir ya of." Nefesimi verirken ağzımdan çıkan inilti ile dilimi ısırdım. Lütfen duymamış ol Dawson. Derin soluklar aldım ve verdim.

"Octavia?" Duymasan şaşardım. Derin bir nefes daha aldım. "Efendim sevgilim." Sesimi elimden geldiğince normal tutmuştum.

"İyi misin?"

"Evet. Geliyorum." Sancı azaldıkça rahatladım ve kendimi duvara yaslayıp gözlerimi kapattım. Elimi yıkadıktan sonra bahçeye çocukların yanına çıktım.

Dawson ve Lisa muhabbet ediyordu. Karnımda ki ufak kasılmalar ile yanlarına oturdum. "İyisin dimi?"

"Evet evet." Bir süre oturup konuştuk. Bir kaç saat sonra da Gavin gelmişti. Ben karnım yüzünden sarılamasam da Dawson ona sımsıkı sarılıp tebrik etmişti.

Sancılarım devam ediyordu. Dişlerimi sıkmaktan kırmak üzereydim. Bilmem kaçıncı kez tuvalete kalktım. Kapıyı kapatıp elimle ağzımı örttüm ve olabildiğince derin nefesler almaya başladım.

BeatrixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin