Kadim Şeyda'yı görünce sıkıntılı bir nefes alıp verdi. Bu kızdan yakasını bir türlü kurtaramamıştı. Ama suç kızda değil ona kendisi adına ümit veren annesindeydi. Şeyda aynı zamanda tasarımların üretim aşamasında süreci yöneten bölümde çalışıyordu. Bunun yanı sıra da annesinin çok yakın bir arkadaşının kızıydı.
"Çalışmalar nasıl gidiyor? Hem ona bakayım hem de ufak bir tatil yapayım istedim. Nasılsın?" Şeyda bunu derken kırıla kırıla Kadim'in olduğu masaya doğru yürüdü.
Kadim zoraki bir gülümsemeyle "İyi gidiyor." dedi, Melodi de aynı anda kapıyı kapatıp içeri geçti. Henüz oturmamışken Şeyda ona bakarak konuşmaya başladı.
"Ben bir sade kahve alayım. Kadim sen de eşlik eder misin?"
Kadim sıkıntıyla başını salladı. Ardından bilgisayarına döndü. Melodi ise içinden kıza saydırarak kahve malzemelerinin konulduğu tezgâha gitti. Sinirle kahve yapmaya koyuldu. Bozuntuya vermese de kadını deli gibi kıskanmıştı.
"Biraz bakayım mı?" Melodi kahve yaparken bir yandan içeriyi dinliyordu.
"Çalışırken çizimlerimi göstermiyorum biliyorsun." Şeyda buna fazlaca bozuldu. Ne yapıp ne edip Kadim'i kendine âşık edecekti. Başka şansı yoktu. Kadim olmadan yaşamak istemiyordu. Kadim onun iyi bir hayat yaşaması için güvenilir bir geçiş anahtarıydı.
"Aşk olsun Kadim ben herkes gibi miyim? Bakayım işte ne olacak?" Kız bunu öyle cilveli söylemişti ki, sesinin tınısından yanlarında olmayan Melodi bile anlamıştı.
Melodi elindeki kahveyle onların yanına geldiğinde Şeyda Kadim'in dibine girmiş ve bilgisayarın ekranına bakıyordu. Melodi içindeki amazon kadınını zar zor zapt ederek kahveyi masaya bıraktı. Şeyda kahve bardağına bakarak "Yanına bir şey vermeyecek misin?" diye sordu. Melodi sinirle Şeyda'ya bakarken Kadim de Melodi'ye baktı. Şu an yaptığı işi zorla yaptığının farkındaydı.
"Yok." Melodi bunu dedikten sonra manzara tarafına geçti.
"Nereden buldun bunu. İşini pek ciddiye almıyor galiba. Yerinde olsam yol verirdim."
Kadim ona cevap vermezken Melodi kırgın hissediyordu. Şu an istediği Kadim'in o benim sevdiğim kadın demesiydi. Sen git o her daim yanımda kalacak demesiydi. Ama Kadim böyle bir şey demediği gibi konuşmuyordu da. Kadim ise Melodi'nin ne tepki vereceğini sabırla bekliyordu. Saatlerdir bilgisayarın başında olduğu için yine omuzlarına ağrı çökmüştü. Sağ eliyle sol omzunu sıktı. Bunu fark eden Şeyda ise onun arkasına geçerek "Sana masaj yapayım." dedi. Tam omuzlarını tutmuştu ki Kadim kendini ileri çekerek "Gerek yok." dedi.
Melodi içinden "Bir de izin verseydin." diye geçirirken camın kenarından çekildi ve Kadim'in oturduğu yere kadar gelip "Serbest zamana geçmem için müsaadeniz var mı?" diye sordu. Kadim onu başıyla onaylayınca odaya geçti.
Belki yüzerim düşüncesiyle yanına bikini getirdiği için şu an şanslı hissediyordu. Kadim'in lanet olası aklını karıştırmanın zamanının geldiğine emindi. Kesinlikle dikkatini dağıtacaktı. Bikinisini giyip havlusunu koluna alarak iç mekân havuzuna doğru yürüdü. Salonla havuzu bir cam duvar ayırıyordu. Kadim başını bilgisayardan kaldırmadı ama Şeyda onun yerine durumu hızlıca analiz edip "Asistanlarının sana ait olan havuzlara girebildiğini sanmıyordum." dedi. Şeyda öyle deyince Kadim başını kaldırıp havuz tarafına baktı. O da en az Şeyda kadar şaşkındı, Melodi'nin bunu yapacağını biri dese o da inanmazdı. Kadim onun kusursuz bedenini ilk kez bu kadar yakından görüyordu. İş filan şu an umurunda değildi tamamen Melodi'ye odaklanmıştı. Melodi'nin ise bunu neden yaptığına anlam veremiyordu. Belki Şeyda burada diye rahat davranıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Tanışma - Yarı texting
Tiểu Thuyết ChungHer hikaye muhteşem bir ilk tanışma ile başlar. Ama onlarınki en kusursuz olanıydı. Öyle olmak zorundaydı, çünkü her şey bu kusursuz tanışma için planlanan büyük bir oyundan ibaretti. Adam bir kızı sevdi. Kadın ise onu hiçbir zaman görmedi, üstelik...