Melodi üzerindeki korkuyu attıktan sonra arkasına dönmeye niyet etmişti ki Eslem onun kolunu bırakarak yanına doğru geldi. Daha sonra da genişçe gülümseyerek "Günaydın." dedi.
Melodi, baş parmağını dişlerinin arasına alıp damağını kaldırdıktan sonra "Aman be, sen miydin? Aklım çıkıyordu az daha." dedi.
"Lütfen kusura bakma önce seslenmem gerekirdi."
"Tamam, sorun değil. Ama dua et ki kafam dalgındı. Ya kafana çantayı yerdin yada iki seksen yere uzandığında asfalttaki karı."
"Neyse ki dalgınmışsın."
Birlikte konuşarak şirkete girdiler. Eslem çalıştığı bölüme çıkarken Melodi de arşive inerek bir yığın dosya aldı. Daha sonra da odasına çıktı. Çıkar çıkmaz da çalışmaya koyuldu. Bugün üç kişi hariç cam bölmedeki odalar doluydu. Onun yüzünün dönük olduğu tarafta otuzlu yaşlarda bir genç vardı. Emin olmasa da sabahtan beri adamın gözlerinin kendi üzerinde olduğunu düşünüyordu.
Ufak bir mola vermek için odasından çıktı ve mutfak tarafına geçti. Eslem annesinin yanında kahve içiyordu. Melodi'yi görünce "Bir şey mi istedin?" diye sordu.
"Varsa bir çay almak istiyorum."
Asya Hanım raftan aldığı bir bardağa çay doldururken Melodi "Şu benim masamın tam karşısında oturan kim?" diye sordu.
"Şu mu?" Eslem çaktırmadan başıyla kendi başına işi ile meşgul olan adamı işaret etti. Melodi onaylayınca da konuşmaya başladı.
"Onun adı Alper, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret bölümü mezunu. Pek konuşmaz ama işinde iyidir."
"Ben de o üniversiteden mezun oldum." Melodi bunu dedikten sonra başını o yöne çevirip Alper'i inceledi. Sabahtan beri sebebini bilmediği bir şekilde onun tarafından izlendiğini düşünüyordu. Bay bilinmeyen olabilir mi diye düşünmeden edemedi. Yakında kafayı yemese iyiydi.
"Belki karşılaşmışsınızdır."
"Kaç yılında mezun oldu acaba? Ben 2021'de mezun oldum."
"O daha eski diye biliyorum."
"Neyse boş ver." Melodi şimdilik bu konuyu kapattı. Ama içindeki şüpheyi de diri tutmaya karar verdi. Çevresindeki herkes XYZ olabilirdi.
"İncelemen gereken çok dosya var mı?"
"Neden sordun? Bir iki gün sürer sanırım. Zaten hafta sonu giriyor, tahminimce salı günü biter."
"Tamam, arşivde işin bitince Ahmet Bey ile çalışmaya başlayacaksın. İşi sana o öğretecek. Kendisi şu an yurt dışında. Onun gelmesine sen de bitirirsin."
"İnşallah, not almasam daha da çabuk biterdi. On gün dediler ama o kadar süreceğini tahmin etmiyorum. İnşallah on gün dediler diye o kadar tutmazlar beni."
"On günden sonra yerine birini bakarlardı zaten bitirecek olman iyi olmuş." Eslem bunu derken alaylı bir gülümsemeyle Melodi'ye baktı.
"Deniyorlar yani." Çayından bir yudum aldıktan sonra telefonunu karıştırmaya başladı. Gelen bir mesajı vardı. O mesaja bakarken Eslem de işlerinin başına döndü.
XYZ; Geliyor musun?
Melodi mesaja boş boş baktı. Bir yere çağırmıştı da Melodi'nin mi haberi yoktu. Hâlbuki en son attığı mesaja cevap dahi vermemişti. Bu yetmiyor adam bir şey yok gibi yeni bir konuyla devam ediyordu.
MELODİ; Nereye acaba?
XYZ; Güney Afrika'ya.
Melodi onun dalga geçtiğini düşünüyordu. O yüzden onu ciddiye almayarak "Gitmişken, Kruger Ulusal Parkı'ndaki aslanlara kendini bırakıversen nasıl olur? Sen gideceksin de bakalım Afrika seni kabul edecek mi?" diye yazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Tanışma - Yarı texting
Genel KurguHer hikaye muhteşem bir ilk tanışma ile başlar. Ama onlarınki en kusursuz olanıydı. Öyle olmak zorundaydı, çünkü her şey bu kusursuz tanışma için planlanan büyük bir oyundan ibaretti. Adam bir kızı sevdi. Kadın ise onu hiçbir zaman görmedi, üstelik...